"Bu dava yargılama değil, siyasi bir linç, siyasi bir intikam davası"
Gezi Parkı davasında, Beşiktaş taraftar grubu Çarşı'nın avukatı Ali Rıza Dizdar, "Müvekkillerden izin aldık. Salonu terk ediyoruz" dedi. Çarşı dosyası avukatlarının hemen hepsi salonu terk etti. Salondan da protesto olarak ayrılanlar oldu. Avukat Kavili, "Bu dava yargılama değil, siyasi bir linç, siyasi bir intikam davası" dedi...
Gezi davasında flaş gelişme
2013’te Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve Türkiye geneline yayılan olaylarla ilgili dava, 8 yıl sonra sil baştan, üstelik torba dava halinde yeniden görülecek. Gezi’yi organize ettikleri iddia edilen aralarında tutuklu Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın da bulunduğu 16 sanık hakkındaki beraat kararının bozulmasından sonra dava torba davaya dönüştü...
Bu dava, Gezi davası ile birleştirildi. 6 yıl önce beraatle biten Çarşı davası da Yargıtay tarafından bozuldu ve bu dosya da Gezi davasına eklendi. Böylece, Gezi davası, her biri daha önce yargılama konusu yapılan, iddiaları defalarca tartışılan ayrı dosyaların birleştiği bir torba dava haline geldi.
Davanın ilk duruşması bugün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Aralarında tutuklu iş insanı Osman Kavala'nın da bulunduğu toplam 52 kişinin yargılandığı davanın duruşması İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesinin büyük salonunda görülüyor.
Duruşma başlıyor. Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekci ve Hakan Altınay ile birleşen Çarşı davasından sanıklar mahkemede hazır bulunuyor. Osman Kavala duruşmaya tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katılıyor.
Kimlik tespitinin ardından mahkeme başkanı, esasa geçmeden önce usule ilişkin beyanda bulunmak isteyen olup olmadığını sordu. Bunun üzerine söz alan Çarşı davası sanıklarından Ayhan Güner’in avukatı Ali Rıza Dizdar, birleştirme kararının usul hukukuna aykırı olduğunu belirtti. Dizdar, "Muvafakat alınmadan birleştirme kararı verilmez ancak 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Nisan ayında birleştirme kararı vermiş. Sizin olmadığınız bir günde, adli tatilde, Çarşı dosyası ile birleştirilmesi istenen dosyadaki delilleri bilmeden dosyalar birleştirildi." diye konuştu.
Çarşı sanıklarından Yusuf Demirci'nin avukatı Ömer Kavili, "Yargıtay bozma kararında Türk bayrağının yakılmasından bahsetmişti. Ancak dosyada bayrak yakma ile ilgili delil yok. Davada birden fazla usul hatası yaptınız. Birleştirme kararı siyasi bir müdahale olduğunun göstergesidir. Yargıtay'ın bozma kararı ve birleştirme ile ilgili beyanda bulunmamızı istedi mahkemeniz. Görmediğimiz dosyalar hakkında beyanda bulunmamızı istediniz. Birleştirme kararının hukuka aykırı olduğunu tespit etmenizi ve davamızın ayrılmasını talep ediyoruz" ifadesini kullandı.
"OSMAN KAVALA'NIN ÇARŞI DAVASI İLE NE İLGİSİ VAR?"
Kavili şunları kaydetti:
Osman Kavala bir onurdur. Onun ne ilgisi var Çarşı davasıyla? Bizim beyanda bulunmamız için hakim sıfatıyla bizden görüş isteyebilmeniz için önce dosyadaki delillere erişim hakkı sağlamanız gerekir.
"SİYASİ BİR İNTİKAM DAVASI"
Yargı kültürü yok edildi. Bu dava yargılama değil, siyasi bir linç, siyasi bir intikam davasıdır. Siz üç hakimden yargı kültürüne sahip çıkmanızı istiyorum.
Bize verilen süreyi ihlal eden siz değilsiniz. İstanbul 30. ACM'nin kaçak hâkimidir. (Gezi davasının ilk başkanı Mahmut Başbuğ'dan söz ediyor. Kendi kararınızın arkasında durmak suretiyle bu birleştirme kararının hukuka aykırı olduğunu tespit etmenizi istiyoruz. Birleştirme kararının ortadan kaldırılmasını, Çarşı davasının ayrılarak bu mahkemede devam etmesini talep ediyoruz."
