"Kapanma çözüm değil, hayata izin verin"
Ankara Tabip Odası, 'tam kapanma' adı altında alınan kararların şeffaf olmayan bilimsellikten uzak ve başarısız pandemi yönetiminin devamı niteliğinde olduğunu belirtti...
Ankara Tabip Odası:
"Kapanma çözüm değil, hayata izin verin"
Ankara Tabip Odası, "tam kapanma" adı
altında alınan kararların şeffaf olmayan bilimsellikten uzak ve
başarısız pandemi yönetiminin devamı niteliğinde olduğunu belirterek
"Hayata İzin Verin" dedi...
Açıklamadan önce söz alan Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr.
Ayşe Uğurlu 29 Nisan-17 Mayıs tarihleri arasındaki uygulamanın tam
kapanma değil kısmi kapanma olduğunu belirterek, “Üretim alanları,
fabrikalar ve inşaat sektörünün çalışmaya devam ettiği bir uygulamayı
görüyoruz. Buralarda yan yana, kişisel koruyucu ekipman eksikliği
yaşayarak çalışan kişiler evlerine gittiklerinde hane halkına
bulaştırıcılıkları devam edecektir.
Doğru filyasyon, yaygın test,
pozitif tanılı kişilerin uygun koşullarda izolasyonu, güvenli iş yerleri
ve etkin aşı uygulamalarının olduğu bir pandemi mücadelesi istiyoruz”
dedi.
Açıklamayı okuyan Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Ümit Yaşar
Öztoprak pandemi önlemlerinin bilimsellikten uzak olduğunu belirterek
topluma yeni sorumluluklar bindirildiğini ve zorlu yaptırımlar
uygulandığını vurguladı.
Yaşamak için çalışmak zorunda olan insanlara
sosyal destek verilmemesini eleştiren Dr. Öztoprak sermaye birikimi için
işçilerin de çalışmak zorunda bırakıldıklarını söyledi.
Eşitsizlikleri azaltacak mali önlemlerin bir an önce açıklanması
gerektiğinin altını çizen Öztoprak “Tüm çalışanları ve esnafı kapsayan
mali destek olmadan alınan her kısıtlama kararı toplumdaki
eşitsizlikleri artıracaktır. Zorunlu iş kolları dışında olan tüm
çalışanlarını kapsayacak şekilde çarklar durmalı, bu alanlarda çalışan
tüm çalışanlara ve esnafa mali destek sağlanmalıdır” diye konuştu.
'KHK ile ihraç edilen ve atama bekleyen sağlık emekçilerinin atamasının
yapılsın'
Öztoprak “Parklar bahçeler gibi kamusal sosyal alanlarını da kapsayan
yasaklar bilimsel olarak kabul edilemez. Bu alanlar fiziksel mesafe
kuralları uygulandığı sürece vatandaşlara açılmalı, vatandaşların temiz
havada sosyalleşmesi sağlanarak hayata izin verilmelidir” dedi.
Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 65-72 yaş
aralığındaki hekimlere yönelik yeniden atama talebinin pandemide
kaybedilen her üç sağlık çalışanından birinin 65 yaş üzerinde olduğu
değerlendirildiğinde kabul edilemeyecek bir girişim olduğunu belirten
Öztoprak, bunun yerine, KHK ile ihraç edilen ve atama bekleyen sağlık
emekçilerinin atamasının yapılması gerektiğinin altını çizdi.
"Sağlık çalışanlarının beraber yaşadığı ailelerine aşı hakkı hızla
sağlanmalıdır" diyen Dr. Ümit Yaşar Öztoprak 10 yaş altı çocuğu olan
sağlık çalışanı ebeveynlerden en az birinin idari izinli sayılması
gerektiğini belirtti.
“Salgını epidemiyoloji bilimine uygun olarak yönetin” çağrısıyla Ankara
Tabip Odası’nın Pandemi mücadelesindeki önerilerini şu şekilde
sıraladı:
Test pozitifliğinden önceki 3 gün olarak belirlenen temaslı izlemi
semptom başlangıcı titizlikle belirlenerek semptom başlangıcından önceki
3 gün olarak belirlenmelidir.
Yaygın test uygulamaları ile kalabalık kapalı alanlarda çalışanlar
taranmalı ve salgın hastanelerde değil sahada karşılanmalıdır.
Temaslı bildirilmeye dahi tahammülü olmayan günü birlik kazanan,
geçimini ancak sağlayan insanlarımız maddi olarak desteklenmelidir.
Filyasyon ekipleri arttırılarak ekip başına düşen hasta sayısı
düşürülmeli ve saptanan temaslıların PCR pozitiflik oranı belirlenmeli
ve temaslı belirlenmesi ve izolasyonu için başarı standartları
belirlenmelidir.
'En büyük kısıtlamayı 18 yaş altı çocuklar ve 65 yaş üstü yetişkinler
yaşıyor'
Açıklamanın ardından söz alan Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi
Dr. Laleş Tunç da en büyük kısıtlamayı 18 yaş altı çocuklar ve 65 yaş
üstü yetişkinlerin yaşadığını ancak işçilerin çalışmaya devam
ettirildiğini eleştirerek “ Çok da değişen bir durum yok. Evde kalanlar
aynı. Büyük risk grubundaki işçiler çalıştırılmaya devam ediyor” dedi.
Tam kapanma adı altında yapılan uygulamayı "halka faydası olmayan ancak
devletin totaliterliğini güçlendiren" bir adım olarak değerlendiren Tunç
pandeminin epidemiyoloji bilimine uygun olarak yönetilmesi gerektiğini
vurguladı.