Tayyip yine 'DİN İMAN' dedi!
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Antalya’da mitingde, “Bay bay Kemal, 14 Mayıs’ta bu aziz millet, benim bu sevgili vatandaşlarım, sana sandıkları mezar edecek” dedi.
Erdoğan: "Dini olmayan, diyaneti olmayan, bayrağı
olmayan, ezanı olmayanlar bay bay Kemal’i destekliyor"
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan, bugün Antalya’da düzenlenen mitingde konuştu...
Erdoğan’ın
açıklamalarının satır başları şöyle:
“Ülkemizin ve dünyanın neresinden gelirse gelsin huzur arayan herkese
kucağını açar. Sermayesini ve alın terini akıtarak burada yeni bir
hayata başlamak isteyen herkesi kucaklar. Ama aynı zamanda bu şehir,
mesele ülkesinin bütünlüğü, milletinin birliği, evlatlarının geleceği
olduğunda kimsenin gözünün yaşına da bakmaz. Biz bunun için Antalya’yı
ayrı bir seviyoruz.
“BUNLARIN DERDİ TÜRKİYE’Yİ ÇUKURA İTMEKTİR”
Birileri de ülkenin birikimlerini önce altılı olarak başlayan masada
paylaşmaya niyetlendi. Sonra, pazarlığın kızıştığı bir anda ortaklardan
biri yerinden kalkıp sonra geri otururken masanın altındaki gizli ortak
HDP de bu cümbüşteki yerini aldı. Baktılar, yedi ortakla da bu iş
olmayacak, iki büyükşehir belediye başkanını da dahil edip ortak
sayısını dokuza çıkardılar. Masada kendileri için de yer olduğunu gören
ülkenin ve milletin yeminli düşmanları PKK ve FETÖ durur mu? Onlar da
hemen seslerini yükselttiler. Oldu mu size 11 ortak? Daha DHKPC’sini,
Avrupa ve Amerika’da masanın akıl hocalığına soyunan tefecileri, STK
görünümlü istihbarat aygıtlarını saymıyorum bile. Aslında ağlanacak
halimize gülüyoruz. Türkiye siyasetine ve yönetimine dönük böyle bir
oyunu asla hak etmiyor. Milletimiz iradesine dönük böyle bir istiskali
asla hak etmiyor.
Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza
diken bir mekanizma var. Bu mekanizma CHP tabanının da ittifaktaki diğer
partilerin tabanların hassasiyetlerini zerre kadar umursamıyor. Ne
diyordu bay bay Kemal? ‘Tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz’ denilerek bu
nobranlık açıkça da ifade ediliyor. Çünkü bunların derdi seçimlerde
yönetimi değiştirirken, sonra Türkiye’nin kaldığı yerden yoluna devam
etmesi değildir. Bunların derdi Türkiye’yi siyasetiyle, ekonomisiyle,
savunmasıyla, diplomasisiyle en az yarım asır daha kendine gelemeyeceği
bir çukura itmek, bir bataklığa saplamaktır. Ama inşallah
başaramayacaklar.
İzlediniz. Her şeyiyle terörist Selo Diyarbakır’da 51 kardeşimizin
ölümüne neden oldu. Şimdi bu Selo cezaevinde. Şimdi ne diyorlar?
‘Selo’yu çıkaracağız.’ Ondan sonra da Selo’yu Öcalan’ın yerine
getireceklermiş.
Değerli kardeşlerim, buradan şu anlaşılıyor. Bay bay
Kemal, demek ki parlamentoda yaptığı görüşme işte buydu. Açıklayabildi
mi? ‘Açıkla’ dedik kaç kere, açıklayamaz. Eğer gerçek siyasetçiysen
çıkarsın açıklarsın. Ama açıklayamaz. Hayatı yalan. Hep fırıldaklarla
dolaşıyor. Onun için de ben diyorum ki, 14 Mayıs’ta benim aziz milletim,
sevgili milletim bu yalana, talana, dolana evet demeyecek.
“BAY BAY KEMAL, 14 MAYIS’TA BU AZİZ MİLLET, BENİM BU SEVGİLİ
VATANDAŞLARIM, SANA SANDIKLARI MEZAR EDECEK”
Dini olmayan, diyaneti olmayan, bayrağı olmayan, ezanı olmayan kimler
destekliyor bay bay Kemal’i? Bu teröristler, öyle mi? İşte, söyle bana
arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Evet, bay bay Kemal, senin
arkadaşın Kandil. Onlarla beraber yoldasın. Ama bay bay Kemal, 14
Mayıs’ta bu aziz millet, benim bu sevgili vatandaşlarım, sana sandıkları
mezar edecek. Buna hazır mıyız? Bize olan husumetlerinin sebebi de
ülkemizi 21 yıldır eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, enerjiden
tarıma, sanayiden turizme her alanda dünyayı hayran bıraktık ve dünyanın
devler ligine ülkemizi taşıdık.
“ŞU ANTALYA’NIN BU MUHTEŞEM HAVALİMANINI KİM YAPTI?”
Türkiye’nin alt yapısını güçlendirdik mi? Şu Antalya’nın bu muhteşem
havalimanını kim yaptı? Antalya, Alanya, bütün bu yolları kim yaptı?
