Dünya Kız Çocukları Günü’nde korkunç tablo
2013-2020 yılları arasında ceza mahkemelerinde, ‘çocukların cinsel istismarı” başlığı altında toplam 143 bin 335 dosya incelendi...
Dünya Kız Çocukları Günü’nde korkunç tablo:
19 yılda 440 bin çocuk doğum yaptı!
Ağrı’da dört yaşındaki Leyla Aydemir’in
ölümüne ilişkin dava dosyası faili meçhul olurken Türkiye, 11 Ekim Dünya
Kız Çocukları Günü’ne kara bir tablo ile girdi...
BirGün'den Mustafa Mert Bildircin'in haberine göre, Adalet Bakanlığı’nın
istatistikleri, ülkenin çocuklara yönelik cinsel istismarla
mücadelesindeki kırık notunu bir kez daha gözler önüne serdi. Verilere
göre, 2013-2020 yılları arasında ceza mahkemelerinde, ‘çocukların cinsel
istismarı” başlığı altında toplam 143 bin 335 dosya incelendi.
Ağrı’da kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan dört yaşındaki Leyla
Aydemir’in ölümüne ilişkin görülen davada yargılanan yedi kişi, ‘suçsuz’
bulundu. Henüz dört yaşında yaşama gözlerini yuman Aydemir’in dosyası,
‘faili meçhul’ kapatıldı. 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nden üç gün
önce alınan karar, gözleri Türkiye’nin çocuklara yönelik istismarla
mücadelesine çevirdi. Türkiye’nin kanayan yarası çocuk istismarındaki
korkunç tablo, Adalet Bakanlığı’nca yayımlanan istatistiklere yansıdı.
ON BİNLERCE DOSYA
Ceza mahkemelerine 2013-2020 döneminde toplam 140 binden fazla,
“Çocukların cinsel istismarı” suçu geldi. Yalnızca 2013 yılında ceza
mahkemelerinde, çocukların cinsel istismara uğratılmasına yönelik 17 bin
948 suç ele alındı. 2013’te toplam 13 bin 925 mahkûmiyet kararı
alınırken 4 bin 466 kişi beraat etti. 2015 yılında ceza mahkemeleri,
çocuklara cinsel istismar kapsamında toplam 16 bin 957 suçu ele aldı. Bu
kapsamda mahkemelerden 2015’te 13 bin 968 mahkumiyet, 4 bin 551 de
beraat kararı çıktı.
EN KARANLIK YIL
2019
2017 yılında ceza mahkemelerine 16 bin 348 çocuk istismarı suçu gelirken
2019 yılı çocuk istismarına yönelik en kara yıllardan biri oldu.
İstatistiklere göre, 2019’da ceza mahkemelerinde çocukların cinsel
istismarı kapsamında toplam 28 bin 360 dosya karara bağlandı. Toplam 15
bin 561 mahkûmiyet kararının alındığı 2019 yılında, çocuk istismarından
yargılanan 6 bin 420 kişini dosyası beraat ile sonuçlandırıldı.
2020 yılında ise ceza mahkemeleri, çocukların cinsel istismarı suçuna
ilişkin 17 bin 948 dosyaya ev sahipliği yaptı. 2020’de alınan kararlar
12 bin 64 mahkumiyet, 5 bin 100 beraat, 222 de “Hükmün açıklanmasının
geri bırakılması” şeklinde sıralandı.
ÇOCUK DOĞUMLARI
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün 2020 yılına yönelik açıkladığı
verilerde, ‘Çocukların cinsel istismarı” suçundan halen cezaevlerinde 12
bin 942 hükümlü ve 2 bin 550 tutuklu bulunduğunu belirtti. İnsan
Hakları Derneği’nin (İHD) İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu'nun
2018 raporuna göre ise 2002’den bu yana 18 yaşın altında 440 bin çocuk
doğum yaptı. Raporda, 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak doğum
yapan çocuk sayısı ise 15 bin 937 olarak ifade edildi.
ŞARTLI SALIVERMELER ARTTI
Devletin çocuk istismarının önlenmesine yönelik attığı somut bir adım
olmadığını vurgulayan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu
Üyesi Avukat Nilda Baltalı, “öncelikle yasaların uygulaması gerekiyor”
dedi. Çocukların yüksek yararı gereğince mevzuatı uygulamaya geçirmesi,
herhangi bir keyfiyetin mümkün olamaması için kamu görevlilerine yönelik
çalışmalar yapılması gerektiğini söyleyen Baltalı, şunları kaydetti:
“İstismar suçlarının cezaları artırıldı son yıllarda, şartlı salıverilme
süreleri de cinsel suçlara diğer suçlara oranla yüksek örneğin.
