“Gidiş iyi bir gidiş değil...”
13 yıllık CHP Genel Başkanlığı'nı Özgür Özel'e devreden Kemal Kılıçdaroğlu, kendisi için Mustafa Kemal Mahallesi’nde hazırlanan çalışma ofisinde geçirdiği günleri, “Sıcak siyasetin içinde sorgulamalar ve konulara derinlemesine inilmesi pek mümkün olmuyordu. Oysa bu tür görüşmeler son derece önemli. Hele vakit yönünden bir sıkıntınız yoksa” sözleriyle değerlendirdi...
Yeni ofis açan Kılıçdaroğlu: "Bürokrat
ve siyasetçiler yanıma geliyor"
CHP’nin önceki dönem Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun seçimlerin ardından neler yaptığı merak ediliyor.
Atatürk Mahallesi’nde açtığı ofisine giden Kılıçdaroğlu, “Sıcak
siyasetin içinde sorgulamalar ve konulara derinlemesine inilmesi pek
mümkün olmuyordu. Oysa bu tür görüşmeler son derece önemli. Hele vakit
yönünden bir sıkıntınız yoksa” diyerek günlerini nasıl değerlendirdiğini
anlattı.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk’e konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, şunları anlattı:
'
GÜNLERİM YOĞUN GEÇİYOR'
“Konumuz hep ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılardan nasıl
kurtarılabileceği”
“Aslında günlerim yoğun geçiyor. Sosyolog ve felsefecilerin bir araya
gelmesi, üzerinde durdukları konular çok ilgi çekici. Bunların arasına
tarihçi de olunca sohbet çok anlamlı ve derin oluyor. Konuşulan
konulardan birisi ‘orta sınıf’ idi. Bu, siyasette konuştuğumuz konuları
daha da derinleştiriyor. 6 Aralık’ta yine ofiste bir araya gelip
sohbetimizi sürdüreceğiz.
'SİYASETTE OLAN İSİMLER YANIMA GELİYOR'
Daha sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden bir grup öğretim üyesiyle
bir araya geleceğiz. Onlarla diğer ülkelerde ve Türkiye’deki durumu,
gelişmeleri konuşacağız. Kuşkusuz bunlar son derece yararlı görüşmeler.
Eski ve halen kamuda çalışan bürokratlardan, eski ve halen siyasette
olan isimlerden gelenler oluyor. Bunlar yalnız CHP’li değil, farklı
siyasi partilerden de var. Konumuz hep ülkemizin içinde bulunduğu
sıkıntılardan nasıl kurtarılabileceğine ilişkin oluyor.
“GİDİŞ İYİ BİR GİDİŞ DEĞİL”
“Türkiye’de çok ciddi bir yoksullaşma var. Orta gelir grubu toplumda
ahlak ve adalet anlayışı konusunda en duyarlı kesimdir. Ama orta gelir
grubu azalıyor, toplumda çürüme derinleşiyor. Toplumda çürüme ve ahlak
çöküntüsü, adında Adalet ve Kalkınma olan bir siyasi parti döneminde
daha da artmış durumda. Gidiş iyi bir gidiş değil. Üstelik bunlar her
şeyi ‘din adına’ yaptıklarını söylüyorlar. İnsanlar artık yoksul
olmalarını kader olarak görüyor. O yüzden hakkını aramıyor,
sorgulamıyor. Bir tarafta ahlak çöküntüsü, adalet duygusunun yok
edilmesi, yoksullaşma yaşanıyor. Ama bir tarafta buna neden olanlardan
kendisini niçin yoksullaştırdığını, adalet duygusunun neden ortadan
kalktığını, neden bu durumlara düştüğünü sormuyor, sorgulamıyor.
Yoksullaşmasını, ahlaki çöküntüyü bile Allah’ın takdiri olarak görüyor.”