Teğmen Ebru Eroğlu, "Mustafa Kemal’in askeri olmakla gurur duyuyorum
Teğmenlerin YDK'da yaptıkları savunma ortaya çıktı. Teğmen Ebru Eroğlu, "Mustafa Kemal’in askeri olmakla gurur duyuyorum. Omzumdan rütbem alınacak olsa bile bu ruhu her zaman yüreğimde yaşayacağım" ifadesi takdir topladı.
Teğmenlerin Türk milletinin göğsünü kabartacak savunması ortaya çıktı
Kara Harp Okulu’ndaki yemin töreninde kılıç çatan ve ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ diyen teğmenler, Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) gönderilmişti. Teğmenlerin YDK’da yaptıkları savunma ortaya çıktı. Teğmen Ebru Eroğlu, “Mustafa Kemal’in askeri olmakla gurur duyuyorum. Omzumdan rütbem alınacak olsa bile bu ruhu her zaman yüreğimde yaşayacağım” ifadesi ile sosyal medyada takdirle karşılandı.
"HARBİYELİ RUHU HİÇBİR ZAMAN ÖLMEZ"
Sözcü TV’nin özel haberinde teğmenlerin savunmalarına yer verildi. Teğmenlerin savunmalarında öne çıkan ifadeler şöyle:
EBRU EROĞLU: Törenden sonra toplanan silah arkadaşlarımın tamamı gibi ben de Mustafa Kemal’in askeri olmakla gurur duyuyorum. İçimdeki Harbiyeli ruhu hiçbir zaman ölmez. Omzumdan rütbem alınacak olsa bile bu ruhu her zaman yüreğimde yaşayacağım. Harbiyeli brövesi büyük bir onur olarak bende kalacak.
İZZET AKARSU: Her zaman Ulu Önder Atatürk’ün izinde olacağım. ‘Bir ordunun kıymeti zabit ve kumandan heyetinin kıymeti ile ölçülür’ sözünden ilham alarak her zaman vatana için çalıştım. Türk istikbalinin evladı olarak şerefle doğdum, şerefle yaşadım, şerefle öleceğim.
ATATÜRKÇÜLÜK BAKİ
GAZİ KILIÇ: Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sadakatle bağlı, Atatürkçü, şerefli bir Türk subayıyım. Beim vatana hizmet etmek için üniforma şart değildir. Yüksek Disiplin Kurulu’nda benim hakkımda verilecek karar ne olursa olsun vatana hizmet etmekten asla vazgeçmem. Bundan ne silah arkadaşlarım ne de kimse şüphe etmesin.
DENİZ DEMİRTAŞ: Türk milletine, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve Türkiye Cumhuriyeti’ne layık bir subay olmaktan başka bir gayem yoktur. Benim yaşadıklarım tarihte vatan uğruna bedel ödeyen komutanların yaşadıkları yanında tamamen önemsizdir. Kişiler gelip geçicidir, baki kalacak olan ise Atatürkçülüktür.
TEK ENDİŞEM BENİ YETİŞTİREN…
SERHAT GÜNDAR: Harp Okulu’na girerken gelecek kaygısı ile bu yola çıkmadım. ‘Bir ordunun kıymeti zabit ve kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür’ sözünü şiar edinmiş subayım. Tek endişem beni yetiştiren ve bu üniforma ile rütbeyi layık gören Türk milletine olan hizmet borcumu ödeyememe ihtimalidir.
“SİYASİ BİR AMAÇ YOKTUR”
5 Teğmen YDK’da ifade vermişti. Kararın ise 30 Ocak tarihinde açıklanması bekleniyor.
YDK’da ifade veren 5 teğmen, hakkındaki kararın 30 Ocak tarihinde açıklanması bekleniyor. Teğmenler savunmasında, “25 senedir mezuniyet töreninde okunan subay andını tekrar okumak için amirlerimize başvurduk. 2023’te tören yönergesinde yapılan değişiklik nedeniyle bu andın okunamayacağı emri bize bildirildi. Emre uygun olarak törende andı okumadık. Tören sonrası geleneksel kılıç çatma, ant içme ve marş etkinliğinde, verilen emrin kapsadığı zamandan sonra andı okuduk. Emre itaatsizlik ve siyasi bir amaç yoktur.”
Teğmenlerle ilgili gerekçeli karar, 10 iş gününde açıklanacak.
NE OLMUŞTU?
Başkent Ankara'da 30-31 Ağustos tarihlerinde düzenlenen harp okulları mezuniyet törenlerinde Kara Harp Okulu'ndan bazı teğmenlerin kılıçlarıyla 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diyerek 'Subay Yemini' etmişti.
MSB kaynakları 21 Kasım'da teğmenlere isnat edilen suçun "kılıç çatmak veya ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ demek" olmadığını söylemiş ve yemin eden teğmenlerin "amirlerin ikazlarına rağmen kasıtlı, organize ve planlı bir disiplinsizlik" yaptığını öne sürmüştü.
Teğmenlerin avukatları tarafından yayımlanan açıklamada disiplinsizlik iddiaları reddedilmiş, Resmi törende mevzuatta yer alan askerlik yemininin okunduğu, tören ardından "subayların kılıç çatma geleneklerini" yerine getirdikleri vurgulanmıştı.
TEĞMENLERİN YEMİN TÖRENİNDE NE YAŞANMIŞTI?
30 Ağustos Zafer Bayramı'nda yapılan Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerin bazıları, kılıçlarını havaya kaldırarak hep bir ağızdan "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" demişti.
Öğrenciler, dönem birincisi Ebru Eroğlu'nun öncülüğünde şu sözlerle hep bir ağızdan ant içmişti:
"Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!"
Bu görüntüler sosyal medya hesaplarında da paylaşılmış, ardından siyasetin gündemine yerleşmişti.
Eroğlu, törende diplomasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden almıştı.
Sözcü