İstismarcıların aflardan yararlanmaları da kolay değil. Buna rağmen suç
işlenme istatistikleri her geçen yıl katlanarak büyüyor. Çözüm cezaları
artırmak veya korkulan bir gündem olan idamda da değil. Yasalarımız
uygulanmalı, Türk Ceza Kanunumuz, Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel
İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ve ilgili
sözleşmelerimizde çocuklarımızı korumak için yeterince yol
gösterilmekte, ceza yaptırımı uygulanmaktadır.
Ancak ülkemizde
çocuklarımızı korumayı amaçlayan bir sistem ve bakış açısı olmadığı için
yasalarımızda uygulanmamaktadır.”
Baltalı, çocuk istismarlarının önüne geçebilmek için toplum
dinamiklerinin değişmesi gerektiğinin altını çizerek, “Sahip olduğumuz
haklar yalnızca yasa metinlerinde yer aldıklarında etkisiz
kalmaktadırlar. Hukuku etkili kılan şey, onu hayata geçirebilmektedir.
Hukuku yaşanılır ve etkili kılan da onun için mücadele edenlerdir. Hak
mücadelesi sürdükçe dünyamızın şiddetten arınabileceğini biliyoruz”
ifadelerini kullandı.
Katalog suçlar kapsamında
Dördüncü yargı paketi, “Elmalı rötuşu” yapılmadan 10 Temmuz’da TBMM
Genel Kurulu’nda kabul edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duyurduğu Yargı
Reformu Strateji Belgesi kapsamında hazırlanan yargı paketi ile
istismar, çocuğa cinsel istismar, cinsel saldırı gibi suçlardan
tutuklanma için somut delil şartı aranması hükme bağlandı.
İki kardeşin
cinsel istismara uğradığı Elmalı davasında verilen tahliye kararlarının
ardından tartışmaların merkezinde yer alan, ‘Cinsel suçlarda tutuklanma
için somut delil aranması şartı’na yönelik itirazlar, iktidar tarafından
kabul görmedi.
AKP MKYK’deki eleştiriler üzerine cinsel suçlarda
tutuklama için somut delil aranması şartından vazgeçilmesine yönelik
çalışmalar yürütüldü. Ancak katalog suçlar kapsamındaki cinsel suçlarda
tutuklama için somut delil aranmamasının diğer düşünce suçu gibi diğer
suçlar için de uygulamada olumsuzluklara yol açacağı görüldü.
Cinsel
suçları katalog suçlardan çıkartarak ayrı bir düzenleme yapmanın
güçlüğünün yanı sıra Elmalı tartışmalarının da kamuoyunda hızını kesmesi
üzerine bu düzeltmeden vazgeçildi. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik
Kurumu (TİHEK) eski başkanı Süleyman Arslan, Türkiye Büyük Millet
Meclisi Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu’nun 27 Mayıs
2021 tarihli toplantısında yaptığı konuşmada, çocuk evliliklerini
savundu. Arslan, 15 yaşındaki çocukların rıza ile olabilecek
nikâhlarının engellenmesinin, “İnsan hakkı ihlali” olduğunu söyledi.
***
İstismara iyi hal kararları
Çocuk istismarları davalarında sanıklara uygulanan, “İyi hal”
indirimleri dikkati çekti. Yurttaşların tepkisine neden olan iyi hal
kararlarından bazıları kamuoyuna şöyle yansıdı:
♦ İstanbul’da 13 yaşındaki çocuk, öğretmeni tarafından dağıtılan forma, 5
yaşından itibaren ağabeyi Ş.E. tarafından cinsel istismara maruz
bırakıldığını yazdı. Olayın savcılığa intikal etmesi üzerine Ş.E.’ye,
‘İyi hal’ indirimi uygulanarak 10 yıl hapis cezası verildi.
♦ İstanbul'un Arnavutköy ilçesinde 13 yaşındaki Suriyeli kız çocuğunu
kaçırıp istismar ettiği gerekçesiyle tutuklanan C.Ç.'nin yargılandığı
davada karar çıktı. 56 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması
istenen C.Ç.'ye, toplamda 19 yıl 4 ay hapis cezası verildi. C.Ç.'nin
geçmişi, suçu işledikten sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları
göz önüne alınarak iyi hal indirimi de uygulandı.
♦ Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi, `Çocuğa cinsel istismar´ suçundan
yargılanan Nurhat Can A.´ya, `mağdurun rızası var´ görüşüyle 2,5 yıl
hapis cezası verdi. Mahkeme yargılama sırasında suç vasfını `Reşit
olmayanla cinsel ilişki´ olarak değiştirerek verdiği hapis cezasını da
sanığın `geleceği üzerindeki etkilerini´ dikkate alarak altıda bir
oranında indirdi.
♦ İzmir’de çocuğa cinsel istismardan yargılanan sanık, ‘iyi hal
indirimi’yle 10 yıl beş ay hapis cezası aldı. Mahkeme, zanlının onama
kararını tutuksuz beklemesine de hükmetti.