'Türkiye’nin baskıcı bir tek adam rejiminden kurtuluşu için...'
Emek ve Özgürlük İttifakı, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi adayımızı belirleme sürecinde, ilkelerimizle uygun, mutabakat ile belirlenmiş ortak aday seçeneğine daha yakın olduğumuzu ilan ediyoruz. Değişim isteyen ve topluma karşı sorumluluk duyan ve başta muhalefet olmak üzere bütün toplumsal güçleri de bu tarihi sorumluluğun gereği olarak hem cesur olmaya hem de açık ve şeffaf bir şekilde sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz” açıklamasını yaptı...
Emek ve Özgürlük İttifakı'ndan ortak
açıklama: 'Ortak aday seçeneğine daha yakınız'
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye
İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP),
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun
(SMF) oluşturduğu Emek ve Özgürlük İttifakı, bugün ortak bir yazılı
açıklama yaptı...
Açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar ile
HDP’nin hesaplarına bloke konulması ve İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezaya tepki gösterildi. Açıklamada
şunlar kaydedildi:
“Emek ve Özgürlük İttifakı’nı oluşturan siyasi partiler ve mücadele
kurumlarının genel başkanları, eş genel başkanları, sözcüleri ve eş
sözcüleri olarak, emek sömürüsünün, yoksullaşmanın, halk iradesine,
özgürlüklere, demokratik hak ve kazanımlara saldırının ve savaş
politikaların yoğunlaştığı ortamda bir araya geldik.
“BASKICI TEK ADAM REJİMİNDEN KURTULUŞ”
Alın teriyle geçinmeye çalışan emekçilerin, baskı ve şiddete meydan
okuyan kadınların, özgür bir gelecek düşleyen gençlerin, özgürlük
mücadelesi yürüten tüm kimliklerin, eşit yurttaşlık isteyen Alevilerin,
demokrasi ve eşitlik mücadelesi veren Kürtlerin, ezilen tüm halkların
mücadelesi mücadelemiz, talepleri taleplerimizdir. Bu saldırılar,
toplumun tamamına, demokrasiye, özgürlüklere ve bizlere yöneliktir.
Ortak mücadeleyle bu saldırıları durdurabileceğimizi biliyoruz.
Kendimize, mücadele deneyimlerimize, tarihsel mirasımıza, halkımızın
değişim talebine güveniyoruz. Türkiye’nin baskıcı bir tek adam
rejiminden kurtuluşu için üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız ve
değiştirme konusunda kararlıyız.
“YARGI, İKTİDAR TARAFINDAN SİYASİ ARAÇ OLARAK KULLANILIYOR”
Türkiye, tarihinin en önemli seçimlerinden birine demokrasinin, hukukun,
hak ve özgürlüklerin fiilen lağvedildiği koşullarda giriyor. Demokratik
siyasete yönelik baskılar artarak devam ediyor. 6,5 milyondan fazla
yurttaşın oyunu alan, Meclis’in 3’üncü büyük partisi olan HDP’ye yönelik
iktidar ve ortaklarının yürüttüğü kapatma davası, dava öncesi, 15 üyesi
bulunan Anayasa Mahkemesi’nin başkanı dâhil 7 üyesinin muhalefetine
rağmen oyçokluğuyla hesaplarına geçici bloke kararı alındı ve siyasi
hesaplarla seçim arifesinde karar aşamasına getirildi. Demokratik
Bölgeler Partisi’nin eş genel başkanı Keskin Bayındır’ın yanı sıra üye
ve yöneticileri hukuksuz şekilde tutuklandı. HDP ve DBP belediyelerine
dönük kayyım gaspları sürüyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Ekrem İmamoğlu siyasi yasaklı hale getirilerek, HDP belediyelerinden
sonra İstanbul Belediyesi’nin de kayyum ile gasp edilmesinin
hazırlıkları sürüyor. Gözaltı, tutuklama, saldırılar, sansür ve para
cezaları ile özgür basın çalışamaz duruma getirilerek toplumun tüm
itiraz mekanizmaları felç edilmeye çalışılıyor. Kobanê kumpas davası,
Gezi davasında verilen cezalar, grev yasakları, İstanbul Sözleşmesi’nden
çıkılmasını onaylayan Danıştay kararı örneklerinde de görüldüğü üzere
yargı, iktidar tarafından siyasi bir araç olarak kullanılıyor.
“EMEKÇİLER AÇLIĞA MAHKUM EDİLDİ”
Bir avuç sermayedar ve iktidar eliti kârlarına kâr katarken ekmeğimiz
her geçen gün daha da küçülüyor. İşçiler ve emekçilerden sonra emekliler
de açlığa mahkûm edildi. Emek ve Özgürlük İttifakı olarak, bu süreci
değiştirecek güç olma irademizi ortaya koyuyor ve dişimizle,
tırnağımızla, mücadelemizle kazandığımız haklarımıza yönelik tüm
saldırılara karşı meydan okuyoruz. İktidarın, kendi koltuğunu korumak
için hedef aldığı tüm kesimlerle omuz omuza mücadele içinde olduğumuzu
bir kez daha ilan ediyoruz. Toplumsal muhalefetin tüm güçlerini,
ayrılıkları bir kenara bırakıp, iktidar baskısı ve şiddetine, yoksulluğa
ve geleceksizliğe karşı tek ses olmaya davet ediyoruz. Umutsuzluğa yer
yok. EYT’lilerin ısrarlı ve kitlesel mücadelesi sonuç verdi. Beakeart
işçileri, yasakları fiili grevle delerek mücadelenin yolunu açtı.