Çarşı davası avukatlarından Ersan Şen: Birleştirme kararına ilişkin beyanda bulunmamızı istediniz. Meselenin siyasi tarafıyla meşgul olacak değilim. Amacım şeklen değil esasen yargılamaya katkı sağlamak. Adil yargılanmaya değil dürüst yargılamaya inanıyorum Bir tünel sistemi gibi sonucu olmayan bir yargılama yapılacağına inanıyorum. Aralarında hukuki, fiili irtibat varmış gibi algı oluşturmak için birleştirme kararı verilmiştir.Mine Özerden'in avukatı Tuğçe Duygu Köksal: (Birleştirme aşamasında yaşanan hukuksuzları özetleyerek) Bu durum yargının dürüst ve tutarlı ileriletilmesine engeldir Hukuki ve fiili deliller somut şekilde ortaya konmadan ne dar ne geniş bağlantısı kanunumuzdaki usule uygun değildir. Benim müvekkilim bu sanıkların varlığından haberdar değil. AİHM'in Kavala kararında savcının herhangi bir delillendirme yapmadığı, iddianamenin yeniden kıymetlendirme adı altında polislerin hazırladığı fezlekeler doğrultusunda yazıldığını ortaya konmuştu. Birleştirilme kararının hukuka aykırılığının tespit edilip bu karardan dönülmesi, dosyaların ayrılıp ayrı yargılama yapılmasını talep ediyorum.
KAVALA'NIN AVUKATI: DOSYALARIN AYRILMASINI TALEP EDİYORUM
Osman Kavala'nın avukatı Köksal Bayraktar: Müvekkilim açısından dosyaların ayrılmasını talep ediyorum. Hem Çarşı hem diğer davada şahıs ve olay yönünden hiçbir bağlantı yoktur. İki dava birbirinden tamamen ayrıdır. Müvekkilim için 51 kişinin yargılanacağı birbirinden farklı üç olayla yargılamaya gidiliyor. Bu hem hukuksuzdur hem de işkencedir.
Çarşı'dan Numan Bülent Ergenç'in avukatı Yıldız İmrek: Çarşı davasında bozmadan önce bu dosya 7 yıl Yargıtay'da bekletildi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi başkanı değiştikten sonra Kavala davası beraatle sonuçlandıktan sonra bozma tebliğnamesiyle 16 CD'ye gitti. Darbe suçlaması gibi suçlama varken 5 yıl boyunca deliller kaybolsun diye mi başsavcılık bekletti? Madem bozmayı gerektiren durum var, neden başsavcılık 5 yıl sessiz kaldı?
Av. Yıldız İmrek: Bu siyasi iktidarın Gezi'nin kalkışma olduğu siyasi tezine yargısal destek vermek için Adalet Bakanlığı, Başsavcılık ve imza atmış ilgili hakimler tarafından verilmiş siyasi bir karardır. Bu bozma kararı, siyasi iktidarın suçladığı bir ismi -Kavala'yı- hapiste tutmaya katkı sunacak bir garnitür olarak da sunulmuştur. Bu dosyada kuvvetler ayrılığı ilkesi ihlal edilmiştir. Ve bu karar siyasi etkiyi göstermektedir. Bizde de bir güvensizlik oluşturmuştur. Bu nedenle çekilmeniz gerektiğini, bunu değerlendirmeniz gerektiğine inanıyoruz.
"TEK BİR SİLAHLI EYLEM YOK"
"Müvekkil darbecilikle suçlanıyor ama tek bir silahlı eylem yok. Müvekkilim darbecilikle yargılanıyor ama burada bir hukuk darbesi, bir yargı darbesi yapıldı Bu açıkça hukuka aykırı ve yargı darbesi niteliğinde bir karardır. Bundan dönülmeli, yeniden tefrik kararı verilmez, birleştirmede ısrar edilirse bu mahkemenin bir infaz mahkemesi olduğu ortaya çıkmış olacaktı
Çarşı'dan Volkan Eroğlu'nun avukatı Rıza Koçak: Maçın hakemi gol atmaya çalışmaktadır. 80'li yıllarda onu da gördük. Bu dosyada gerçek anlamda bir birleştirme olmadığı tespiti ile her bir dosyanın ilgili mahkemesine gönderilmesini isteriz.
Taleplere ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı Edip Şahiner, dosyaların ayrılması yönündeki taleplerin reddine karar verilmesini istedi. Heyet, duruşmaya saat 13.45'e kadar ara verdi.
"MASIMİYETİMİZİ KANITLAMAK İÇİN ÇIRPINIYORUZ"
Av. Ömer Kavili: Mahkemeniz taleplerimize ilişkin savcıdan görüş istedi, o da bir cümleyle reddini istedi. Hukuk ilkelerine göre görmediğimiz delillerden yargılansak da şüpheli ve sanık masumiyetidir esas olan. Ancak burada masumiyetimizi kanıtlamak için çırpınıyoruz.
"BU DOSYADA DAVAYA ÇÖKME YAPILMIŞTIR"
"Bu dosyada davaya çökme yapılmıştır. Bu konularda savcının gerekçe göstermesi gerekirken bunu bile yapamadı. Öyleyse savcıdan yeniden görüş istemenizi, bunu yapmayacak olursa başsavcının salona çağrılarak ondan mütalaa alınmasını istiyorum. Çünkü böyle yapan kamu görevlileri nedeniyle Türkiye AİHM'de sürekli mahkum ediliyor ve tazminat ödemek zorunda kalıyor."
Sanıklardan biri, "Biz tribüncüyüz, bizi kimseye bağlamayın. İşimizi gücümüzü bırakıp geldik" dedi.