İncirlik Üssü’ne yürüyüşte on birinci gün: Mersin Limanı

İstanbul'dan yola çıkan Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi bugün Mersin'deydi. NATO ve emperyalist savaşa karşı düzenlenen yürüyüşün hedefi Adana'daki İncirlik Üssü...

İncirlik Üssü’ne yürüyüşte on birinci gün: Mersin Limanı

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi (THTM)’nin yürüyüşü on birinci gününde Mersin'deydi. Yürüyüş 15 Eylül'de İstanbul Kartal'dan başladı ve 28 Eylül'de Adana İncirlik'teki NATO Üssü'nde sona erecek.

24 Eylül Salı günü, Konya Ereğli ve Niğde Ulukışla'daki buluşmalarda coşkuyla karşılanan temsilciler aynı gün akşam saatlerinde Mersin'e ulaştı. THTM yürüyüş kolu, 25 Eylül Çarşamba gün boyu Mersin'de kurum ziyaretleri gerçekleştirip ayrıca Mersinli yurttaşlarla da sohbet ederek NATO karşıtı kampanyayı anlattı ve yürüyüşe katılmaya davet etti.

THTM temsilcileri ve Mersinli yurtseverler saat 18.30'da Atatürk Evi Önü'nde buluşarak Mersin Limanı'na doğru yürüyüşe başladı. Yürüyüşte "Katil NATO ülkemizden defol", "Katil İsrail, işbirlikçi AKP" ve "Filistin halkı yalnız değildir" sloganları atıldı.

Yürüyüş güzergahında THTM Mersin temsilcileri "NATO Filistin'den elini çek. NATO'dan kurtulmak için göreve" yazan büyük bir pankartla hem şehir dışından gelen yürüyüşçüleri selamladı hem de Mersinli yurtseverlere mücadele çağrısında bulundu.

'Mersin Limanı yabancı sermayede ve İsrail’le ticaret yapılıyor'

Mersin Limanı önünde basın açıklaması gerçekleştiren THTM adına ilk sözü Mersin temsilcisi Zuhal Kurt aldı.

Mersin Limanı'nın özelleştirilmesine de değinen Kurt şunları söyledi:

“Bu halkın parasıyla kurulan Mersin Limanı şimdi yabancı sermayede ve oradan İsrail’le ticaret yapılıyor. Bu çok önemli. O sebeple buraya yürüdük. Emperyalistlere şunu soruyoruz: Siz kim oluyorsunuz da bizim toprağımızda her şeyi özelleştiriyorsunuz, bir üs kurup İsrail’le ticaret yaparak Filistin’de insanları öldürüyorsunuz! Siz kendinizi ne zannediyorsunuz? Biz bunun hesabını soracağız. Özelleştirilen yerleri de alacağız, memleketten NATO’yu da kovacağız. Bu memleket bizim. Biz haklıyız ve mutlaka kazanacağız.”

'NATO üyesi olmak işbirlikçi olmaktır'

Zuhal Kurt'un ardından söz alan THTM Yürütme Kurulu üyesi Erhan Nalçacı, “İsrail katliamı ABD’den ve NATO’dan bağımsız değildir. Bir bütündür. İsrail NATO’dur. NATO olmadan ABD olmadan İsrail bu katliamı yapamazdı. Bu gücü İsrail NATO’dan alıyor. O zaman Türkiye de dahil olmak üzere bütün NATO üyeleri bu katliamın parçası değil mi? Sadece İsrail uçaklarına Konya Ovası'nda talim yapma izni vermiyorsunuz. İsrail’in korunmasına izin veriyorsunuz. Bugün Lübnan’a, Suriye’ye sıçramış bu katliamın başlıca sorumlusu İsrail’in arkasındaki ABD’dir ve onun bütün işbirlikçileridir. NATO üyesi olmak işbirlikçi olmaktır" dedi.

'Uyuşturucu ticaretini bu ülkeye NATO getirdi'

NATO'nun Türkiye'deki varlığına ve faaliyetlerine değinen Nalçacı şöyle devam etti:

"NATO Türkiye’nin bağımlılık ilişkisidir. 1949’daki Marshall Yardımı 1952’deki NATO üyeliği Türkiye’nin bağımsızlığını ve egemenliğini ortadan kaldırdı. 12 Eylül darbesi bir NATO darbesiydi, 12 Mart darbesi bir NATO darbesiydi. O gizli örgüt yüzlerce aydını, binlerce insanı öldürdü bu ülkede ve bu ülkeyi çürüttü. Uyuşturucu ticaretini bu ülkeye NATO getirdi."

'Bu bir protesto değil, bu bir ayağa kalkış'

Sözlerine yapılan NATO karşıtı kampanyaya değinerek devam eden Nalçacı, NATO eyleminin anlamını anlattı:

"Yeni bir ülke, bağımsız bir ülke kuracaksanız NATO ile hesaplaşmalısınız. Dolayısıyla bu yaptığımız sadece bir NATO protestosu değildir. Bu bir ülkenin ayağa kalkışıdır. NATO son derece güncel bir meseledir. NATO’nun kışkırttığı bir savaş var, Ukrayna Rusya savaşı. Patronlar kendi aralarında Ukrayna’yı uzun menzilli füzelerle donatmayı konuşuyorlar. Bu NATO ile Rusya’nın savaşması anlamına gelir. Bırakın halkı, böyle bir durumda Türkiye’deki siyasilerin bile söz hakkı olmayacaktır.

Bu ülke bunun ne anlama geldiğini, savaşın ne anlama geldiğini unuttu. Evleriniz yıkıldığı zaman bunu anlarsınız. Çocuklarınız askere alınıp götürüldüğü zaman anlarsınız. İradesi alınmış bir halk, bağımsızlığı elinden alınmış bir halk gerçekten korkunç bir şey. İstediği gibi NATO’nun peşinden sürüklenir. Biz buna layık mıyız? Çocuklarınızı bize ait olmayan bir savaşa gönderecek misiniz? İşte bu yürüyüş bu yüzden bir halk iradesini örgütlemeye dönüktür. Bu ülke bizim ve biz bu ülkeye sahip çıkacağız. NATO eyleminin tek anlamı budur.”

Nalçacı yurttaşları 28 Eylül'de İncirlik'te yapılacak yürüyüşe çağırdı.

Yürüyüş nasıl devam edecek?

İstanbul'dan başlayan yürüyüş NATO'ya ve emperyalizme karşı, Mersin'in ardından Tarsus’tan geçerek 28 Eylül'de Adana İncirlik Üssü'nde sona erecek.

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi'nin, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde ilan ettiği NATO’ya ve emperyalist savaşa karşı kampanyası, yürüyüşün ardından Ekim ayı boyunca yapılacak seminerler ve etkinliklerle devam edecek.

➽ Paylaş:
“AKP zihniyetinin erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormusunuz?..”
Okurlara..