Kadınlar, yurdun dört bir yanında yürüttükleri ‘her çocuğa bir öğün
ücretsiz sağlıklı yemek’ kampanyası sınırlı kazanımla da olsa sonuç
verdi. Yeni yıla Adana Saya işçileri ve Gaziantep döküm işçilerinin
ücret artışı talepli yerli ve mülteci işçilerin ortak eylemleriyle
girdik.
“15 OCAK’TA MİTİNG DÜZENLİYORUZ”
Emek ve Özgürlük İttifakı olarak, ‘Yoksulluğa, savaşa, baskılara dur
diyelim’ şiarıyla 15 Ocak Pazar günü İstanbul Kartal Meydanı’nda ilk
ortak mitingimizi düzenliyoruz. Bu mitingde, ‘Baskıcı ve halk düşmanı
tek adam rejimini, bu adaletsiz düzeni birlikte değiştirelim’ diye
haykıracağız. On binlerin katılımıyla milyonların taleplerini
haykıracağız. Toplumsal muhalefetin tüm güçlerini bu sesi birlikte
yükseltmeye, mitingi 2023 yılında yaşanacak siyasi değişimin şölenine
dönüştürmeye çağırıyoruz.
“MUTAKABAT İLE OLUŞTURULMUŞ ADAY SEÇENEĞİNE YAKINIZ”
Toplantımızda, bu yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili
seçimlerine kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk. Türkiye’nin tek adam
rejiminden kurtulması, yeni dönemde emeği ve özgürlükleri savunan
güçlerin en kuvvetli şekilde temsili için olası yol ve yöntemleri,
hazırlıklarımızı, hamlelerimizi gözden geçirdik. Gelişmeler, Türkiye’ye
köklü bir demokratik dönüşüm dayatmaktadır. Bu konuda ittifak olarak
tarihi sorumluluğumuzun farkındayız ve Türkiye’nin mevcut koşullardan
kurtulması için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye
her zamankinden daha kararlıyız. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi
adayımızı belirleme sürecinde, ilkelerimizle uygun, mutabakat ile
belirlenmiş ortak aday seçeneğine daha yakın olduğumuzu ilan ediyoruz.
Değişim isteyen ve topluma karşı sorumluluk duyan ve başta muhalefet
olmak üzere bütün toplumsal güçleri de bu tarihi sorumluluğun gereği
olarak hem cesur olmaya hem de açık ve şeffaf bir şekilde
sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.
“HDP KAPATMA DAVASI ORTADAN KALDIRILMALI”
Parti kapatma, siyasi yasaklama senaryoları, cumhurbaşkanı adaylığı
konusunda Anayasa’nın ihlal edilebileceğine ilişkin ortaya çıkan güçlü
işaretler, imalar ve gelişmeler gösteriyor ki Türkiye, sadece baskı ve
saldırılarla değil, aynı zamanda büyük bir belirsizlik ortamında seçime
götürülmek isteniyor. Bu vesileyle bir kez daha haykırıyoruz: Halk
iradesine ve seçimlere müdahale anlamına gelecek olan HDP’ye dönük
kapatma davası bir daha açılmamak üzere ortadan kaldırılmalı, her tür
siyasi yasak ve kayyum uygulamaları derhal sona erdirilmelidir.
“SEÇİM GÜVENLİĞİ İÇİN HALKIMIZ GÖREV ALMALI”
Emek ve Özgürlük İttifakı, seçim güvenliği konusunda ise yalnız kendi
bileşenleri değil tüm demokratik kurum ve kuruluşlarla ortak harekete
hazırdır. Şu ana kadar bu yönde olumlu adımlar atıldığını ve halkın
iradesinin sandığa tam yansıması için gerekli önlemlerin alınmaya
çalışıldığını görüyor ve bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Seçim güvenliği
için tüm halkımız görev almalı, şimdiden seferber olmalıdır.
Şimdiye kadar Ankara, İzmir, Adana, İstanbul, Dersim başta olmak üzere
pek çok kentte düzenlediği ortak çalışmalar ve halk buluşmaları, Emek ve
Özgürlük İttifakı’nın potansiyelini, halkımızın güven ve beklentisini
göstermektedir. En temel siyasi sorumluluklarımızın başında, bu
potansiyelin siyasi ve toplumsal karşılığını yaratmak gelmektedir.
İttifak adına, emeğin değerleri ve özgürlüklerle örülü bir gelecek
isteyen tüm yurttaşlarımıza bir kez daha çağrıda bulunuyoruz.”