Ankara’ya yürüyorlar: Konu laik eğitim, kamusal sağlık ve emek

Öğretmenler ve hekimler “emek”, “eğitimde laiklik” ve “kamusal sağlık” diyerek başkente gidiyor...

Öğretmenler ve hekimler Ankara’ya yürüyor: 
Konu laik eğitim, kamusal sağlık ve emek

Eğitim-İş ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) farklı gerekçelerle ama aynı kaynaktan doğan sorunlar sebebiyle taleplerini daha yüksek sesle duyurmak için Ankara’ya yürüyor.

Eğitim-İş durak noktalarını emeğe ve laikliğe göre belirledi

soL'dan İrem Yıldırım1 Şubat’ta Ankara’dan başlayan yürüyüşün adı “Cumhuriyet ve emek yürüyüşü”. Eğitim-İş, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı ilk meclis önünde bir araya gelerek başlatılan yürüyüş, Ankara’da 1 Mart’ta sona erecek. 

Yürüyüşün durak noktalarının farklı anlamları var. Örneğin ikinci durak Adıyaman’dı. Deprem gerçeği hatırlatıldı, tarikatların toplum düzenine etkilerine dikkat çekildi. Amasya Genelgesi’ne atıfla 3. durak Amasya, Soma’daki maden katliamına atıfla 4. durak da Manisa Soma olarak belirlendi. Mustafa Kemal Atatürk’ün kara tahta başında harf devrimini anlattığı Tekirdağ’dan sonra “antiemperyalizm ve bağımsızlık” vurgusuyla Çanakkale’de yürüyüş devam etti. Gençliğe hitabın yapıldığı Bursa’dan sonra, İnönü savaşlarının gerçekleştiği Eskişehir son duraktan önceki nokta olacak. 1 Mart’taysa Ankara Polatlı’da büyük bir miting düzenlenecek.

Eğitim-İş, hem emek başlığıyla öğretmenlerin yaşadığı sorunlara dikkat çekerken hem de cumhuriyet başlığıyla eğitimin gerici ve piyasacı politikalarla dönüştürülmesine karşı bir duruş ortaya koyuyor.

‘Cumhuriyet ve emeğin düşmanları okulları çiftliklerine döndürdü’

soL'a konuşan Eğitim-İş üyesi bir öğretmen, bu sene açıklanan düşük zammın ve okullarda uygulanan gerici politikaların, imzalanan protokollerin artmasının yürüyüşün ana sebepleri olduğunu anlattı. Öğretmen şunları söyledi:

“Yürüyüşe karar verilmesinde bu sene kamu emekçilerine dolayısıyla öğretmenlere de yapılan zammın çok düşük açıklanması büyük bir etken. Böylece yürüyüş başlıklarından biri emek oldu. Okullardaki tabloların karanlık tarafı güçlenmeye başladı. Bu tarikatların, vakıfların, cemaatlerin okullardaki faaliyetleri her gün artıyor. Protokoller, sözleşmeler imzalanmaya devam ediyor. Cumhuriyet ve emeğin düşmanları okulları çiftliklerine döndürmüş durumdalar. Bu yüzden de bu iki başlık birleştirilerek bir yürüyüş yapılması kararlaştırıldı.

Eğitim sendikaları uzun süreden beri sessiz, bu eylem bu sessizliği de kıracak bir eylem olacak. Bu adımın güçlendirilmesi, büyütülmesi lazım.

Bizim ihtiyacımız olan şey laik eğitim. Bir sendikanın laik eğitim mücadelesini güçlendirmek için attığı bu adım çok değerli. o yüzden bu mitinge katılımın örgütlenmesi için öğretmenler yan yana gelecek. Cumhuriyetten, laiklikten, emekten yana olan tüm öğretmenleri Cumartesi günü Ankara’ya bekliyoruz.”

Özelleşen, piyasalaşan sağlığa karşı ‘Beyaz Yürüyüş’

"Yenidoğan Çetesi" skandalı, ameliyat masasında stent pazarlığı, sağlık emekçilerine şiddet, sağlıkta özelleşme, insanlık dışı çalışma koşulları, özel hastane sahibi bakanlar… Sağlıktaki sorunlar da tüm boyutlarıyla ortada.

Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) “Başka Bir Sağlık Sistemi, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” eylem programı kapsamında 1 Mart’ta Ankara’da “Büyük Hekim Buluşması”nda bir araya gelmek üzere başlattığı "Beyaz Yürüyüş" de, 25 Şubat’ta Kadıköy’den başladı.

“Çetelere değil, sağlığa bütçe”, “Sağlıkta ticaret ölüm demektir”, “Herkese eşit, ücretsiz sağlık”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganlarıyla başlayan yürüyüş Gebze, İzmit, Balıkesir, Bursa, Eskişehir’den sonra 1 Mart’taki Ankara mitingiyle son bulacak.

‘Hastaneler ticarethane, hastalar müşteri değildir’

İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi İnan Mutlu, soL’a yaptığı değerlendirmede halk için, kamusal sağlık için yürüdüklerini vurguladı.

Mutlu, sağlık emekçileri olarak halkın sağlık hakkını savunmak ve kamucu sağlık politikalarını yeniden inşa etmek talebiyle 1 Mart’ta Beyaz Yürüyüş’te bir araya geleceklerini dile getirdi. Mutlu şunları söyledi:

“Sağlık, en temel insan hakkıdır ve kamusal bir hizmet olarak herkese eşit, ücretsiz ve nitelikli şekilde sunulmalıdır. Ancak sağlık sistemimiz, yıllardır piyasalaştırma politikalarının etkisiyle büyük bir çıkmaza sürüklenmiştir. Sağlık hizmetleri giderek ticarileşirken, halkın nitelikli sağlık hizmetine erişimi zorlaşmakta, sağlık çalışanları ise ağır çalışma koşulları ve hak kayıplarıyla mücadele etmek zorunda kalmaktadır.

Bizler, sağlık emekçileri olarak, halkın sağlık hakkını savunmak ve kamucu sağlık politikalarını yeniden inşa etmek için 1 Mart’ta Beyaz Yürüyüş’te bir araya geliyoruz. Hastaneler ticarethane, hastalar müşteri değildir! Sağlık hizmeti, kamunun sorumluluğunda olmalı ve tüm yurttaşlara eşit, ücretsiz ve ulaşılabilir şekilde sunulmalıdır.

İzmir Tabip Odası olarak, sağlık alanındaki özelleştirme politikalarına, taşeronlaşmaya, performans sistemine ve güvencesiz çalıştırmaya karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Halkın sağlığını ve hekimlerin haklarını savunmak için tüm meslektaşlarımızı ve halkımızı dayanışmaya davet ediyoruz.”

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..