6 milyar liralık yolsuzluğa ilişkin YENİ AÇIKLAMALAR...
 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 6 milyar liralık yolsuzluk iddiası ile ilgili yeni bir ayrıntıyı açıkladı. Beşli çete adına yurt dışından para istenildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Kredi anlaşmasının kefili, sorumlusu Hazine'dir. Kamu borç yönetimi raporu var. İhalenin adı, borç miktarı var. Bugünkü fiyatlarla 18 milyar civarında" dedi...
6 milyar liralık yolsuzluğa ilişkin yeni açıklama 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme getirdiği 6 milyar liralık
 yolsuzluk iddiasına ilişkin yeni bir ayrıntıyı açıkladı... 
CHP Lideri, 
"Beşli çete adına yurt dışından para isterler. Kredi anlaşmasının 
kefili, sorumlusu Hazine'dir" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2018’de 3 milyar 198 milyon 743 
bin TL bedelle yapılan bir ihalenin iptal edilerek iki yıl sonra 9 
milyar 449 milyon 995 bin 834 liraya ‘5’li çete’ diye adlandırılan 
şirketlere peşkeş çekildiğini öne sürmüştü. 
 Partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, 6 milyar
 liralık yolsuzluk iddiasına değindi. 
"3 Nisan 2018'de bir ihale yapılır. Firmanın özelliği, gerçek bir ihale 
olması, yarışmaya girmesi ve kazanması" diyen Kılıçdaroğlu, şunları 
söyledi:
"İç finansmanı kendisi karşılayacak. Beşli çete kazanmaz. İhale iptal 
edilir. Yeniden ihalaeye çıkılır. Bu ihale kamuya açık değildir. 21 B'ye
 göre, olağanüstü hallerde yapılan bir olay. 
Ortada deprem, savaş, 
yangın yok. Adrese teslim ihaleyi vermek. Beşli çeteden birisine ikram 
edilir. Arada 6 milyar fark var. Zaman geçmiş biliyorum. Önemli bir 
ayrıntı var. Beşli çete adına yurt dışından para isterler. Kredi 
anlaşmasının kefili, sorumlusu Hazine'dir. Kamu borç yönetimi raporu 
var. İhalenin adı, borç miktarı var. Bugünkü fiyatlarla 18 milyar 
civarında." 
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Benim imzam yok" dediğini 
hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Sen ihale komisyonunda değil, talimat 
makamındasın" yanıtını verdi. 
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"Zor günler yaşıyoruz, hep beraber. Ama bunları hep beraber aşacağız. 
Aşmanın yolu, birlik olmaktır, beraber olmaktır, adalette buluşmaktır, 
sevgide buluşmaktır, kucaklaşmada buluşmaktır, kimseyi 
ötekileştirmemektir ve herkesin huzur içinde yaşadığı bir Türkiye'yi 
inşa etmektir. Bunu yapacağız inşallah. Hep birlikte aşacağız, aşmak 
zorundayız. Aşmanın yolu birlik beraber olmaktır. 
 CHP olarak özellikle son 5-6 yılda toplumun en yoksul kesimlerinin 
yanında olduk. Onlarla beraber aynı sofraya oturduk. Hem kendi, hem 
Türkiye'nin sorunlarını görüşme imkanımız oldu.
Sorunları ölçüyoruz, tartıyoruz. Her soruna çözüm üretme gayretindeyiz. 
Taşreron işçiler attığımız en önemli adımlardan bir tanesiydi. 
Sonunda 
iktidar kadro vermek zorunda kaldı. Hala kadro alamayan 2 bin 2 kadar 
hastane bilişim sistemleri çalışanları var. Bu arkadaşlarıma 
sesleniyorum: Az kaldı göreceksiniz, Millet İttifakı'nın iktidarında 
sizin kadrolarınız en kısa sürede verilecek. Yapıyorsanız yapın; yoksa 
biz gelip yapacağız.
