“Onlar oldu şerefli, biz olduk şerefsiz...”
Bir 'FETÖ' itirafçısı Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay'a ilişkin çarpıcı bir iddiada bulundu.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, 15 Temmuz sonrası tutuklanan bir Cemaat üyesinin itirafçı olduğunu yazdı, itirafında geçen isimlerden birini de Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay olduğunu dile getirdi...
Cemaat itirafçısı, "Bank Asya’da hesabımın bulunmasını ve oğlumun onların okulunda okumasını tam 22 ay bedelle ödedim. Allah şahittir, Şuay Alpay’ın çocukları da aynı okulda okudu. Ama onlar oldu şerefli, biz olduk şerefsiz.” dedi.
Yazının ilgili bölümü şöyle:
M.U., Elazığ’da yaşayan bir esnaftı. 80’lerin sonunda dükkânına gelen biri aracılığıyla Fethullahçılarla tanıştı. Zaman gazetesi abonesi oldu, cemaat yurtlarındaki iftarlara katıldı, Fethullah Gülen’in vaazlarını dinledi. Örgütün bir okulunun inşaatı için kendi deyimiyle “sırtında taş bile taşıdı”.
Gün geldi, örgütün şirketlerinden Erkam AŞ’ye ortak oldu. Ticaretten kazandığı parayı Bank Asya’ya yatırdı. Çocuğunu Fethullahçıların kolejine yazdırdı.
Özetle M.U., ömrünün çeyrek asırdan fazlasını FETÖ’ye adamıştı.
2015 yılının haziran ayında örgütün şirketindeki hisselerini devretse de hakkında FETÖ üyeliğinden dava açılmasını engelleyemedi. 15 Temmuz’dan sonra tutuklandı, 22 ay hapiste kaldı.
Ve işte bu satırlar da yargılandığı o davanın dosyasına giren çok kritik bir evrak sayesinde yazıldı. Artık tutuksuz yargılanan M.U., etkin pişmanlıktan yararlanmak istedi, yani itirafçı oldu.
***
Yıllarca içinde bulunduğu örgüte dair bildiklerini anlattı. İtirafların bir yerinde “Cemaat, sohbet çerçevesinde örgütlenen bir yapıydı” ifadesini kullandı. Ve “2009 sonrasında cemaat sohbetlerinde gördüğüm insanlar şunlardı” diyerek 22 kişinin ismini açıkladı.
İşte o isimlerden biri de “Elazığ eski milletvekili” diye tanıttığı Şuay Alpay’dı.
Sonra…
Emniyet bu itiraflara dair yaklaşık iki hafta önce M.U’nun ifadesini aldı. Önüne fotoğraflar koydu, teşhis yaptırdı. Ve sonunda, girişte aktardığım tespit tutanağını kayda geçti: Elazığ’da FETÖ sohbetlerine katıldığı ileri sürülen Şuay Alpay, bugün Milli Savunma Bakan Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Evet, çok çarpıcı bir iddiaydı bu.
Alpay'dan açıklama
Hakkındaki iddialara dair açıklamada bulunan Alpay, “M.U. isimli ve itirafçı olduğunu ifade ettiğiniz şahsın bu ifadesi ahlaksız ve açık iftiradır. Asla bunların sohbet toplantılarına katılmadım ve bunlarla hiçbir işim olmadı. Benim siyasi çizgim ve yıllar içinde değişmeyen tavrım ve duruşum, Elazığ başta olmak üzere görev yaptığım ya da bulunduğum yerlerdeki, tabir yerinde ise 7’den 70’e herkes tarafından bilinir. FETÖ karşıtlığım ve bunlara karşı fikrim ve duruşumda tereddüte neden olacak en küçük bir duraksama olmamıştır. Bu konu ile ilgili tarafıma ulaşmış hiçbir tebligat ya da çağrı söz konusu değildir" dedi.
'Allah var, herkes oradaydı'
İtirafçı olan M.U’yu da aradığını belirten Pehlivan, şu aktarımı yaptı:
“Birlikte sohbetlere gittik. Allah var, herkes oradaydı.
Bir gün oğlum ‘Siz benim babamı tanıyorsunuz, partinin insanısınız, ne olur yardımcı olun’ diye yardım istemiş. Şuay Alpay ise oğlumu çok fena azarlamış. ‘Git, bu işlere ben bakamam; kendinizi yaktınız, beni de yakmayın’ demiş.
Ben radikal bir insandım. Dinimden dolayı sohbetlere giderdim. Sonra anladım ki darbeyi biz dincilerden öğrendik, en büyük darbeyi onlardan yedik. Bizi hem dinimize hem de vatanımıza küstürdüler…
Adalet denen bir şey varsa, neden Şuay Alpay’a yok? Niye siyasilere yok? Neden sadece bize var? Kadir İnanır’ın Yılanların Öcü’nde dediği gibi, ‘Yahu gözünü sevdiğim, bu kanun sadece bize mi işler?’
Bank Asya’da hesabımın bulunmasını ve oğlumun onların okulunda
okumasını tam 22 ay bedelle ödedim. Allah şahittir, Şuay Alpay’ın
çocukları da aynı okulda okudu. Ama onlar oldu şerefli, biz olduk
şerefsiz.”