İmam hatip verilerini çarpıttı, MEB bütçesini övdü
Milli Eğitim Bakanı yalanı huy edindi: İmam hatip verilerini çarpıttı, MEB bütçesini övdü
Kayıt ücreti, cemaatlerle yapılan protokoller, okullardaki temizlik ve beslenme sorunu, öğretmen atamaları gibi eğitim sisteminin çözmek yerine derinleştirdiği pek çok konuyla ilgili söyledikleri pes dedirtiyor.
Tüm bu sorunlar yokmuş gibi yapan, cemaatlerle protokolleri övmeye devam eden bakan bu kez de imam hatiplerle ilgili konuştu.
MEB'in bütçesi eriyor, eldekiler dini eğitime aktarılıyor
Sakarya'daki Adapazarı Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin açılışına katılan Yusuf Tekin, son 20 yılda AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "bütçe anlamında en büyük payı eğitime ayırdığını" iddia etti. Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) ayrılan payın her geçen gün arttığını iddia ederken durum bunun tam tersi.
Bir örnek: 2024 yılı için Türkiye Maarif Vakfı'na 5,7 milyar TL aktarıldı. Kurulduğu günden bu yana toplam 13,85 milyar TL harcayan bu vakfın öğrenci başına yaptığı harcama MEB’in iki katı kadar.
Bir de eğitimin bütçedeki payına, eğitim payınınsa dağılımına bakalım.
2014 yılı bütçesinde yüzde 12,8 olan MEB bütçesinin merkezi bütçe içindeki oranı 2024 yılı bütçesinde 1 trilyon 92 milyar 129 milyon 668 bin TL ile yüzde 9,84'e kadar geriledi. Bu bütçenin büyük bölümü de personel giderleri (790 milyar 60 milyon TL) ve sermaye transferleri (356 milyon 710 bin TL).
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17,18 iken, 2024 yılı itibariyle bu oran yüzde 9,15’e geriledi.
Yine bütçenin önemli bir bölümü dini ve mesleki eğitim yapan okullara veriliyor. MEB verilerine göre, dini okullarla mesleki ve teknik eğitim okulları için 2024 yılının Ocak-Haziran döneminde toplam 97 milyar 566 milyon 316 bin 465 TL’lik harcama yapıldı. Bu harcama 2023 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 117 oranında artış anlamına geliyor.
Müfredat tepetaklak: Analitik düşünme gitti, 'belagat sahibi' nesil hedefi devreye sokuldu
"Orta ve uzun vadede dünya standartlarında hem felsefesi hem de uygulanması itibarıyla dünyadaki örnekleriyle uyumlu bir müfredat yapma kararı" aldıklarını söyleyen Tekin, müfredatta Cumhuriyet döneminin en büyük devrimlerinden birini yaptıklarını, müfredatı uluslararası arenada çocukların yarışabileceği yöntem ve içeriğe sahip bir hale getirdiklerini ve iyi insan yetiştirmeye odaklı bir Türkiye'nin maarif modelini bu yıl eğitim öğretim süreciyle başlattıklarını öne sürdü.
Oysa geçtiğimiz hafta yeni müfredat programının bilimsel/analitik düşünebilen, dünyayı doğru kavrayabilen, evrensel değerlere sahip olan öğrenciler değil; “ilme ulaşan, belagat sahibi, girişimci, manevi sağlığını koruyan” nesiller yetiştirmek üzere düzenlendiği soL'da çıkan yazı dizisinde ortaya konulmuştu.
En basit örneği liselerdeki Türk Dili ve Edebiyatı dersi. Cumhuriyet Dönemi’nin yetiştirdiği aydınlar ve sanatçılar büyük oranda müfredat dışı bırakıldı. Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Fakir Baykurt gibi önemli isimler dört kitapta da yer almıyor.
Sayısı artan imam hatipler tercih edilmiyor
Bakan Tekin imam hatip okullarıyla ilgili de konuştu. İmam hatip sayısının "uygun oranda" olduğunu söyleyen bakan, toplumsal talebe göre davrandıklarını öne sürdü:
"Öyle sunuyorlar ki 'Türkiye'nin her tarafında imam hatip okulları var.' Hayır toplumsal talep neyse onu karşılayacak şekilde imam hatip okulu açtık. Talep olduğu sürece de açmaya da devam edeceğiz. Özellikle 2014 yılında proje okulu tanımlamasından sonra çok farklı projeler uygulayan imam hatip okullarımız var. Fen bilimleri, sosyal bilimler, fen ve teknoloji programı uygulayan, hafızlık projesi, İspanyolca programı uygulayan imam hatiplerimiz var. Dini musiki alanında, güzel sanatlar alanında, spor alanında proje uygulayan imam hatip okulumuz var. İmam hatip okullarımızın programlarını da öğrencilerimizin istek ve beklentileri doğrultusunda revize ediyoruz."
İmam hatip okullarının sayısı AKP döneminde "dindar nesil" projesine uygun şekilde artırıldı.
2002 yılında 450 olan imam hatip lisesi sayısı bin 714’e, 71 bin olan öğrenci sayısı ise 476 binin üzerine yükseldi. 4+4+4 eğitim modelinin uygulanmasıyla hiçbir okul türüne ait ortaokul kademesi yokken imam hatip ortaokulları yeniden açıldı. 2023 yılına geldiğimizde toplam dini okul sayısı 3 bin 432’ye öğrenci sayısı ise yaklaşık 700 bine çıktı.
Öte yandan okullardaki öğrenci sayısı oransal olarak azalma eğiliminde.
MEB'in "Geçmişten günümüze sayılarla eğitim" broşürüne göre, 2014-2015 eğitim öğretim yılında imam hatip liselerinde öğrenci başına okul sayısı 537 iken, 2022-2023 yılında bu sayı 280’e geriledi. Diğer okul türlerindeyse benzer bir durum yaşanmadı.
İmam hatiplerin başarısızlığı da son zamanlarda dikkat çekici boyutlarda. Ortaöğretimde 20 gün ve üzerinde devamsızlık yapan öğrencilerin en yüksek ikinci okul türü imam hatipler oldu. İmam hatiplerde 20 gün ve üzerinde devamsızlık yapan öğrencilerin oranı yüzde 29,3 olarak saptandı.
Durum bakanın söylediği tablonun aksine öyle bir hal aldı ki, ilginin azalması sonrası bazı okullar, imam hatip vakıfları ve il milli eğitim müdürlükleri imam hatipleri tercih edenlere para ve altın vereceğini duyurdu.
Okul müdürlerine Haziran ayında gönderilen mesajda LGS'de başarılı olan öğrencilerin imam hatiplere yönlendirilmesi için öğretmenlerle görüşülmesi istendi, para vaat edildi.