Ankara'dan KORKUTAN açıklama
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Karakoç, koronavirüs test kitlerinin yetersizliğinden yakındı...Ankara'dan korkutan açıklama:
"Günde 500 kişi başvuruyor, 30-40 test yapabiliyoruz!"
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Ali Karakoç, “Biz çalıştığımız kurumlarda günde 500 hastanın başvurduğu
orta ölçekli bir yerde 30-40 test yapabiliyoruz, kit yok. Ya da 1000-
1500 arası başvurunun yapıldığı şehir hastanelerin yüzlerle ifade edilen
kitler var. Biz kendi meslektaşlarımıza test yapamıyoruz,
yaptıramıyoruz. Basında duyumlar var ve kime yapıldığı ile ilgili az çok
artık biliyoruz. Ama sağlık bakanının çıkıp bunları tek tek
açıklamasını bekliyoruz” dedi...
Koronavirüs vakalarında artış nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı her
geçen gün artıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün Covid-19 güncel
durumuna ilişkin verileri paylaşıp, günlük en çok hasta görülen ilin
Ankara olduğunu bildirdi.
Koca'nın daha önce de “Türkiye’de vaka
sayısının en fazla olduğu il Ankara. İstanbul'u iki kat oranında geçmiş
durumda” ifadelerini kullandığı Ankara’da Sağlık ve Sosyal Hizmet
Emekçileri Sendikası’nın (SES) verilerine göre, 1 Haziran’dan bu yana
500’e yakın sağlık çalışanı hizmetten çekildi.
Mezopotamya Ajansı'ndan Emrullah Acar'a konuşan Ankara Tabip Odası
Yönetim Kurulu Başkanı Ali Karakoç, kentte kritik eşiğin aşıldığını
söyledi. Karakoç, “Bunun nedenini biz de kendimize soruyoruz ama sanırım
bu soruya en iyi cevap verecek kişi Sağlık Bakanı olsa gerek. Eminim
ellerinde bununla ilgili veri de var ama bunları halk ile
paylaşmıyorlar. Bu nedenleri yurttaşlar bilse ona göre önlem alırlar”
diye belirtti.
"SGK'da temaslılar karantinaya alınmıyor"
Ankara Sosyal Güvenlik Kurumu’nda (SGK) Covid-19 bulaşan kişi sayısının
yüksek olduğu, temaslılara izolasyon ve karantina uygulanmadığı
bilgisini aldıklarını vurgulayan Karakoç, kamu binalarında çalışma
alanlarının dar olmasından kaynaklı çalışanların daha çok hastalandığını
söyledi. Ankara’da mevcut hastanelerin yetersiz olduğuna vurgu yapan
Karakoç, şehir hastanesinin açılmasıyla birlikte kapatılan 6 hastanenin
açılması ve salgıdan sonra da sağlık hizmeti vermeye devam etmeleri
gerektiğini belirtti.
Şehir hastaneleri projelerinin durdurulması
gerektiğini belirten Karakoç, “IMF’nin dayatmasıyla ülkemizde AKP
iktidarı eliyle bu hastaneler hayata geçirildi. Bu şehir hastanesi
projelerinden bir an önce vazgeçilmeli eğer hastane yapılacaksa şehrin
her yerine dağılmış 200-300 yataklı hastaneler açılsın” diye konuştu.
"30-40 kişiye test yapıyoruz"
Sağlık Bakanlığı’nın günde 100 bin test yapıldığı yönündeki açıklamasına
da değinen Karakoç, “Bir yurttaş olarak merak içindeyim bu testler kime
yapılıyor” diye sordu.
Testlerin kime yapıldığına dair Sağlık
Bakanlığı’nı şeffaf bir şekilde açıklamaya çağıran Karakoç, “Biz
çalıştığımız kurumlarda günde 500 hastanın başvurduğu orta ölçekli bir
yerde 30-40 test yapabiliyoruz, kit yok. Ya da 1000- 1500 arası
başvurunun yapıldığı şehir hastanelerin yüzlerle ifade edilen kitler
var. Biz kendi meslektaşlarımıza test yapamıyoruz, yaptıramıyoruz.
Basında duyumlar var ve kime yapıldığı ile ilgili az çok artık
biliyoruz. Siyasilere, şirketlerin en üst düzey yöneticilerine, Futbol
Federasyonu, yurtdışı çıkışlarda yapıldıklarını biliyoruz. Ama sağlık
bakanının çıkıp bunları tek tek açıklamasını bekliyoruz” diye konuştu.
