Barış Pehlivan bu boş koltukta gerçekleri anlatacaktı...

Pehlivan'ın bir kez daha gerçekleri anlatacağı "Kayda Geçsin" programındaki koltuğu bu akşam boş kaldı. Gazetecilerin neden hedefte olduğunu meslektaşları anlattı...

Barış Pehlivan bu boş koltukta gerçekleri anlatacaktı: 'Türkiye korkuya teslim olmaz'

İstanbul merkezli yargı operasyonlarının son hedefi gazeteciler oldu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun işaret ettiği bir bilirkişiye söz hakkı tanıdıkları için "yargıyı yönlendirdikleri" iddiasıyla Halk TV'den üç gazeteci gözaltına alındı.

Seda Selek evinin bahçesinde, Serhan Asker Meclis önünde, Barış Pehlivan'sa "Kayda Geçsin" programına katılmak için gittiği Halk TV'de polis ekipleriyle karşılaştı.

Bu nedenle "Kayda Geçsin" programı bu hafta bir boş koltukla başladı. Barış Pehlivan'ın boş kalan koltuğunu gösteren gazeteci Şule Aydın, izleyicilere şu sözlerle seslendi:

"İzleyicilerimizin gördüğü her hafta görmeye alışık olduğu koltuk. Ama o koltuğun bir sahibi var. O da Barış Pehlivan. En sonda söyleyeceğimizi en başta bir söyleyelim. Hiç korkmayın. Çünkü biz hiç korkmuyoruz. Sadece üç isim gözaltında değil. Bu tüm medyaya büyük bir gözdağı. Hiç korkmuyoruz. Bugün anlatacaklarımızı biz yine anlatacağız."

Şule Aydın'ın bir sözü de koltuğu boş bıraktıranlaraydı:

"Barış yine bu koltuğa gelecek. Yine anlatacak. Tam da sizin korktuğunuz gerekçeleri anlatacak. Siz satılmış insanlara, satılmış kalemlere alışık olabilirsiniz. Ama bu koltuğun sahibi olan Barış Pehlivan kalemini hiç satmamış bir adam."

'Adaleti çürüttüğünüzü, Cumhuriyet değerlerini yok ettiğinizi anlatacağız'

Programı hazırlayan isimlerden gazeteci Timur Soykan, AKP'li yıllarda yaşanan benzer operasyonları hatırlattı. Sınırlarını iktidarın çizdiği gazeteciliğe boyun eğmeyeceklerini söyledi:   

"Her zaman mazeret bulurlar. Her zaman bir şey uydururlar. Ama her zaman fırsat kollarlar. Kolladıkları fırsat da gazetecileri susturmak için onlar için nimettir. Burada tek amaç var. Gazeteciler haber yapmasın. Gazeteciler onların uçaklarındaki soru sormayan tipler gibi olsun. Sadece iktidarı alkışlayarak halktan gerçekleri gizleyenler gibi olsun. Ama basın bu demek değil. Gazeteciler, o skandalları anlatmakla yükümlü, sana gerçeği anlatmayanlar. Sana sahte haberler, uydurma haberler götürenler, montaj kasetler çıkartanlar, her türlü iftirayla, operasyonla iktidara çalışan gazeteciler sana gerçeği söylemiyor."

Katledilen üç gazeteciyi hatırlatan Soykan, gazetecinin görevini şu sözlerle özetledi:

"Bakın Ocak ayındayız. Uğur Mumcu'un öldürüldüğü aydayız. Hrant Dink'in öldürüldüğü aydayız. Metin Göktepe'nin öldürüldüğü bir aydayız. Bu gazeteciler susmadı bu ülkede. Barış belki de 6'ncı kez hapise girecek. İnadına susmayacağız. Haber yapmaya devam edeceğiz. Sizin adaletsizliklerini anlatmaya devam edeceğiz. Sizin Cumhuriyet değerleri yok ettiğinizi anlatmaya devam edeceğiz. Sizin adaleti çürüttüğünüzü, yok ettiğinizi anlatmaya devam edeceğiz."

'İsteseniz de bu ülkeden kaçmayız, yaptığımızdan eminiz'

Barış Pehlivan'ın kumpas yargılamalarla defalarca tutuklandığını söyleyen gazeteci Murat Ağırel ise hiçbir soruda kaçmadıklarını çünkü aktardıklarının gerçeklerden ibaret olduğunu vurguladı:

"Biz yargılanamaz değiliz. Yargılanırız. Çağırırsınız, geliriz. Siz isteseniz dahi biz bu ülkeden kaçmayız. Siz isteseniz dahi ki bunu çok istiyorsunuz. Biz kaçmayız. Üstüne üstüne gideriz. Çağırdığınız anda geliriz oraya. Tutuklanacağımızı da bilsek, yıllarca cezaevinde kalacağımızı da bilsek biz geliriz. Niye? Çünkü yaptığımızdan eminiz. 

Barış ne yaptı? Barış gemilerle hayali ihracat mı yaptı? Ya da Barış bir vakfın içerisinde yolsuzluk mu yaptı? Devletin gücünü arkasına alıp da birileri üzerine adliyelerde iş mi ayarladı? Uyuşturucu mu sattı? Barış gazetecilik yaptı. Karşı tarafa söz hakkı verdi. Kamuoyunun merak ettiği sorunun cevabını aradı. Bu kadar. Gazetelik suç değildir."

'Türkiye korkuya teslim olmaz'

Barış Pehlivan'la birlikte birçok haber ve araştırmaya imza atmış olan Barış Terkoğlu, öncelikle gözaltı işleminin usulüne dikkat çekti:

"Biz barışla tahmin ediyorum 2009'dan beri sürekli bu mahkemelerdeyiz ve sürekli bir bahane bulunuyor. Aşağı yukarı anlarız ne zaman bu işin geleceğini. Barış avukatları adliyeye bugün gittiler. Dediler ki biz müvekkilimizi getirmek ve sizin karşınıza oturtmak istiyoruz. Ne soracaksanız sorun. Bizim müvekkilimiz ifade vermek istiyor. Türkiye'nin yıllarca unutmayacağı o görüntü bugün birilerinin içlerinin yağ eriyor olabilir. Birileri o görüntülerden mutlu oluyor olabilir. Emin olun bir gazete binasının önünden, bir sunucunun evinden, Türkiye'nin tanıdığı bir programcının bulunduğu yerden alıp götürmek yarın Türkiye'nin utanacağı bir şey olacak. Yarın bu insanların utanacağı bir şey olacak."

Avukatının talebine rağmen Barış Pehlivan'ın ifadesine başvurmayıp, dakikalar sonra ifadesine başvurmak için hakkında gözaltı kararı çıkarıldığını aktaran Terkoğlu, iktidarın niyetini şu sözlerle anlattı:

"Bu insanların bu şekilde alınıp götürülmesinden birileri korksun isteniyor. Başka gazeteciler korksun. Halk korksun, konuşmak isteyen korksun isteniyor. Ben bu korkuya Türkiye'nin teslim olmayacağını düşünüyorum. Ben Türkiye'yi bu korkuyla rehin almaya çalışanları zamanında gördüm. Bunun onlara dahi zarar verdiğini gelecekte gördüm. Bugün onlara da zarar vereceğini düşünüyorum. Bu Türkiye için taşınamaz bir yük haline geliyor."

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..