'TANK PALET, siyaset tarihinin en büyük RÜŞVETİDİR'
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İşletme hakkı Katar ortaklı BMC'ye devredilen tank palet fabrikası hakkında, "Eğer armudun sapı, üzümün çöpü diyerek bunları da bir şekilde ertelersek onlarca yıl kaybedebiliriz” ifadelerini kullanan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ı eleştirdi. Özel, "Katar Emiri’nin Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığı jest, tarihin en büyük siyasi jestidir. Arkasından bu fabrika çıktığına göre, siyaset tarihinin en büyük rüşvetidir” dedi...CHP'li Özel:
'Tank Palet Fabrikası
siyaset tarihinin en büyük rüşvetidir'

Bakan Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tank palet fabrikaları hakkındaki eleştirilerine, "Gemilerimizi yaptık, uçak yapmak üzereyiz. Helikopterimizi yaptık, topumuzu yapıyoruz. Geriye kaldı tank. Eğer armudun sapı, üzümün çöpü diyerek bunları da bir şekilde ertelersek onlarca yıl kaybedebiliriz” cevabını vermişti...
Milli Savunma Bakanı Akar’ın açıklamalarının ‘ciddiyetle bağdaşmadığını’ ifade eden CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “armudun sapı, üzümün çöpü” şeklinde anlatılan durumun Türkiye’nin savunma sanayisi bakımından büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.
Özel, “Ne demek armudun sapı, üzümün çöpü? Yani ‘Çabucak yapalım, orasına burasına bakmayalım’ diyor. Bu kadar stratejik önemde bir fabrikanın özelleştirilmesi başlı başına bir sorundur. Dünyanın en pahalı yedi uçağından birini verdiler. ‘Bu niye geldi’ derken arkasından bu işler çıktı. Katar Emiri’nin Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığı jest, tarihin en büyük siyasi jestidir. Arkasından bu fabrika çıktığına göre, siyaset tarihinin en büyük rüşvetidir” ifadelerini kullandı.
"AKAR DIŞINDA BAŞKA BİR SAVUNMA BAKANI KENDİNİ FABRİKA ÖNÜNDE YAKAR"
CHP’li Özel, Akar’ın daha önce partili Genelkurmay Başkanlığı yaptığını, bu kez görevini partili Milli Savunma Bakanı olarak sürdürdüğünü belirterek, “Milli Savunma Bakanı’nın söylediği hiçbir sözün tutar tarafı yok. Akar dışında başka bir savunma bakanına, genelkurmay başkanına bunu yaptırmaya çalışsanız, kendisini o fabrikanın önünde yakar. Akar, nasıl bir Genelkurmay Başkanlığı yaptıysa öyle de Savunma Bakanlığı yapıyor” dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Abdullah Gül'e 'sakın aday olmayın' denildiğini anlatan Özel, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Abdullah Gül'ün oluşturduğu söylenen iki parti hakkında açıklamalar yaptı.
Özel, şu ifadeleri kullandı:
"Adalet ve Kalkınma Partisi'nin eski başbakanları, cumhurbaşkanları, başbakan yardımcıları, bakanları iki ayrı parti kurmak üzerindedir. Burada yine başrol oyuncusu Recep Tayyip Erdoğan, yardımcı oyuncu Feyzullah Kıyıklı, yine gitmişler, ziyaretlerini yapmışlar ve eski başbakanlarına parti kurmayın, ümmeti bölmeyin, oyları bölmeyin' demişlerdir. Oradan duyduğumuz ifadelere göre 'Bunlar bizi çoluğa çocuğa yem ederken -oradaki çoluk çocuk ifadesini pelikan yalısında oturanlar için eski başbakan kullanmaktadır- sustunuz da bugün mü geliyorsunuz ara bulmaya' cevabını alıp, hayal kırıklığıyla dönmüşlerdir. O dönüşten sonra ne dediler, olumsuz denilince ne olmuştur, Şehir Üniversitesi'nin dosyası Recep Tayyip Erdoğan tarafından şöyle bir gündeme getirilmiştir.
"ONLARA MAKAM, MEVKİ PARA VEREBİLİR"
Şimdi denmektedir ki bir ziyaret daha olacak. O ziyaret de diğer parti oluşumuna yapılacak. Orada ne görüşürler, ne konuşurlar bilmiyoruz ama Recep Tayyip Erdoğan aracılar yollayarak eski siyaset arkadaşlarına, sürnameler, aracılar yollayarak 'adaylıktan çekilin, lütfen parti kurmayın' yaklaşımında bulunuyor. Kabul ederlerse onlara makam verebilir, mevki verebilir, para verebilir, örneğin Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu'nda olduğu gibi makam oto'ları, paralar pullar, yeter ki karşıya geçmeyin diye...Bunlara da daha büyüklerini teklif edebilir. Millet görsün, aracı yolluyor kurmayın diye. Kurmazlarsa hiç suçları, günahları yok geçmişte hataları yok. Yolsuzlukları yok. Yanlışları yok. İhanetleri yok. Kol kola girerler, yollarına yürürler. Acıyan yoksullara acısın, askeri ücretliye acısın, çiftçiye acısın."