Bütün bunlarla beraber Antalya’yı turizmde patlama yapar hâle kim
getirdi? Her geçen gün Antalya çok daha güçlendi mi? Alt yapısıyla üst
yapısıyla güçlendi mi? İşte bu, iş bilenin, kılıç kuşananın anlayışıdır.
Türkiye’yi bugünkü seviyesine getirmeseydik emin olun bize kimse
ilişmezdi. Ne terör örgütlerinin saldırılarına uğrardık ne de
darbecilerin silahları üzerimize çevrilirdi. Ne ekonomik tuzaklara maruz
kalırdık ne aleyhimizde yürütülen küresel kampanyaların muhatabı
olurduk. Ama o zaman da milletimizin karşısına başımız dik alnı açık
sesi gür bir şekilde çıkamazdık. Biz teslim olmayı değil, mücadele
etmeyi seçtiğimiz için hedefteyiz.
“BU ZATIN KENDİSİNİ CİDDİYE ALMIYORUZ”
Amerika’daki, Avrupa’daki mahfillerde kulağına neler üflenmişse
Kılıçdaroğlu onu söylüyor. Arada bir kendi fikrini söylediği oluyor
elbette. Onları da hep beraber mizah niyetine izliyor, gülüp geçiyoruz.
Elbette bu zatın kendisini ciddiye almıyoruz. Bizim ilgilendiğimiz, bu
zatın hangi hesabın temsilcisi olarak karşımıza dikildiğidir. Bunu
anlamak için öyle çok derin analizlere gerek yok. Masanın etrafında
oturanlara ve çevresinde dönenlere bakınca her şey ayan beyan ortaya
çıkıyor. Buna rağmen şunu düşünmeden de edemiyoruz; hangi insan kendi
ülkesine, kendi devletine, kendi milletine bu kadar büyük kin duyabilir?
Bay bay Kemal, Amerika’da bir benzin istasyonunda bakıyorsunuz, bir
restorana giriyor. Orada neler çevirdi, o da belli değil. Açıkla,
açıklayamıyor. Çünkü Pensilvanya’nın uzantılarıyla orada sohbetini baya
koyulaştırıyor. Hangi insan ekmeğini yediği, suyunu içtiği, havasını
soluduğu vatanına böylesine büyük nefret besleyebilir?
İstanbul’u sel alır götürür, bay bay Kemal’in adamı nerede? Bodrum’da.
Bodrum’dan çıkmazlar. Aynı şekilde diğerleri de öyle. Ama biz hizmet
ehliyiz.
“BU ÜLKEYİ ALEVİ-SÜNNİ DİYE AYRIMA TUTANLARA LANET OLSUN”
Ülkenin her karış toprağını yatırımlarla donatırken kimsenin kökenini,
mezhebini, meşrebini sormadık. Ne diyor bay bay Kemal? ‘Ben Aleviyim’
diyor. Eyvallah, yani biz sana Alevi misin değil misin bunu sormadık ki.
Ve bugüne kadar bunu niye söylemedin de şimdi söylüyorsun? Demek ki
oradan bir şey bekliyor. Bu ülkeyi Alevi-Sünni diye ayrıma tutanlara
lanet olsun. Sadece asırlık ihmalleri telafi ederek ülkemizi büyümenin
sıkıntılarını çözerek milletimizi mutlu etmenin çaresine baktık.
Elbette, eksiklerimiz de olabilir. Olmuştur da. Ama biz diyoruz ki
inşallah hiçbir kimse inkâr edemez ki bu ülke için biz samimiyetle
çalıştık.
Geçtiğimiz 21 yılda Antalya’ya ne kadar eser kazandırdık, biliyor
musunuz? 145 milyar lira tutarında yatırım yaptık Antalya’mıza, 145
milyar lira tutarında. E seviyoruz Antalya’yı. Bu yatırıma layık. E
şimdi sormak lazım, bay bay Kemal senin büyükşehir belediye başkanın
Antalya’ya acaba ne yaptı? Olay bu kadar açık.
"TOKİ’Yİ BU MİLLET SANA YEDİRTMEZ"
Çevre ve Şehircilik’te, TOKİ vasıtasıyla 4 bin 690 konutu tamamlayıp hak
sahiplerine teslim ettik. 2 bin 88 konutun yapımına devam ediyoruz.
Şimdi, bay bay Kemal yeni bir şey daha söylemiş. TOKİ’yi kapatacakmış.
Ya neyi kapatıyorsun? Benden önce TOKİ çok daha fazla üretmiş. Ben
göreve gelmeden önce TOKİ’deki üretim sayısı 40 bin konuttu. Şimdi ise 1
milyon 300 bin konutu biz yaptık. 40 bin nere, 1 milyon 300 bin nere?
Bay bay Kemal, TOKİ’yi sana bu millet yedirtmez. İşte, depremde TOKİ’nin
neler yaptığını gördük, değil mi? Antalya’da yangın ve sel
felaketlerinde hep buradaki insanlarımızın yanında olduk. Manavgat’ta
evi yanana, Kumluca’da evi yıkılana yenisini yapıp verdik.”
Bu haberlere de göz atmak isteyebilirsiniz.
Kartallı öğrenciler, atıklarını sanata dönüştürdü