Türkiye ve Irak arasında mutabakat zaptı imzalandı: Neler içeriyor?
Irak ve Türkiye heyetleri arasındaki görüşmelerin ardından "Askeri, Güvenlik İşbirliği ve Terörle Mücadeleye Dair Mutabakat Zaptı" imzalandı. Buna göre Bağdat'ta iki koordinasyon merkezi kurulacak...Buna göre Bağdat'ta Ortak Güvenlik Koordinasyon Merkezi ve Başika'da da Ortak Eğitim ve İşbirliği Merkezi kurulacak.
İki ülke arasında 15 yaş altı-50 yaş üstü gruba vize serbestisi konusunda da anlaşmaya varıldı.
Anlaşmayı, toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin duyurdu.
Fidan, Türkiye ile Irak'ın bir süredir müzakeresini yaptığı "askeri, güvenlik işbirliği ve terörle mücadeleye dair mutabakat zaptı"nın, iki ülkenin savunma bakanları tarafından imzalandığını ve bunun tarihi önemde olduğunu kaydetti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak heyetiyle yaptıkları görüşmede terörle mücadeleyi ele aldıklarını belirterek, "Irak tarafının yasaklı örgüt kararı uyarınca PKK iltisaklı üç siyasi parti hakkında kapatma kararı almasından duyduğumuz memnuniyeti dile getirdik" dedi.
Bakan Fidan, Irak ile tarihi ilişkileri daha da kurumsallaştırmak için stratejik seviyede alınan kararları hayata geçirmeye devam ettiklerini dile getirerek, Irak konusunda önemli çalışmalar yapıldığını ve hayata geçirildiğini söyledi.
Son dönemde siyasi ve teknik düzeydeki karşılıklı temasları yoğunlaştırdıklarına, ilişkileri güçlendirdiklerine dikkati çeken Fidan, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Nisan'da Irak'a gerçekleştirdiği ziyaretinde 27 anlaşma ve mutabakat zaptının imzalanmasının, "ortak iradenin en önemli tezahürü" olduğunu belirtti. Fidan iki ülke arasında imzalanan Stratejik Çerçeve Anlaşması'nın, gerekli görülen işbirliği alanlarında Ortak Daimi Komiteler kurulmasını öngördüğünü anımsattı.
Komitelerin ticaret, enerji, su meselesi, ulaştırma, sağlık ve eğitim gibi alanlarda ilişkileri tüm veçheleriyle güçlendirdiğinin altını çizen Fidan, temasların kurumsallaşmasının komiteler marifetiyle gerçekleştiğini belirtti.
Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Güvenlik Mekanizması 4'üncü Toplantısı'na Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu'nun yanı sıra Iraklı üst düzey yetkililer ve mevkidaşlarının katıldığını belirten Fidan, Aralık 2023'te ve Mart 2024'te da aynı formatta bir araya geldiklerini hatırlattı.
'Üç siyasi parti hakkındaki kapatma kararından memnunuz'
Fidan, Irak'ın, PKK'yi önce "ortak tehdit", ardından da "yasaklı örgüt" ilan etmesinin kıymetli olduğunu vurgulayarak, "Bugünkü toplantımızda da başta PKK ile mücadele olmak üzere ilişkilerimizin güvenlik, askeri ve istihbarat boyutunu da etraflıca ele aldık. İlave işbirliği fırsatlarını değerlendirdik. Irak tarafının yasaklı örgüt kararı uyarınca PKK iltisaklı üç siyasi parti hakkında kapatma kararı almasından duyduğumuz memnuniyeti dile getirdik" ifadelerini kullandı.
Hakan Fidan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Bağdat'ı ziyareti sırasında mutabık kalınan 15 yaş altı ve 50 yaş üstü Iraklı kardeşlerimiz için vize serbestisi uygulamasını da 1 Eylül itibarıyla başlatma konusunda bugün karar aldık" dedi.
'İki ülke arasındaki işbirliği artık üst seviyeye çıktı'
Basın toplantısında konuşan Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin de, Irak ve Türk grubu arasında iki gün boyunca toplantıların yapıldığını kaydetti. Hüseyin, "Bu tarihi ve önemli ziyaret, Sayın Cumhurbaşkanı'nın tarihi ve önemli ziyareti kapsamında taçlanmıştır. Başbakanımız Muhammed Şiya es-Sudani liderliğinde ve Iraklı yetkililerin hazır bulunmasıyla Irak sektöründeki diğer önemli taraflar ve Türk tarafından da katılımlarla bunların formülasyonu konusunda büyük gayretler gösterilmiştir" diye konuştu.
