İntihar eden gencin arkadaşları anlattı: 'Öğretmen olmak istiyordu'
4 Ekim’i 15 Ekim’e bağlayan gece Anadolu Üniversitesi öğrencisi R.A. kampüste bulunan yemekhane önünde hayatına son vermişti. Eğitim Fakültesi İlköğretim Matematik Öğretmenliği bölümü öğrencisi olduğu bilinen R.A.’nın cebinden üç sayfalık bir mektup çıktığı ve hayatına geçim sıkıntısı nedeniyle son verdiği iddia edilmişti.
soL - Haber'den Özkan Öztaş'ın haberinde, İntihar olayından yaklaşık 15 saat sonra sosyal medya platformu X (Twitter) üzerinden açıklama yayınlayan okul yönetimi intiharın nedenine dair herhangi bir bilgi vermedi.
İntihar eden R.A'nın soL'a konuşan okul arkadaşları, sorunların görünenden ve bilinenden fazla olduğunu ifade ediyor. Ve öğretmen olmak isteyen neşe dolu bir insanın nasıl hayatına son verdiğini, neler yaşadığını anlatıyorlar.
'İddiaların doğruluğu, yanlışlığı bir yerden sonra önemli değil'
Oğulcan, intihar eden R.A'nın aynı zamanda yurt arkadaşı. Tanışıklıkları 2 yıl öncesine dayanıyor. "Yurtta kaldığımız zamanlarda akşamları insanlar odalarına çekilir biz de oturup sohbet ederdik" diyor. Urfalı, emekçi bir ailenin çocuğu, dayanışmayı gözeten, yardımsever ve geleceğe umutla bakan biri olarak tanımlıyor arkadaşını.
İddiaya göre geçim sıkıntısı nedeniyle intihar etti R.A. Gerçekten öyle mi diye sorunca Oğulcan'a, "Neredeyse geldiği ilk günden beri sürekli farklı farklı işlerde çalışıyordu. Ekonomik nedenler iddiası doğrudur yanlıştır bu bir noktada önemli değil. Arkadaşımız bu düzenin kötülüklerinden nasibini almış, öğretmen olmak isteyen bir emekçi çocuğu ve okurken çalışmak zorunda kalan bir gençti. Bu düzende bir çıkış yolu bu hayatta tutunacak hiçbir şey bulamamıştır belli ki. Bize üniversite yönetimi 'Borcu yüzünden intihar etmedi' diyor ama ne önemi var. O ya da bu sebepten hayata dair bir umudu ve beklentisi kalmamış bir genç canına kıymış. Sorumlusu bu düzenin kendisidir" diyor
'15 lira yemekhane ücretini ödeyemeyecekseniz okumayın diyorlar'
Şevval, R.A ile aynı okulda okuyor. Bir öğrencinin geçim sıkıntısı yaşadığı için intihar edebileceğine kimsenin pek ihtimal vermediğinden hatta bazılarına inandırıcı gelmediğinden söz ediyor.
Şevval "Olayı ilk duyduğumuzda sıra arkadaşlarımızın ve bizlerin yaşadığı geçim sıkıntısının ne kadar gerçek olduğunu bir kez daha görmüş oldum. Bu olay, bu sıkıntılar okuldaki Dekanlar ve Rektör nezdinde hatta dışardan bakan insanlar nezdinde gerçek dışı geliyor. Aslında bu şekilde bakanlar bize '15 lira yemekhane ücretini ödeyemeyecekseniz okumayın' diyor bir yanıyla. Ama yaşananlar sanırım onlara da gerçekleri acı bir şekilde göstermiş oluyor. Ayrıca büyük bir üzüntü de yarattı bu olay bizde çünkü keşke arkadaşımıza daha çok ulaşabilseydik, dokunabilseydik, umut olabilseydik keşkeleriyle hayatımıza devam etmeye çalışıyoruz" diye anlatıyor olayı duyduğu ilk anı.
'Öğrenciye yemek yardımı yerine okul yönetimine makam arabası!'
Öğrenciler R.A'nın yaşadığı iddia edilen geçim sıkıntısının tüm öğrenciler tarafından yaşandığını, ayrım gözetmeksizin hemen hemen her öğrencinin az ya da çok bu sorunlarla başa çıkmaya çalıştığını ifade ediyor. Yemekhaneye gelen zamlar, yurtlarda yaşanan kapasite sorunu ve fahiş fiyatlara ulaşan kiralar öğrencilerin temel sorunu. Eskiden okurken bir yandan çalıştıklarını ifade eden öğrenciler artık çalışırken bir yandan da okuyor hale geldiklerini ifade ediyor.
