'Ekonomik sabotaj', 'hukuka aykırı', 'karalama kampanyası'

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bakanları peş peşe boykot karşıtı söylemlerde bulundu. Boykotun hukuka aykırı olduğunu iddia ettiler, "sabotaj girişimi" olarak nitelendirdiler...

Bakanlar boykotu hedef aldı: 'Ekonomik sabotaj', 'hukuka aykırı', 'karalama kampanyası'

SivriSinekCaz
İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlayan protestolar 2 Nisan’da tüketimin durdurulması çağrısına dönüşmüştü. 

Boykot paylaşımları yargının hedefi olmuş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, boykot çağrısında bulunanlar hakkında "ayrımcılık" yaptıkları ve "halkı düşmanlığa sevk ettikleri" iddiasıyla soruşturma başlatmıştı.

Tüketimin durdurulması çağrısının kamuoyunda ilgi görmesinin ardından iktidar ve sermaye cephesinden peşe peşe açıklamalar geldi. İktidar ve ortağı ile patron örgütleri boykot çağrılarını hedef alan açıklamalar yaptı.

Boykot karşılık buldu, bakanlar harekete geçti

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bakanları da peş peşe boykot karşıtı söylemlerde bulundu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, A Haber canlı yayınına telefon bağlantısıyla katıldı. Kacır "boykot çağrılarının asıl amacının Türkiye ekonomisine zarar vermek olduğunu" öne sürdü, "Türkiye'ye, Türkiye'nin üretim gücüne, istihdamına, emekçilerine, esnafına, girişimcilerine, sanayicilerine, topyekun milletimize zarar verme teşebbüsüdür bu" dedi.

Bu tür girişimlere "fırsat vermeyeceklerini" söyleyen Kacır şöyle konuştu:

"Milli markalar arasında birtakım ayrıştırıcı yaklaşımlarla listeler oluşturdular, 'boykot edeceğiz' dediler. Nihayetinde 2-3 gün içerisinde Türkiye ekonomisini zarara uğratmaya dönük bu girişimi de adeta ağızlarındaki bakla gibi çıkarmış oldular. Başından beri nihayetinde ülkeye zarar verme, gündemi değiştirme maksadı var. İçine düştükleri çukurdan çıkamayacaklarını bildiklerinden, milletimizin olanın bitenin farkına varmasını engellemeye dönük bir çaba. Bunu böyle farklı yöntemlerle adım adım devreye sokmaya çalıştılar ama asla başarılı olamayacaklar. Allah'ın izniyle emekçilerimiz, sanayicilerimiz işinin başındadır. Türkiye çok büyük bir üretim ülkesidir. Türkiye'nin yerli ve milli markalarına kastetmek, ekonomisini durdurma çağrıları yapmak üretim düşmanlığı değil de nedir?"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sosyal medya hesabından paylaşım yaptı ve "Sorumsuz çağrılarıyla emekçilerimizin, istihdam oluşturan girişimcilerimizin ve sanayicilerimizin ekmeğiyle, helal kazancıyla oynamaya çalışanlar asla amacına ulaşamayacaktır" ifadesini kullandı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Bu güce zarar vermek isteyenlerin hedefi sadece markalar değil, emeğimiz, birlikteliğimiz ve geleceğimizdir. Boykot adı altında yürütülen kirli söylemler, bu milleti yıldıramaz. Aziz milletimiz neyin ne olduğunu bilir, ferasetiyle, basiretiyle her oyunu bozar. Toplumu bölmeye çalışanlar yine ve her zaman kaybedecektir. Biz biriz ve birlikte güçlüyüz" paylaşımı yaptı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, sosyal medya hesabından "Toplumsal birliği bozmayı, Türkiye'ye kaybettirmeyi amaçlayanlara karşı dimdik duruyor ve bu zihniyeti reddediyoruz. Bu ülkenin değerlerine, emeğine, büyümesine zarar vermeyi amaçlayanlar hiçbir zaman başarılı olamayacaklar" diye yazdı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de "Boykot naralarıyla ayrıştırıcı söylemler üretenler, milletimizin birliği ve beraberliği karşısında her daim yenilmeye mahkumdur" dedi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Tekin, "Yerli ve milli markalara yönelik boykot çağrılarının, ülkemizin daha müreffeh yarınlara ulaşmasına zarar vereceği açıktır. Bilinmelidir ki, bu büyük millet kendi emeğini kimseye asla yem etmeyecektir" ifadelerine yer verdi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise şöyle yazdı: "Boykot diyerek, bu milletin işini, aşını, esnafın siftahını, helal kazancını, çiftçinin emeğini, alın terini hedef aldınız. Ama şunu iyi bilin ki bu çağrılarla ne para kulelerini, yolsuzluk skandallarını örtebilir ne de bu millete zarar verebilirsiniz. Huzurumuzu ve ekonomimizi hedef alarak attığınız her adımda hep kaybetmeye mahkumsunuz!"