Irak ve Türkiye arasındaki işbirliğinin "artık üst seviyeye çıktığını" dile getiren Hüseyin, şöyle devam etti:
"Bu, Irak ve Türkiye arasında artık tarihi bir gelişmedir. Su konusu, ticaret, ekonomik, elektrik konusu ve enerji konuları bütün çeşitleriyle petrol, gaz, turizm, kültür, sağlık, tarım, ulaştırma gençlik ve spor, eğitim, çalışma ve çalışma hizmetleri ve sosyal hizmetler bütün bunları kapsayacak şekildedir."
Hüseyin, iki ülke arasında güvenlik ve askeri ilişkilere ilişkin ileriye doğru adım attıklarını ve bu komisyonlar aracılığıyla amaçlarının ikili ilişkileri daha ileriye götürme olduğunu dile getirdi.
Komisyonların, mutabakat zabıtlarını eyleme dönüştürmek için çalışacaklarını kaydeden Hüseyin, "Bu komisyonların yanı sıra organize suç örgütleriyle özellikle de sınır aşan suç örgütleriyle nasıl mücadele edebiliriz konularını ele aldık. Bildiğiniz üzere iki ülke de birtakım saldırılara maruz kalmaktadır sadece terör saldırıları değil aynı zamanda organize suç örgütleri tarafından da tehdide maruz kalmaktadır özellikle kaçakçılık, yasadışı göç ve insan kaçakçılığı da söz konusudur" değerlendirmesinde bulundu.
Hüseyin, Irak'ın bir başka karşı koyması gereken sorunun narkotik sorunu olduğuna değinerek bu konuyla mücadele için mutlaka bir işbirliği olması gerektiğine işaret etti.
Bakan Hüseyin, Türk ve Irak tarafı olarak işbirliği çerçevesinde narkotik konusunun da ele alındığını belirtti.
Türkiye ve Irak arasında 15 yaş altı-50 yaş üstü grup için anlaşmaya varılan vize serbestisine ilişkin mutluluk duyduğunu söyleyen Hüseyin, söz konusu vize serbestisinin "iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine ve Iraklıların Türkiye'deki yatırım ve turizm faaliyetlerinin artmasına katkı sağlayacağına" işaret ederek bu girişim için teşekkür etti.
Hüseyin, "bazı örgütlerin" Irak toplumunu hedef aldığını belirterek "Bunlar Irak'ın siyasi gerçeğini ve şu anda genç olan siyasi demokratik sürecini de etkilemektedir, tehdit etmektedir" dedi.
Türkiye'de yaptığı "uzun soluklu açık görüşmelerden" mutlu olduğunu dile getiren Hüseyin, Başika Kampı ile ilgili hususların da ele alınarak net bir anlaşmaya varıldığını söyledi.
"Başika Kampı konusunda açık bir uzlaşıya vardık. Buna göre Başika Kampı, Irak eğitim karargahına dönüştürülecek. Sorumluluk da Irak silahlı kuvvetlerine ait olacak."
Bakan Hüseyin ayrıca şunları kaydetti:
"Diğer bir konu ise PKK unsurlarının gerek Kandil'de gerek Mahmur'da, gerek Sincar'daki mevcudiyetiyle alakalıydı. Keza diğer şehirlerde de tabii bu unsurların mevcudiyetinin tehlike arz etmeleri gerek Kürdistan bölgesi (Irak Kürt Bölgesel Yönetimi) için gerek Irak'taki diğer şehirlere yönelik tehlike oluşturuyor. Bu uzantı tehlikelidir. Belirttiğimiz üzere bizim demokratik sürecimize ve Irak toplumuna tehdit oluşturuyor tehlike oluşturuyor zira bu mevcudiyet aslında yasa dışıdır."
Hüseyin PKK'nin, Ulusal Meclis tarafından, Ulusal Güvenlik Konseyi'nde "yasaklılar listesine alındığını" belirterek "Federal mahkemeye de birtakım şikayetler de yönlendirerek, davalar açılarak bunun uzantısı paravanları olanlarla ilgili davalar açılmıştır ve federal mahkeme bu paravan tarafların da faaliyetlerini yasaklamıştır. Federal mahkemenin aldığı kararla bu örgütün, Irak sahasında faaliyet göstermesi ve Irak topraklarında faaliyet göstermesinin kabul edilir olmadığını sadece Irak toplumu değil, aynı zamanda partiler açısından ve bütün toplum açısından da kabul edilir olmadığını gösteriyor" dedi.