"Daha fazla yıprandık"
Salgından öncede sağlık çalışanlarının özveriyle çalıştığını hatırlatan
Karakoç, bunun az kişi ile çalışan sağlık çalışanlarına dayatıldığını
ifade etti. Sağlık emekçilerinin salgınla birlikte daha fazla
yıprandığını sözlerine ekleyen Karakoç, şöyle devam etti:
“Emek yoğun
çalışıyoruz ama ne yazık ki ne beklenen atamalar yapıldı ne de iş yükü
eşit şekilde dağıtıldı. Bu sağlık çalışanlarının tükenmesine neden
oluyor. Hala sağlık çalışanları eksik koruyucu ekipman ile çalışıyor.
İnsan onuruna yaraşır bir ücrette verilmiyor. Hakkımız olan yoksulluk
sınırının üstünde temel bir ücret istiyoruz.”
"Sağlık Bakanı lütuf etmiş"
Sağlık Bakanlığı’nın 5 ay aradan sonra Türk Tabipler Birliği’ne (TTB)
verdiği randevuda “Riskli yerlerde çalışan sağlık çalışanlarına artık
test yapacağız” sözü vermesine tepki gösteren Karakoç, şöyle konuştu:
“Pandeminin 6’ncı ayında bu cümleyi Sağlık Bakanı ya da yetkililerin
sarf etmesi gerçekten vahim. Biz ilk günden itibaren bunu isterken 6’ncı
ayında Sağlık Bakanı lütuf etmiş ve bunu söylemiş. Bu içinde
bulunduğumuz durumun vahametini ve ne kadar sağlıkta eşitsizliğin
olduğunu gösterir. Yüz bin testin yapıldığı açıklandığı bir ortamda
sağlık çalışanlarına test yapılmadığını ve kimlere yapıldığının bir
itirafı aslında. Söz verilmesine rağmen şuanda hala sağlık çalışanlarına
düzenli test yapıldığı yönünde bize ulaşan bir bilgi yok.”
"Yönetsek büyük bir sorun var"
Yetkililerin yaptığı açıklamalarda vakalarda yaşanan artışın
yurttaşlardan kaynaklandığı yönündeki gerekçelere de değinen Karakoç,
şunları söyledi:
“Bireysel sorumluluklarımız var ama bu sadece bizim
elimizde olan bir şey değil. 350 bin kişinin katıldığı Ayasofya gibi bir
açılış töreni düzenlerseniz, Giresun'da miting yaparsanız, 1 Haziran
gibi erken bir zamanda yeniden açılırsanız, kamuoyuna Covid-19’un
kontrol altında olduğunu algısını yaratırsanız, fabrikaları açarsanız
bireyler sizin söylediğiniz hiçbir şeye inanmaz ve güvenmezler. Bireysel
olarak önlem alınmıyor olabilir ama yönetsel büyük bir sorun var.”
"Herkese aşı yapılmalı"
Sonbaharla birlikte mevsimsel grip hastalıklarının artacağına dikkati
çeken Karakoç, mevsimsel griple Covid-19’ın belirtilerinin benzer
olduğunu açıkladı. Griple birlikte sağlık kuruluşlarına başvuran hasta
sayısının bir paniğe neden olabileceğini işaret eden Karakoç, 6 aydan
büyük herkese aşı yapılması gerektiğini vurguladı.
2 ay önce yaptıkları
bir basın açıklamasıyla bakanlığı uyardıklarını anımsatan Karakoç,
devamında şu uyarılarda bulundu: “Herkese ücretsiz grip aşısı yapılması
gerektiğini söyledik. Hazırlıkların bitmiş olması gerekir ama şimdiye
kadar Sağlık Bakanlığı’nın buna dair bir açıklama yok. Bunun bir an önce
yapılması gerekiyor geçtiğimiz yıllarda aşının temininde sıkıntılar
olmuştu bu sene olmaması gerekir. Bu toplumda önemli bir rahatlama
sağlar bu yapılmazsa ciddi sorunlar yaşarız, sağlık kurumlarına yoğun
başvuru yapılırsa altında kalkmaya bileceğimiz bir sürece girebiliriz.”