85 milyon nüfuslu ülkede demokrasinin daha da gerilemesi üzücü...

Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Türkiye’de hukuk ve demokrasi tartışmalarını derinleştirirken, ekonomik belirsizlik endişelerini de artırdı. Financial Times, bu gelişmenin Türkiye’nin yatırım ortamı ve uluslararası ilişkileri üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini vurguladı...

Financial Times: "İmamoğlu'nun gözaltına alınması Türkiye'de demokrasinin geleceğine gölge düşürdü"

SivriSinekCaz
Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Türkiye’de hukuk ve demokrasi konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirirken, hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için ekonomik belirsizlik endişelerini artırdı.

Son dönemde yaşanan siyasi gelişmeler, Türkiye’nin hukuk devleti ve ekonomik istikrar açısından geleceğine dair soru işaretlerini beraberinde getirirken, İngiliz Financial Times gazetesi İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını detaylı bir şekilde ele aldı. 

Haberde, bu olayın Türkiye’nin demokratik yapısına zarar verdiği ve ekonomik sonuçlarının olumsuz olabileceği vurgulandı. Ayrıca, ülkenin uluslararası yatırım ortamı ve diplomatik ilişkileri açısından kritik bir döneme girdiği belirtilirken, yaşananların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi geleceği ile bağlantılı olduğu ifade edildi.

FINANCIAL TIMES'IN HABERİNDEN ÖNEMLİ BAŞLIKLAR

"Avrupa savunmasını güçlendirmeye ve savaş sonrası Ukrayna için bir güvenlik gücü yapmaya çabalarken, NATO'nun en büyük ikinci daimî ordusuna ve gelişen savunma sanayisine sahip olan Türkiye hayati bir ortak olarak görülüyor. Bu arada yatırımcılar da Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023'teki cumhurbaşkanlığı zaferinden sonra ortodoks ekonomi politikalarına döneceğine inanmaya başlamıştı. İstanbul'un popüler belediye başkanı ve Erdoğan'ın başlıca siyasi rakibi Ekrem İmamoğlu'nun polis tarafınca gözaltına alınması bu umutlara ve Türkiye'de demokrasisi ve hukukun üstünlüğünün geleceğine gölge düşürdü.

"GÖZALTINA ALINMASI OLAYI BAŞKA BİR ALANA TAŞIDI"

İmamoğlu, Erdoğan'ın 20 yılı aşan iktidarına karşı en ciddi rakip olarak görülüyor. 54 yaşındaki İmamoğlu, geçen yıl Erdoğan'ın eski kalesi İstanbul'da, Cumhurbaşkanı'nın Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) yerel seçimlerde 20 senedir aldığı en ağır yenilgiyle yeniden belediye başkanı seçildi. Bu süreçte bir dizi şüpheli suç soruşturmasıyla karşı karşıya kaldı. Ancak İmamoğlu'nun terör bağlantıları ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili bir soruşturma kapsamında gözaltına alınması, vakası başka bir alana taşıdı.

"MUHALEFET ÜSTÜNDE BASKI YOĞUNLAŞTI"

Yetkililer ikna edici kanıtlar sunmadığı takdirde, bu durum Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'yi, özellikle 2016'daki darbe girişiminden kurtulmasından bu yana, 10 senedir izlediği otoriterleşme yolunda daha da ileriye götürdüğüne dair korkuları artıracaktır. İmamoğlu'nun sabah erken saatlerde gözaltına alınması ve 99 kişi hakkında daha yakalama kararı çıkarılması, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 2028'de yapılacak seçimlerde İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak göstermesinden birkaç gün önce gerçekleşti.

Belediye başkanının yüksek öğrenim diploması bir gün önce İstanbul Üniversitesi tarafınca iptal edilmişti. Bu karar temyizde bozulmadığı takdirde İmamoğlu cumhurbaşkanlığı yarışından menedilebilir. Muhalefet üzerinde yoğunlaşan baskılar, Erdoğan'ın müttefiklerinin anayasayı değiştirerek üçüncü bir başkanlık dönemi için aday olmasına izin vermek için yürüttükleri kampanyayla birlikte başladı.

"MEHMET ŞİMŞEK'İN EKONOMİK KAZANIMLARI TEHDİT ALTINDA"

Gelişmeler, 2023 senesinde enflasyonu keskin bir şekilde düşürmeye yardımcı olan piyasa dostu Mehmet Şimşek'i Maliye Bakanı olarak geri getirmesinden bu yana elde edilen ekonomik kazanımları tehdit ediyor. Çarşamba günü Türk Lirası’nın dolar karşısındaki düşüşü, yatırımcıların Cumhurbaşkanı'nın yapısal reformlara olan bağlılığına güvenilemeyeceğinden korktuğunun bir işareti. Pek çok kişi Cumhurbaşkanı'nın ekonomiden ziyade kendi siyasi geleceğiyle ilgilendiğinden endişe ediyor.

Erdoğan'ın yabancı yatırım arzusu, uluslararası şirketlerin kurumların zayıflamasıyla caydırılması halinde, gene de bir kısıtlama görevi görebilir. ABD Başkanı Donald Trump'ın yüksek sesle eleştiri getirmesi pek olası görünmese de Avrupalı liderler NATO üyesi bir ülkede yaşananlardan duydukları rahatsızlığı açıkça dile getirebilir. Türkiye'nin AB ile gümrük birliğini geliştirme arzusu AB'nin elini güçlendirse de Erdoğan'ın da pazarlık gücü var zira Türkiye aksi takdirde AB'ye geçebilecek 4 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapıyor. Yine de Avrupa'nın eleştirileri, kıtanın ABD'ye olan güvenlik bağımlılığının azaltılmasında Türkiye'nin büyük bir katkı sağlayacağı umuduyla hafifleyebilir. Ayrıca Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşü AB'yi, Erdoğan'ın bir rakibini hedef almayı göze alabileceğine ikna etmiş olabilir.

Bu durum, 1950'lerden itibaren çok partili demokrasi girişimleri sık sık askeri darbelerle kesintiye uğrasa da Türkiye'nin kilit bir NATO üyesi olduğu soğuk savaş döneminin yankılarını taşıyor. Ancak 85 milyon nüfuslu bu ülkede demokrasinin daha da gerilemesi, Trump 2.0'ın küresel ilişkileri nasıl altüst ettiğinin ve otoriterliğe eğilimli liderleri nasıl güçlendirdiğinin bir başka üzücü işareti olacak."

➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..