Şevval önce yemekhaneye gelen zamlara dikkat çekiyor. "Son iki yılda yemekhane ücreti 5 katına çıktı. Bu yıl da geçen yıla göre 3 katı fazla ücret ödüyoruz yemekhaneye. Beslenme öğrenciler için en büyük sıkıntı bu noktada. KYK yurtlarında da niteliksiz sağlıksız öğünlerle beslenmeye çalışan öğrenciler dışardan yemek yeme lüksüne sahip değiller çünkü dışarıda yemek demek günlük en az 100-150 lira fazladan masraf demek.
Okulun aldığı ödeneğin öğrenciler için harcanmaması fakat Rektöre, Rektör yardımcılarına araba tahsis etmek için kullanılması belki de öğrencileri ve öğrencilerin sorunlarını ne kadar önemsediklerinin bir göstergesidir. Bu zamlar yapılırken her geçen gün daha kötü yemeklere mecbur bırakılıyoruz. Öğle ve akşam yemeklerini aynı yemek çıkartarak geçiştirmek istiyorlar ve bu bizim sağlığımızı kötü etkileyen bir şey. Ayrıca akşam yemeği saatlerini bir saat erkene akşam 19'a çektiler. Akşam 19'da yemek yiyip nasıl tok uyuyacağımız da okul yönetiminin umrunda değil."
'Öğrenci bursu 1250 lira ama sadece yemekhane masrafı 1350 lira'
Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun verdiği 1250 Liralık bursun ya da geri ödemeli kredilerin öğrencilerin hiç bir sorununu çözmediğini ifade eden Oğulcan, "Eskişehir'de yemekhane ücretleri 9 liradan 15 liraya çıktı. Günde üç öğün yemek yiyen bir öğrencinin aylık masrafı 1350 lira. Yani bize verilen burslar karnımızı doyurmaya bile yetmiyor. Sadece KYK bursu alan bir sürü arkadaşımız var. Her biri bu nedenle çeşitli işlerde çalışmak zorunda kalıyor" diyor.
Öğün azaltan, yatağa aç giren öğrenciler...
Arkadaşlarının bir çoğunun yatağa aç girdiğini ifade eden öğrenciler, kendi aralarındaki sohbetlerde artık öğün azaltmanın ya da tok kalmak için aranan formüllerin sıradanlaştığından söz ediyor. Ve haklı olarak da soruyorlar "Böyle dertlerle boğuşan bir kesimin oturup bilimle, edebiyatla, kitapla haşır neşir olması mümkün mü?" diye.
Burak, "Okumak için gittiğimiz şehirlerde işçiye dönüşüyoruz" diye anlatıyor bunları. Kendisi evde kalıyor. Neden yurtta kalmadığını ise yurtlardaki koşulları ve ekonomik zorlukları işaret ederek anlatıyor. Yurtta da kalsa çalışmak zorunda öğreciler. Madem öyle bari fazla çalışıp kapasitesi arttırılan ve insan deposu gibi muamele gören yurt odalarındansa zor şartları göze alıp ev kiralıyor öğrenciler.
"Öğrenciler olarak çoğu zaman bir kahve alırken bile hesap yapmak zorunda kalıyoruz. 1250 lira gibi bir bursun, ceplerimizi rahatlatması mümkün mü sahiden? Üniversite tercih zamanlarında öğrencilerin aileleriyle beraber Eskişehir’e gelip büyük bir hüzünle memleketlerine geri döndüklerini görüyoruz çoğu zaman. Bu dönemlerde sokakta yürüyen bir ailenin yurt ve ev hesabı yaptığını duymak çok olası. Bu şehirde okuyan herkes şahit olmuştur buna. Bunun yanında okulunu erken bitirmeye çalışan çok arkadaşım var ve sebeplerini çoğu zaman 'bir an önce bitsin ve ailemin üstüne yük olmayayım' şeklinde açıklıyorlar. Dönem ortasında memleketine dönen arkadaşları duyardık daha çok fakat artık bunun yerine çoğu öğrenci üniversiteye hiç gelmemeyi tercih ediyor. Ya da metropole gidemeyecekleri için aslında bizim de yaptığımız gibi, işsizliği taşra üniversitelerinde geciktiriyorlar diyebilirim." sözleriyle anlatıyor yaşadıklarını.
Öğrencilerin hayat pahalılığı içinde yaşadıkları sorunlar çoğu zaman
sürdürülemez bir hal alıyor. Kimisi iş hayatına atılarak eğitimini
yarıda bırakıyor ve hedeflerinin dışında bir sektörde çalışmaya başlıyor
kimisi okulunu yarıda bırakarak memleketine dönüyor. R.A'nın başına
gelenler sözün bittiği yer.
Anadolu Üniversiteliler geçim
sıkıntısı nedeniyle yaşamına son
veren sıra arkadaşı için yürüdü