Tunç sopa gösterdi: 'Kabul edilebilir bir durum değil, hukuki ve cezai sorumluluğu var'

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Yerli sermayeyi hedef alan ve ticaret hayatını sabote etmeye yönelik bu sorumsuz linç girişimi, açıkça hukuka aykırıdır" ifadelerini kullandı.

Boykot çağrısını "ekonomik düzene yönelik organize bir karalama kampanyası" olarak nitelendiren Tunç, "Hukuk devletinde hiç kimse, markaları, şirketleri veya tüketicileri ideolojik çizgisine göre hizaya sokamaz. Kimse, kendi siyasi çıkarı uğruna, binlerce insanın emeğini tehdit edemez. Yerli sermayeyi hedef alan ve ticaret hayatını sabote etmeye yönelik bu sorumsuz linç girişimi, açıkça hukuka aykırıdır" dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatıldığını anımsatan Tunç, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bir işletmenin itibarını zedeleyici, faaliyetini sekteye uğratıcı kasıtlı beyanların, iş ve çalışma hürriyetini tehdit eden her girişimin hukuki ve cezai sorumluluğu vardır. Bağımsız ve tarafsız yargı; esnafımızın, emekçimizin ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar savunmaya devam edecektir. Şahsi menfaatlerinin esiri olan ana muhalefet partisinin genel başkanı, yaşadığı akıl tutulmasından bir an önce dönmeli, milletimizi birbirine düşürecek ve kaos oluşturacak sorumsuz ve şuursuz çağrılarından vazgeçmelidir. Böylesine seviyesiz ve akıl dışı çağrılara milletimiz kesinlikle itibar etmeyecek, ülkemizi kutuplaştırmaya çalışanlara, ekonomimize zarar vermeyi amaçlayanlara, sokakları karıştırmak isteyenlere sağduyusuyla, birlik ve beraberliğiyle en güzel cevabı verecektir."

A Haber'e bağlanan Tunç, resen başlatılan soruşturmanın ilerleyen süreçlerinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca kamuoyuyla paylaşacağını söyledi. Bakan Tunç, "Bu boykot çağrısı, özellikle ekonomiye yönelik organize bir saldırı, bir karalama kampanyası, bu ülkenin yerli ve milli markalarına yönelik linç girişimi. Bu bizim hukuk düzenimizde kabul edilebilir bir durum değil" dedi.

Türk Ticaret Kanunu uyarınca, hem kamu düzeni bakımından hem de yine ilgili firmaların hukuki hakları bakımından yapabilecekleri birtakım girişimler bulunduğunu belirten Tunç, "CHP'nin bazı markaları hedef alan sistemli boykot çağrısı, ekonomik düzene yönelik bu organize karalama kampanyasına bir kere milletimiz kesinlikle itibar etmeyecektir. Milletimize güveniyoruz, milletimizin sağduyusu bu tür saçma sapan girişimlere itibar etmez" diye konuştu.

"Hukuksuz bir boykot çağrısı" diyen Tunç, "Bunları takdir edecek olan elbette ki yargı mensuplarımızdır. Bağımsız ve tarafsız yargımız, ekonomik hayata yönelik hukuksuz girişimlere karşı da cevap verecektir. Kimse kendi siyasi çıkarı uğruna binlerce insanın emeğini tehdit edemez. Bu noktada biz hem AK Parti olarak, hükümet olarak, kabine olarak, bağımsız ve tarafsız yargı olarak milletimizin hakkını, hukukunu sonuna kadar korumakta kararlı olduğumuzu da buradan ifade etmek istiyorum" dedi.

