Yarın FETÖ'ye 'terörist' demenin suç olmayacağı ne malum?
BTP, Eskişehir’de aday tanıtım toplantısı düzenledi. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın da katıldığı programda, BTP Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Fahri Gürgenburan ve ilçe adayları tanıtıldı. Programda konuşan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, gündeme dair açıklamalar yaptı...
Hüseyin Baş: Yarın FETÖ'ye 'terörist'
demenin suç olmayacağı ne malum?
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Eskişehir’de aday tanıtımında; “Ne diyorlar; ‘Emekliye para verince bütçeye şu kadar yük biniyor, bunu kaldıramıyoruz’ O zaman hiç verme, bütçeye hiç yük binmesin. Yöneticiler şunu bilmediği sürece iş çözülemez; piyasaya verilecek olan para direkt olarak tüketime giriyorsa bu para iyi paradır, gerekli paradır. Bunu piyasada sağlayabileceğiniz en önemli grup ve grupların başında emekliler gelir. Dolayısıyla emekliye verilen para aslında hükümetler ve devlet için bir can suyudur. Bir kısıtlayıcı unsur, bir yük değildir, ekonomiye can suyudur” dedi.
BTP, Eskişehir’de aday tanıtım toplantısı düzenledi. BTP Genel Başkanı
Hüseyin Baş’ın da katıldığı programda, BTP Eskişehir Büyükşehir Belediye
Başkan Adayı Fahri Gürgenburan ve ilçe adayları tanıtıldı. Programda
konuşan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, gündeme dair açıklamalar yaptı.
TÜİK’in kişi başı gelirin 13 bin dolar olduğu yönündeki açıklamasını
değerlendiren Baş, şunları söyledi:
“KİŞİ BAŞI 13 BİN DOLAR KİME GİDİYOR?”
“13 bin dolar kişi başı gelirden bahsediliyor. Bu, aylık 40 bin liraya
yakın bir para yapıyor yani her bir kişinin cebine 40 bin lira girmiş
olması anlamına geliyor. Bu da 4 kişilik bir ailenin evine aylık 160 bin
lira para girmiş olması anlamına geliyor, 2023 yılında devletin
açıkladığı resmi verilere göre. Şimdi burada evine 150 bin lira para
giren kaç kişi var? Benim tanıdığım evine 150 bin lira giren insan
sayısı gerçekten çok az. Şimdi bu şu anlama geliyor; demek ki bizim olan
bir para, adil paylaşıldığında bizim cebimize evimize girecek olan bir
para bizim cebimize girmiyor ve başka bir yerlere gidiyor.
“SİZİN PARANIZI SEÇİM ÇALIŞMASINDA KULLANIYORLAR”
Toplumun çalışan insanlarının neredeyse yarısı asgari ücretle çalışıyor
ve bu şu bin lira giriyor. Şimdi ben size, ‘Arkadaşlar seçim çalışması
yapacağız, onar bin lira verin’ desem, ‘Dalga mı geçiyorsun’ dersiniz.
Niye? Cebinizdekini istiyorum da ondan ama siz farkında değilsiniz, o
onar bin liranın kat be katını bugün iktidar sahiplerine teslim ettiniz,
seçim çalışması diye harcıyorlar.
“BU MANTIKLA DAHA YOKSUL OLURUZ”
Bize düşen bir sistem kurmak. Bu sistemle birlikte hiç kimsenin şahsi
menfaatini toplum menfaatinin üstünde tutabilmesine imkan sağlamamak,
bize düşen bu. Şimdi kızıyoruz; Cumhurbaşkanı kararnamelerle şu
kararları aldı vs. diye. Şimdi o, anayasal yetkilerle birlikte ülkenin
bütün varlığını, bütün imkanını, bütün kararını kendisine bağladı ve biz
şikayet ediyoruz. Bu yetkiyi biz verdik, bunu biz yaptık ve bekliyoruz
ki O kendine çeki düzen versin, değişsin! Olmaz, bizim değişmemiz lazım,
bizim zihniyetimizin değişmesi lazım, mantığımızın değişmesi lazım.
Sabit mantıklarla bu yolların sonucu çıkmaz sokak, yine çıkamayacağız.
100 sene geçsin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşları üzülerek
söylüyorum, 100 sene sonra ancak daha yoksul olur, ülkemizdeki sığınmacı
nüfusu bizi geçer.
“BAĞIMSIZ TÜRKIYE PARTISI'NIN ADAYLARINA OY VERIN”
Böyle giderse bunlar olur; daha da yoksullaşırız, daha da
imkansızlaşırız, daha da ülkeyi terk etmeye başlarız. Bırakın 100 seneyi
10 sene sonrası belli. Nitekim 2002 2012'den daha iyiydi, 2012 2022'den
daha iyiydi, 2032 de 2022'den daha kötü olacak gidilen yol bu. Bunu
değişmemiz lazım, nasıl değişeceğiz? İktidarı değişerek. Peki iktidarı
değişmek için elimizdeki en güçlü argüman ne dersek; muhalefeti iktidar
etmemiz lazım. Bak kafa hep böyle çalışıyor, çünkü bize böyle
yüklüyorlar, bizi böyle kodluyor; bu iktidarı değişmek istiyorsan bu
muhalefeti iktidar etmek zorundasın. Bu muhalefet iktidar olmak
istemiyor anlatamıyoruz herhalde, istemiyor. Böyle bir derdi yok, böyle
bir gündemi yok muhalefetin. Tek gündemleri muhalefette iktidar olarak
kalmak. Ülkenin temel meselelerini çözmek gibi bir derdi yok. Bu derdi
olmayan insanlara oy vermekle nereye varabiliriz? Hiçbir yere varamayız,
varamıyoruz da varamayacağız da. Bunu değişmemiz lazım. Her yeri
geziyoruz ve şunu söylüyoruz; Bağımsız Türkiye Partisi’ni destekleyin,
Bağımsız Türkiye Partisi'nin adaylarına oy verin.
“EMEKLİYE VERİLEN PARA YÜK DEĞİL PİYASAYA CAN SUYUDUR"
Emeklilik hususu ile ilgili bizim parti yaklaşımımız anlaşılsın diye
söylüyorum; birincisi eğer hükümetler, ‘Biz birine para verdiğimizde bu
bizim sırtımızda yük’ olur diye düşünüyorsa o zaman biz emekliye hiç
para vermeyelim. Emekliye verdiğimiz para bir yük ise hiç vermeyelim
daha iyi. Doğru mu, şimdi mantık kuruyorum. Ne diyorlar; ‘Emekliye para
verince bütçeye şu kadar yük biniyor, bunu kaldıramıyoruz’ O zaman hiç
verme, bütçeye hiç yük binmesin. Çok basit bir analiz. Yöneticiler şunu
bilmediği sürece iş çözülemez; piyasaya verilecek olan para direkt
olarak tüketime giriyorsa bu para iyi paradır, gerekli paradır. Bunu
piyasada sağlayabileceğiniz en önemli grup ve grupların başında
emekliler gelir. Dolayısıyla emekliye verilen para aslında hükümetler ve
devlet için bir can suyudur. Bir kısıtlayıcı unsur, bir yük değildir,
ekonomiye can suyudur ama bunun için farklı bir zihniyet lazım, bu
zihniyetle olmaz.
“YEDİLER, VERECEK PARA BULAMIYORLAR”
Bizim dedelerimiz 45 yaşında emekli oldu, babalarımız 55 yaşında, Bizler
65 yaşında olacağız, çocuklarımız muhtemelen 75 yaşında emekli
olacaklar, onların çocuklarını
emekli bile yapmayacaklar sistem buraya doğru gidiyor. Şimdi soru; 45
yaşındaki
vatandaşını emekli yapan Türkiye Cumhuriyeti devleti, hani ‘Güçlendik,
büyüdük, ekonomimiz büyüdü, dünya bizi kıskanıyor, Avrupa bizi
kıskanıyor’ diyorlar ya… O günkü ekonomi, bugünkü ekonomiden daha mı
iyiydi de 45 yaşında vatandaşını emekli yapıyordu? Bugünkü ekonomiden
daha mı iyiydi de 55 yaşında bizim babalarımız emekli oldu? Onların
anlatmasına göre o zaman tüp kuyruklarındaydık, ülkede buzdolabı yoktu,
ülkede tuvalet kağıdı yoktu, ülkede hiçbir şey yoktu. Şimdi bunu onlar
anlatıyor. Bizim ülkemizde emekli olan bir memur gidiyordu evini
alıyordu, yanına bir tane araba alıyordu. Şimdi emekli olan memur kredi
kartı borcunu veya kredi borcunu ödüyor ‘Allah'a şükür’ diyor. Ne evi
var, ne arabası var, ne bir sosyal güvencesi var. Hiçbir şeyi kalmıyor.
Bunların sebebi şu; yediler işte yediler, verecek para bulamıyorlar.
“PARA İÇİN YAPMAYACAKLARI ŞEY YOK”
Para bulabilmek için dün darbe girişiminin finansörü dedikleri
insanların eteklerini öpmeye başladılar, katil dedikleri Sisi ile
barışmaya başladılar. Niye? Para bulmak için. Bakın dünyada en uzak
duracağını insan değerleri için değil de para için eğilip bükülen
insandır. Bir insan ister devlet yönetsin, ister dükkan yönetsin, ister
tek başına hayatını yaşasın para için eğilip bükülüyorsa o insandan uzak
duracaksın. Şimdi bizi yönetenlerin böyle bir zafiyeti var. Para için -
gösterdikleri kadarıyla söylüyorum - yapamayacakları hiçbir şey yok.
“İLK NATO TOPLANTISINDA İSVEÇ BAŞBAKANIYLA SARILACAK"
İsveç'e, ‘Bunlar Kur'an-ı Kerim yaktı, bunlar terör devletidir’ dediler.
Amerika muhtemelen ‘Bak birkaç milyar veririm, siz ses çıkarmayın’ dedi
ve hemen İsveç'e ‘evet’ dediler. Sisi ortada, Birleşik Arap Emirlikleri
ortada. Daha önce tweet attım şimdi FETÖ'ye ‘terörist’ diyorlar. Yarını
belli mi bu işin, ne yapacakları belli mi? Sisi ile anlaştın, 15
Temmuz’un finansörü Birleşik Arap Emirlikleri ile anlaştınız. İsveç’e
tamam dedin. İlk NATO toplantısında sarılacak. İlk NATO toplantısında,
‘terör devleti, o kur'an-ı Kerim yakan hadsizler’ dediğin ülkenin
başbakanıyla sarılacaksın. Göreceğiz, bunlar kameralar çekecek, önümüze
düşecek. Acaba kendini nasıl aklayacak çok merak ediyorum. O’na
‘kıymetli arkadaşım, kıymetli dostum’ diyecek.
“YARIN FETÖ’YE TERÖRİST DEMENİN SUÇ OLMAYACAĞI NE MALUM?”
Şimdi FETÖ'ye biz bugün terörist diyoruz, faaliyeti ortada yarın ona
terörist demenin suç olmayacağı ne malum? Bu insanlarla bir yere
varabilir miyiz, varamayız. Ha diğerleri de ne yaptı? Diğerleri de ne
kadar kripto Fetöcü varsa tuttular kendi partilerine aldılar.”