Terörle mücadele edip vücudunda kurşun taşıyanlara gazilik ünvanı 
vermediler. Bu arkadaşlarımız bize geldiler. Toplam 20 bin asker ve 
polis gazilik unvanı bekliyor. 15 Temmuz'da tırnağı yaralananlara bu 
hakkı verdiler ama bize vermediler dediler. Bizi gazi saysınlar ölürsek 
bayrağımızla bizi defnetsinler dediler. Kanun teklifleri verdik. 
Buradan
 sesleniyorum, ya gazileri kandırmayın ya direnin bu Meclis Genel 
Kurulu'na gelsin. MHP de kanun teklifi verdi. Saray'dan gelen kanun 
tekliflerine el kaldırıyorsunuz. Bu sefer de saray sizin teklifinize el 
kaldırsın. Hak verirse verilir; verilmezse Millet ittifakında bu hakkı 
size teslim edeceğiz. 
 "DEVLET BU KADAR MI FAKİRLEŞTİ?" 
Geçen günlerde bir mektup geldi. Güneydoğu'dan bir annenin mektubu: 
Berfin Tolunhan. Diyor ki: "Oğlum Mardin Kızıltepe'de şehit oldu. Şehit 
olan oğlumun 11 çocuğuna o tarihten beri ben bakıyorum. Verdikleri maaş 
281 lira 3 kuruş." Yazıktır günahtır. Bu devlet bu kadar mı fakirleşti? 
6 MİLYAR LİRALIK YOLSUZLUK İDDİASI 
 Erdoğan önce AK Partiyi zapturapt altına aldı sonra partiyi kuran 
kurucuların tamamını tasfiye etti. AK Parti'nin akil insanlarını 
partiden tamamen dışları. Üçünü aşama AK Parti'yi ailesine peşkeş çekti.
 Dördüncü aşama devleti kendi ailesinin hizmetlerine boyun eğecek hale 
getirdi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görmediğimiz bir olay.
Bir video daha yayınladım. Gelen bir yolsuzluk dosyasını gündeme 
getirdim. Sadece dosyayı okudum. O dosyanın altında benim imzam yoktur 
diye açıklama yapmaya başladılar. 
 3 Nisan 2018'de bir ihale yapılır. Firmanın özelliği, gerçek bir ihale 
olması, yarışmaya girmesi ve kazanması. İç finansmanı kendisi 
karşılayacak. Beşli çete kazanmaz. İhale iptal edilir. Yeniden ihalaeye 
çıkılır. Bu ihale kamuya açık değildir. 21B'ye göre, olağanüstü hallerde
 yapılan bir olay. Ortada deprem, savaş, yangın yok. Adrese teslim 
ihaleyi vermek. Beşli çeteden birisine ikram edilir. Arada 6 milyar fark
 var. Zaman geçmiş biliyorum. Önemli bir ayrıntı var. Beşli çete adına 
yurtdışından para isterler. Kredi anlaşmasının kefili, sorumlusu 
hazinedir. Kamu borç yönetimi raporu var. İhalenin adı, borç miktarı 
var. Bugünkü fiyatlarla 18 milyar civarında. 
Erdoğan diyor ki, 'Benim hiçbir imzam yoktur'. Sen ihale komisyonunda 
değil, talimat veren taraftasın. Sayıştay'ın da raporları var. Tarihin 
yanında 'Cumhurbaşkanlığı oluru' ibaresi var. Dosya kalın bir dosya. 
Onların hepsini açıklayacağız. Kazanan var. İhaleyi neden vermiyorsun.
'Kılıçdaroğlu yalan söylüyor' diyor. Görmediğim belgeyi konuşmam. 
Sevgili Erdoğan daha dur bakalım. Sana daha çok sürprizlerim olacak. Ben
 yolsuzluk belgelerini açıklamayacağım, arkadaşlara söyledim hepsi tek 
tek açıklayacak. Senin imzan olan belgeleri de açıklayacağız, hiç 
meraklanma. 
