5 kardeşin ölümüne ilişkin açıklama: "İktidarın sorumluluğudur"
İzmir Barosu, Selçuk'ta sobanın devrilmesi sonucu çıkan yangında yaşları 1 ve 5 arasında değişen 5 kardeşin ölümüne ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Korunma ihtiyacı bulunan çocukların tespiti, gerekli tedbirlerin alınması, gelişimlerine uygun sağlıklı bir mekânda yaşamalarının sağlanmasının siyasi iktidarın sorumluluğu olduğu" belirtildi...
İzmir Barosu'ndan 5 kardeşin ölümüne ilişkin açıklama: "İktidarın sorumluluğudur"
İzmir'in Selçuk ilçesinde bir evde çıkan yangında 5 kardeşin yaşamını yitirdiği olaya ilişkin İzmir Barosu'ndan açıklama yapıldı.
İzmir Barosu Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada "Korunma ihtiyacı bulunan çocukların tespiti, gerekli tedbirlerin alınması, gelişimlerine uygun sağlıklı bir mekânda yaşamalarının sağlanmasının siyasi iktidarın sorumluluğu olduğu" belirtildi.
Bakanlığın ihmalin dikkat çekilen açıklamada, "Ulusal ve uluslararası normlarla hakları koruma altına alınan, birer özne olarak bu dünyada var oluşlarını kutladığımız çocukların yaşam hakkı gibi en temel haklarının dahi korunamadığı bir kâbusu yaşıyoruz" ifadelerine yer verildi.
Baro tarafından yapılan açıklamada şunlara yer verildi:
"Selçuk’da, beş çocuk, annelerinin topladığı hurdaları satmak üzere yanlarından ayrıldığı sırada, kaldıkları barakada çıkan yangında yaşamını yitirdi. Çocukların en büyüğü beş, en küçüğü bir yaşındaydı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yaptığı açıklama ile çocukların kalmakta oldukları yere bu yıl içerisinde on sekiz kere ziyaret gerçekleştirildiğini ve ailenin maddi olarak desteklendiğini beyan etmiştir. Bu on sekiz ziyarette çocukların babalarının cezaevinde kalmakta olduğunun, annelerinin çocukların bakımlarını desteksiz bir şekilde tek başına üstlendiğinin anlaşılamamış olması mümkün değildir. Tek bir ziyarette bile tespit edilebilecek barınma ihtiyacını gidermek için bildirimde bulunma yükümlülüğü olan Bakanlık, bunun yerine bildirimde bulunmamayı ve on sekiz ziyaret gerçekleştirerek iş takvimini doldurmayı seçmiştir.
"ÇOCUKLARIN KORUNAMADIĞI BİR KÂBUSU YAŞIYORUZ"
Bakanlığın söz konusu ihmali nedeniyle refakatsiz bırakılan çocuklar, ‘birbirlerine’ emanet edilmiş ve çıkan yangında hayatlarını kaybetmişlerdir. Hiçbir kelime, barakada yaşamak zorunda bırakılan, o barakada çıkan yangında hayatını kaybeden beş çocuğun acısını anlatamaz. Ulusal ve uluslararası normlarla hakları koruma altına alınan, birer özne olarak bu dünyada var oluşlarını kutladığımız çocukların yaşam hakkı gibi en temel haklarının dahi korunamadığı bir kâbusu yaşıyoruz.
"MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Yaşadığımız derin yoksulluğu göz ardı etme çabası görüyoruz ki hiçbir gerçek sorunu gizleyemiyor. Çocuklara bir öğün ücretsiz yemek sağlayamayan, temiz içecek suyu temin edemeyen, barakalarda çocukları yalnız bırakan siyasi iktidarın önlenebilir tüm çocuk ölümlerinin sorumlusu olduğunu biliyoruz. İzmir Barosu olarak, çocukların yaşam hakkının ellerinden alınmadığı günlere olan inancımızla, gerçek sorumluların cezalandırılması ve tüm çocukların sağlık ve mutlulukla yaşayabilmesi için mücadele etmeye devam edeceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz."