Ayşe Ateş, Ali Tatar'ın mezarı başında konuştu: "Aynı yerden yandık"
Ankara'da öldürülen Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, Yarbay Ali Tatar'ı ölümünün 15. yılında mezarı başında andı. Ateş, "Aynı yerden yandık, düşmanımız aynı, mücadelemiz de bir" dedi...
Ayşe Ateş, Ali Tatar'ın mezarı başında
konuştu: "Aynı yerden yandık"
Ali Tatar, bugün, ölümünün 15'inci yıl dönümünde, Ankara Karşıyaka'daki mezarı başında anıldı. Anma törenine Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu, İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve çok sayıda seveni katıldı.
"Yaşadığımız sürece bu mücadeleyi devam ettireceğiz"
Törende konuşan Tatar'ın eşi Nilüfer Tatar, şunları dile getirdi:
"Yine 15. yılında Ali'yi anıyoruz. Dile kolay 15 yıl geçti. Çok uzun süre geçti ama bizim acımız bitmedi. Perşembe akşamı İstanbul'da bir anma gecesi düzenlendi. Mükemmel bir baba, çok iyi bir eş ve yine mükemmel bir kardeş, arkadaş Ali'yi anlattılar. Ali'ye yapılan haksızlıklar, mücadeleler anlatıldı. Neden Ali ve silah arkadaşları hedef seçildi? O gün tek tek bunlar anlatıldı. 15 yıldır da burada anlatıldı ama hâlâ çok fazla yol katedemiyoruz, ilerleyemiyoruz. Dilimiz döndüğünce anlatmaya devam edeceğiz. Yaşadığımız sürece bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Ali bize önemli bir miras bıraktı, önemli bir ışık oldu. Bu süreçte kendisini feda etti. Biz de bizim üzerimize bıraktığı mirası sonuna kadar devam ettireceğiz."
"Bu milleti, ne aşta ekmekte, ne de hukukta demokraside daha azına razı edemeyecekler"
Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar, anma töreninde yaptığı konuşmada, ''Bu ülkede Yarbay Ali Tatarlar bitmez'' diyerek şu ifadeleri kullandı:
"Görev alanındaki hiçbir aksaklığa, kayıtsız kalmadı. Eğitim birliklerinde objektif kuralların geliştirilmesine öncülük etti. Kişisel inisiyatiflerin en aza indirgenmesi konusunda çevresindeki Atatürkçü subaylarla yeni uygulamaları hayata geçirdi. Böylece daha 90'lı yıllarda ordu içine sızmış irticacı grupların, özellikle de Fetullahçıların radarına girmiş oldu. Daha o yıllarda Fetullahçı çete, ordu içinde gücün artırmak, militanlarının yolunu açıp köşe başlarını tutmak için alttan alta sinsice çalışıyordu. Planları için tehlike gördükleri Atatürkçü subaylar, daha o günlerde fişleniyorlardı.
Dün, bu kumpaslarla, yüzlerce subayın ordudan koparılıp, hapishanelerde süründürülmesinin, nedeni ne ise bugün “Mustafa Kemal’in askeriyiz” diyen teğmenlerin suçlu gibi gösterilmesinin, meslekten atılmaya kalkılmasının nedeni budur. Ve 15 yıl önce, bütün bunları öngörüp “Böyle giderseniz ne yönetecek bir ordu, ne de yaşayacak bir Cumhuriyet bulamayacaksınız” diye uyaran Yarbay Ali Tatar’ın isyanının nedeni budur.
FETÖ'nün devlette yarattığı tahribat tamir edileceğine, bozulan adalet sistemi düzeltileceğine, hukukun üstünlüğü ve demokrasi hakim olacağına, ülkemiz daha beter bir kaosun, karanlığın içinde yuvarlanmaya devam ediyor. Ne yaparlarsa yapsınlar bu milleti, ne aşta ekmekte, ne de hukukta demokraside daha azına razı edemeyecekler. Kendi çocuklarını bile inandıramadıkları hurafelerle, bu ülkenin gençlerini vasatlığa, yoksulluğa ve karanlığa mahkum edemeyecekler. Bu ülkede Yarbay Ali Tatarlar bitmez. Hiçbir güç Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlığını, bu ülkenin üzerinden, sevgisini, bu milletin yüreğinde yok edemez.''
"Hiçbir zaman hak yerini bulmadı"
Anma törenine katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Yarbay Ali Tatar ile beraber çalıştıklarını belirterek, ''FETÖ'nün bir numaralı hedefiydi" dedi.
Bağcıoğlu, şöyle konuştu:
"Ahlaklı, adaletli, hakkaniyetli subayların ve astsubayların görev yapması Türk Silahlı Kuvvetleri'nin menfaati için en uygun hal tarzıydı. Ali bıraktığı mektubunda adaletsizliğe, haksızlığa ve iftiralara maruz kalan diğer bütün silah arkadaşları için aydınlığa bir ışık tutma gayreti içerisinde olduğunu belirtmişti. Bu davaların tamamlanması 6 yıl sürdü. Hiçbir zaman hak yerini bulmadı. Hâlâ yargılamalar devam ediyor. Başta Yarbay Ali Tatar olmak üzere Murat Özenalp, Soner Özalp, Kaşif Kozinoğlu ve ismini sayamadığım bütün silah arkadaşlarımı rahmetle anıyorum."
"Biz niye bugün burada bir tane AK Parti temsilcisi görmüyoruz?"
İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı, törende yaptığı konuşmada, Yunus Emre'nin 'Bu dünyada bir nesneye yanar içim, yiğitken ölenlere göğ ekini biçer gibi' sözünden alıntı yaparak başladı. Taşçı, şu ifadeleri kullandı:
Dün gece Meclis'te Sadullah Ergin de oradaydı. Bu davaların kumpas olarak tanımlanmasıyla ilgili iktidarın böyle bir tanımı oldu. Kumpas, çok ağır bir ifadedir, çok doğru bir tanımdır ama hiç kimsenin elini yıkayıp kenara çekilebileceği bir sabun olamaz. Madem ki bu davaların kumpas olduğuna yürekten inanıyordunuz biz niye bugün burada bir tane AK Parti temsilcisi görmüyoruz? 2016'dan sonraki herhangi bir yıl en azından burada iktidarın bir temsilcisinin olması gerekmez miydi? Burada özür dilemesi gerekmez miydi? Hiçbirini göremeyeceğimizi biliyoruz. Bütün kumpas şehitlerini saygıyla anıyorum.
"Devletin dini adalettir"
Anma törenine Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş de katıldı. Ateş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir durumla karşı karşıyayız. Dün aynıydı bugün de aynı. Bu memleketin evlatlarına kıyan, hain terör örgütü FETÖ'yü lanetliyorum. Canımız öyle bir yanıyor ki bunun tarifi imkansız. Aynı yerden yandık, düşmanımız aynı, mücadelemiz de bir. Bizi hep omuz omuza göreceksiniz ta ki adaletin gerçekleştiğini görene kadar. Devletin dini adalettir."
ANKA