"DOĞALGAZ KESİNTİLERİ BAŞLADI" 
Bütün bu olumsuzlukların yanı sıra gerçekten de mutfakta, sanayide 
yangın var. Doğalgaz kesintileri başladı. Bu kadar yaygın bir olayla hiç
 karşılaşmamıştık. Ağustos ayından beri kış geliyor doğalgaz kesilebilir
 diye iktidarı uyarıyorduk. En son geçen yıl 12 Ekim'de uyardım ve 
açıklamalarımın ardından doğalgaz azalmaya devam etti. EPİAŞ, internet 
sitesinden rakamları kaldırdı. Bu devlet yönetimine bakın, hangi akılla 
bunu yaparsınız. Böyle bir devlet yönetimini hiç görmedim. Sanayici, ilk
 kez böyle bir şeyle karşılaşıyoruz şoktayız diyor.
Yönetme becerileri, yönetme akılları yok. 3 günlük elektrik kesintisinin
 OSB'lerde maliyetinin 5 milyar dolar olduğu söyleniyor. Bunun 
açıklanması gerekir. Devleti yönetemiyorlar. Sanayide kullanılan 
doğalgaza bir yılda yüzde 435 zam yapıldı. Nereye kadar gidecek, nasıl 
olacak? 
"İRAN'DAN GELEN DOĞALGAZ SADECE BİR GÜN KESİLDİ" 
 Elektrikte indirime gittiklerini açıklıyorlar. 4 Ocak'ta, 4 kişilik bir 
ailenin tükettiği elektrik 230 kilovat dedik, söylediğimize geldiler. 
Biz biliyoruz. AK Parti'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Dolar 
18'di, 13'e düştü ama hiçbir şeyin fiyatı düşmedi. MHP'ye oy veren 
kardeşlerimiz sizi kandırıyorlar. Sandıkta bunlara ders vermek de sizin 
göreviniz kardeşlerim.
Para ele geçmeden açlık sınırında kalan bir asgari ücret. 
21. yüzyılın 
Türkiye'sinde insanlar ekmek, yağ kuyruğuna giriyorsa bunun sorumlusu 
Erdoğan ve şürekâsıdır. İran'dan gelen doğalgaz sadece bir gün kesildi. 
Dış politikada yalan söylenir mi, İran çıktı bunları yalanladı sustular. 
Neden yönetemiyorlar, çünkü yönetimde istikrar yok. Yönetemediğini 
görüyor faturayı bakanlara çıkarıyor.
Hazine Bakanını alıyor. 3,5 yılda 3 tane Hazine ve Maliye Bakanı, 4 tane
 Merkez Bankası Müdürü değişti. Merkez Bankası'nın bir tek işi kaldı 
para basmak; fiyat istikrarını sağlama falan yok. TÜİK'te 5 kişi 
görevden alındı. 
TÜİK Başkanı biz gittiğimizde kapıyı açmamıştı ama 'Kul
 hakkı yemem' dedi ve görevden alındı. Kul hakkı yiyen, kul hakkı 
yemeyene tahammül edemez.
Bunlar önce dedi ki sistemi değiştirelim AK Parti-MHP ömür boyu bu işi 
götürelim. Zaten bunlar beş benzemez bir araya gelemez dediler. Fakat 
biz muhalefet partileri olarak demokrasi için bir araya geldik. İnsan 
hakları, şeffaf bir yönetim için bir araya geldik. Birinci ezberleri 
bozuldu.
Sonra bunlar bir araya geldiler ama bunlar kazanamazlar dediler. Yerel 
seçimlerde kazandığımızı gördüler. Evet, onların bütün hayallerini 
yıktık ama gençlere hayal kurma olanağı sunacağız. O nedenle 
hazmedemiyorlar. Şimdi memleketi yönetemez diyorlar. 
Vallahi de billahi 
de bu memleketi sizin takımınızdan çok daha iyi, çok daha güzel 
yöneteceğiz. Akılla, bilgiyle yöneteceğiz. Herkesi kucaklayacağız."






