Tüm kesimler soruşturmalar ve cezalarla sindirilmeye çalışılıyor...
Saray rejimi, Suriye üzerinden yayılmacı söylemlerini sürdürürken ülke içerisinde yükselen itiraz seslerine karşı elindeki sopayı bırakmıyor. SİHA saldırısı sonucunda öldürülen iki gazeteciye yönelik rejime karşı tepki gösteren tüm kesimler soruşturmalar ve cezalarla sindirilmeye çalışılıyor...İçeride dışarıda tam biat istiyor
İktidar bloku, Suriye’de HTŞ güçlerinin ülkeyi ele geçirmesinin ardından cihatçı ve yayılmacı söylemler üzerinden kendini yeniden kurgulamaya çalışırken ülke içerisindeki itiraz seslerini yükselten en ufak sese dahi tahammül edemiyor.
Emperyalistler eliyle yeniden dizayn edilmeye çalışılan Ortadoğu denklemi, Saray rejiminin ömrünü uzatmak için bir fırsat olarak kullanılıyor.
Ancak toplumsal desteğini oldukça yitiren rejim, elindeki sopayı da bırakamıyor.
Suriye’de Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in SİHA saldırısı ile öldürülmesi sonucunda yükselen tepkiler, rejimin yargı sopasıyla dizginlenmeye çalışılıyor. Ölen gazetecilere yönelik eylemlerde yaşanan gözaltıların ardından tepkisini dile getiren muhalif kesimler hakkında da ardı ardına soruşturmalar açılıyor.
İSTANBUL BAROSU’NA ‘TERÖR’ SORUŞTURMASI
Son olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ölen gazetecilerle ilgili açıklama yayımlayan İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkında soruşturma başlattı. Başlatılan soruşturmaya gerekçe olarak “Örgüt propagandası yapmak" ile "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" gösterildi. Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada; "PKK örgütü mensupları Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’i övücü nitelikteki sözler ile ayrıca sözde gazetecilik faaliyetleri ve gazeteci kimlikleri nedeniyle öldürüldükleri, devletimizin sözde savaş suçu işlediği şeklinde yanıltıcı bilginin yayılması şeklindeki tespitler nedeniyle İstanbul Baro Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca ‘örgütü propagandası yapmak ve halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’ suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır" denildi. Baro, gazetecilerin çatışma bölgelerinde hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu ve olayla ilgili uluslararası hukuk kurallarına uygun bir soruşturma yürütülmesi gerektiğini ifade etmişti.
İstanbul Barosu’nun yanı sıra Başsavcılık, T24 haber sitesi ve Gazeteci Seyhan Avşar hakkında da soruşturma başlattı. Başsavcılığın T24’de yayımlanan "Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, Suriye’de öldürüldü" başlıklı haber ve Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Seyhan Avşar’ın sosyal medya paylaşımı üzerine "Terör örgütü propagandası yapmak" ve "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçlarından soruşturma başlattığı aktarıldı. Soruşturmanın başlatılma gerekçesi için, "PKK terör örgütü mensubiyetleri nedeniyle haklarında kayıt bulunan örgüt mensupları Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’i övücü nitelikteki sözler ile ayrıca sözde gazetecilik faaliyetleri ve gazeteci kimlikleri nedeniyle öldürüldükleri şekilde yanıltıcı bilginin yayılması şeklindeki tespitler nedeniyle" iddialarını ileri sürdü. Avşar, ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında “Dün bu topraklarda doğup büyüyen iki gazeteci SİHA’larla katledildi. Onlar katledilirken sustuk, sustukça küçüldük..." ifadelerine yer verdi.
İKTİDAR SOPAYI GİZLEMİYOR
Konu ile ilgili İzmir Barosu’ndan yapılan açıklamada " Eğer uluslararası hukuk ve Avukatlık Kanunu kapsamında görev yapmak suçsa bizi de yargılayın. İstanbul Barosunun yanındayız. Biliyor ve inanıyoruz ki bu karanlık elbet dağılacak, bu ülke çok yakında aydınlığa uyanacaktır." denildi.
DEM Parti ise sosyal medya hesabından bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “İktidarı uyarıyoruz ve tekrarlıyoruz, gazeteciler bilerek ve hedef seçilerek katledildi ve derhal bu konuda açıklama yapmalısınız” ifadeleri yer aldı. İHD İstanbul Şubesi, de gözaltına alınan ve tutuklamaya sevk edilen gazetecilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu. Ankara’da da gazetecilerin öldürülmesi protesto edildi. Yapılan açıklamada "Biz de her ne olursa olsun onların kamera ve kalemlerini yerde bırakmayacağız" denildi. Öte yandan geçtiğimiz günlerde Gazeteci Özlem Gürses de "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" gerekçesiyle gözaltına alınmış, "devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama" suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece ev hapsi kararı verilmişti.
∗∗∗
14 KİŞİYE TUTUKLAMA TALEBİ
Suriye’de öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’le ilgili İstanbul Şişhane Meydanı’nda önceki gün yapılmak istenen açıklamada gözaltına alınan 9’u gazeteci 14 kişi tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
"2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla haklarında işlem yapılan 14 kişi, hakkında savcılık tarafından tutuklama talep edildi. Mahkemeye sevk edilen gazeteciler şöyle: Hayri Tunç, Gülistan Dursun, Pınar Gayıp, Yadigar Aygün, Serpil Ünal, Zeynep Kuray, Mahsum Sağlam, Enes Sezgin, Osman Akın.
∗∗∗
SES ÇIKARANA POLİS, YARGI MÜDAHALESİ
Öldürülen gazeteciler hakkında yükselen tepkilere yönelik soruşturma ve tutuklamaların yanı sıra ülkenin çeşitli yerlerinde Saray rejiminin politikalarına karşı yapılan eylemlerde çok sayıda gözaltı yaşandı. Önceki gün Diyarbakır ve Van’da yapılan eylemlere polis müdahale ederken çok sayıda kişi de gözaltına alınmıştı.