Yerlikaya işkence iddialarına 'iftira' dedi, boykot çağrısını 'sabotaj' olarak nitelendirdi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez" ifadelerini kullandı.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Yerlikaya şunları kaydetti:

"Gençlerimizi kendi siyasi emelleri uğruna sokaklara çağırıp iç karışıklık çıkarmaya çalışanlar; halkımız arasında kin ve düşmanlık tohumlarını ekmeye uğraşanlar, 'işkence yapılıyor' diyerek ülkemize iftira atanlar, şimdi de 'boykot çağrısı' yapıyorlar. Ana muhalefetin fütursuz çağrılarını büyük bir keyifle izleyenlerin başında siyonist İsrail’in gelmesi, nasıl bir tezahürdür? Türkiye kendi ayaklarının üzerinde durdukça, dünya siyasetinde dik ve güçlü bir duruş sergiledikçe, bölgesinde olup bitene seyirci kalmadıkça, hem milletimizin hem de mazlumların hakkını korudukça, birileri yine aynı oyunları sahneye koymaya başladı. Şimdi de 'boykot’' diyorlar. Peki kim, kimi boykot edecek? Milletimiz; kendi esnafını, çiftçisini, yerli ve milli ürünlerini, üreticilerini, öz sanayisini boykot edecek, öyle mi? 'Demokratik hak' kalkanı gölgesinde istenen bu mu?"

Yerlikaya, "Unutulmasın ki bu çağrı ekonomik bağımsızlığımıza yönelik bir sabotajdır. Bu boykot çağrısı, binlerce insanın ekmeğiyle oynamak demektir! Bu çağrı milli ekonomimize suikasttır! Kendi insanımızın ekmeğini küçültmektir. Ekonomimize bir darbe girişimidir! Oysa biz 'boykotla değil, üretimle büyürüz!' Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez. Parti içi kavgalarınıza ülkemizi alet etmeyin! İşçilerimizin, üreticilerimizin, çiftçilerimizin gücü; gençlerimizin enerjisiyle, 7’den 77’ye, alın terimizi akıtmaya, bir ve beraber olarak Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine doğru yürümeye devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.

Ticaret Bakanı patronlara akıl verdi: 'Tazminat davası açın'

Ticaret Bakanı Ömer Bolat da boykot çağrıları nedeniyle dün açıklama yapmış ve "maddi kaybı" olan esnafın, şirket sahibi ve hissedarlarının borçlar hukuku kapsamında tazminat davası açma hakkı olduğunu belirterek, "Bu konuda kimse tereddüt etmesin" demişti. Bolat şöyle konuşmuştu:

"Boykot çağrıları ekonomiyi sabotaj girişimidir. Özellikle haksız ticaret, rekabet unsurları içermektedir. Kendilerini ülkenin efendisi ve sahibi zanneden, ‘biz ne istersek o olur’ anlayışıyla hareket eden ama 22 yıldır hüsrana uğrayan, kendilerini birinci sınıf üstenci vatandaş görüp, halkımızın çok büyük çoğunluğunu adeta ikinci sınıf vatandaş görme kibrine ulaşan ve sınıfsal üstünlük savaşı veren dar çerçevedeki lüks ve rant debdebesi içinde olan çevrelerin beyhude girişimi olarak görüyoruz."

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da sosyal medya hesabından "Ülkemizin geleceğine ve milletimizin emeğine doğrudan zarar verecek bu hareket boykot değil milli zarardır!"  diye yazdı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sosyal medya hesabından "Milli markalarımıza 'boykot' adı altında yapılmaya çalışılanların, Türkiye’ye zarar vereceği aşikardır. Kendi üreticimize, kendi esnafımıza sırtımızı dönmek, kendi emeğimizi baltalamaktır" ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'se Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın konuyla ilgili sözlerini yeniden paylaşmakla yetindi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ise henüz bir paylaşım yapmadı.

➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..
.com/img/a/