"TRUMP'IN TALİMATINDAN SONRA SURİYELİLER VATANDAŞ YAPILDI"
Özel, Erdoğan'ın 110 bin Suriyelinin vatandaş yapıldığını açıklaması üzerine, Trump'ın Erdoğan'a 'Suriyelileri vatandaş yap' talimatı verdiği 14 Kasım tarihine dikkat çekti. Özel, "Tarih 2 Ağustos ve 92 bin Suriyeliye vatandaşlık verildi. Tarih 10 Aralık, Erdoğan 110 bin Suriyeliye vatandaşlık verildiğini söylüyor. Bu ikisinin arasında ne var? Bu ikisinin arasında 28 bin Suriyelinin vatandaş olması ve arada 14 Kasım tarihli Trump'ın talimatı var" ifadelerini kullandı.
Özel, şu ifadeleri kullandı:
"Dün Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 110 bin Suriyeliyi vatandaş yaptığını söylemiştir. Bu konudaki elimizdeki son resmi veri, 2 Ağustos günü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 92 bin Suriyeliyi vatandaş yaptığı konusundaydı. Tarih 2 Ağustos ve 92 bin Suriyeliye vatandaşlık verildi. Tarih 10 Aralık, Erdoğan 110 bin Suriyeliye vatandaşlık verildiğini söylüyor. Bu ikisinin arasında ne var?
Bu ikisinin arasında 28 bin Suriyelinin vatandaş olması ve arada 14 Kasım tarihli Trump'ın talimatı var. Uçakta öğreniyoruz ki Trump, Erdoğan'a 'Suriyelileri neden vatandaş yapmıyorsun' demiş. Trump, Erdoğan'dan 'Suriyelileri vatandaş yap, onları ülkene al' demiş v e 14 Kasım'daki bu talimattan 25 gün sonra ilave 28 bin Suriyeli vatandaş yapılmıştır.
Görüldüğü üzere bu mesele 25 günde 28 bin Suriyeli, yani günde bin Suriyeli vatandaş olmaktadır. CHP göçmenlere değil ama göçmen yaratan politikalara, göçmenlere değil ama göçmen yaratan siyasetçilere, onları yurtlarından eden savaş politikalarına, iç savaş kışkırtıcıklarına sonuna kadar karşıdır"
ERDOĞAN CHP'NİN BİR SEÇİM VAADİNİ DAHA BENİMSEMİŞTİR
Özel, Erdoğan'ın KYK borçlarını gündeme aldıklarını belirttiği açıklamalarına, "Dün bizim bir seçim vaadimizin daha, toplum tarafından benimsenen bir vaadimizin daha Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı tarafından benimsendiğini gördük" değerlendirmesini yaptı.
Özel şu ifadeleri kullandı:
"Kredi Yurtlar Kurumu ile ilgili kısa soruya cevabımız şudur. Kredi Yurtlar Kurumu'nun bir düşük faizli banka kredisi verir gibi öğrencilerin gırtlağına çökmesini ve bu paraları geri tahsilde uyguladığı faizlere hep ayıpladık, hep eleştirdik. Biz bunu televizyon programında seçim beyannamesine koyduk, televizyon programında söyledik, sizler Erdoğan'a sordunuz, kendisi de böyle bir şey gündemimizde yok dedi.
Dün bizim bir seçim vaadimizin daha, toplum tarafından benimsenen bir vaadimizin daha Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı tarafından benimsendiğini gördük. Hiç uğraşmasın, madem ki kuvvetler ayrılığı vardır, kendi partisinin bir tek kanun teklifi yok bu konuda. Bir tek. CHP'nin kanun teklifleri hazırda beklemektedir. Mecliste beklemektedir.
Yok illa bizimkiler versin, bunu da AKP yapmış olsun denirse işte kuvvetler birliği, işte talimatla yasama, işte tek adamın kurşun askerlerinin yasama süreci denir, o zaman da buna Sayın Naci Bostancı bütçenin ilk gününde olduğu gibi sakın itiraz etmesin. Bizim kanun teklifimiz duruyor. AKP grubunun böyle bir derdi yok. AKP Genel Başkanı böyle bir yasayı çıkaralım diyor. Bakalım CHP'nin önerilerine mi yaklaşacaklar, yoksa yine partilerinin genel başkanının talimatıyla, aslında şimdi ilgili bakanlıklar tarafından hazırlanan kanunlara birer takiye imzazı, birer muazza imzası mı atacaklar bunu da hep beraber göreceğiz."