İktidar neye engel olacağını şaşırdı, oyuncular hedefte!
Mal veya hizmet almamak, bunu teşvik etmek yani boykot suç değil. Üstelik AYM'nin emsal bir kararı da var. Ancak panik içerisinde ne yapacağını şaşıran iktidar gözaltılarla yurttaşları yıldırabileceğini sanıyor...
Bir günlük boykot paniğe yol açtı: İktidar neye engel olacağını şaşırdı, oyuncular hedefte
Boykot çağrıları soruşturma tehdidi, gözaltılar ve destek veren TRT oyuncularının dizilerinde kadro dışı bırakılmasıyla başka bir boyuta geçti.
AKP'li bakanlar boykot çağrısı yapılan 2 Nisan'da koşa koşa alışverişe gidip, vatandaşları da "satın almaya" çağırırken, aynı zamanda da kampanyanın "hukuka aykırı" olduğunu iddia etti. Boykot, "ekonomik sabotaj" olarak nitelendirildi.
Savcılık suç uydurdu
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 1 Nisan'da açıklama yaptı ve "tüketim boykotu" çağrısı yapanlar hakkında re'sen soruşturma başlattı.
Başsavcılıktan yapılan açıklamada, "Sosyal medya yayın organlarında halkın bir kesiminin ekonomik etkinlikte bulunmasını engellemeye yönelik, kamuoyunda 'boykot' çağrıları olarak bilinen ayrıştırıcı söylemler ve bu söylemleri yayan şahıslara yönelik re’sen nefret ve ayrımcılık ile halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlarından soruşturma başlatıldı" denildi.
Soruşturma "nefret ve ayrımcılık suçu"nu tanımlayan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 122. maddesi ile "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu" olarak bilinen 216. maddesinden açıldı.
122. madde, kişilerin dil, din, ırk, mezhep gibi sebeplerle ayrımcılığa uğratılmasını cezalandırıyor, tüketim boykotu etnik, dini veya mezhepsel ayrımcılık içermiyor. 216. madde ise bir toplumsal kesimi hedef alarak kin ve düşmanlık yaratmayı cezalandırıyor.
Boykot suç mu?
Boykot çağrılarının normal şartlarda bu suçlarla ilişkilendirilmesi mümkün değil.
Ayrıca bir mal veya hizmeti almamayı teşvik etmek yani boykot, yasalara göre suç sayılmıyor. Üstelik bu yöndeki çağrılar zorlama ve tehdit içermiyor.
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) benzer bir davada emsal kararı da var.
Kısa Dalga yazarı Kemal Vuraldoğan’ın hatırlattığı karara göre, Ensar Vakfı skandalının basına yansıması sonrası Turkcell'i boykot eden Ozan Güven ilk derece mahkemesi tarafından tazminat ödemeye mahkûm edilmişti. AYM ise Güven’in başvurusu üzerine tazminat ödenmesi kararının ifade özgürlüğüne aykırı olduğuna hükmetmişti.
AYM Genel Kurulu’nun 27 Eylül 2023 tarihli kararında şöyle denildi:
“Başvurucu, kamuya hitaben davacı şirket ile kurulacak ticari ilişkinin davacı şirketin ilgili vakfın kampanyasına destek vermesi sebebi ile çocuk istismarcılarını desteklemek anlamına geleceğini sert ve kışkırtıcı bir dille ifade etmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin birçok kararında vurgulandığı üzere ifade özgürlüğü sadece kabul gören, zararsız, kayıtsızlık içeren bilgiler ya da fikirler için değil aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerlidir. Bu anlamda paylaşıma konu ifadeler her ne kadar rahatsız edici nitelikte olsa da ifadelerin davacının ticari itibarından ziyade temelde vakıf ve davacı arasındaki mali destek ilişkisini hedef alarak davacı üzerinde bir baskı oluşturmayı amaçladığı açıktır. Dolayısıyla başvurucunun tek amacının hakaret yoluyla saldırgan bir söylemde bulunmak olduğunun kabulüyle paylaşımın ifade özgürlüğü korumasının dışında kaldığı sonucuna ulaşmak mümkün değildir.”
AYM bu gerekçelerle Ozan Güven’e 18 bin TL manevi tazminat ödenmesine de karar verdi.
İktidar 'ekonomik sabotaj' diyor
AKP bunu "milli ekonomiye zarar" diye suç göstermeye çalışıyor.
Boykot için "sabotaj" diyen bakanlar esnaf gezisine çıkıp harcama çağrıları yaptı.
İktidar panikle bazı adımlar atmaya devam ederken Anadolu Ajansı imdada yetişip Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerini derledi. Buna göre, günlük alışveriş işlem tutarı 2 Nisan'da 28 milyar TL, 1 Nisan'da ise 14 milyar TL olarak gerçekleşti. Ajans, bayramın 3. günüyle tatil sonrası ilk günü karşılaştırdı.
Bu karşılaştırmaya rağmen, suç isnadı olduğunu düşünsek dahi, iktidarın verilerine göre suç işlenmemiş oluyor.
TRT Genel Müdürü liste tuttu: Oyuncular hedefte
Boykot çağrıları hakkında milyonlarca paylaşım yapıldı.
Çağrı pek çok alanda karşılık buldu. Bunlardan biri de oyuncular oldu.
Ancak TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı, adeta liste tuttu. Her şeyi kanunsuz, yönetmeliksiz "suç ilan etme" modasına uyan Sobacı, kampanyanın "milleti kutuplaştırdığını" söyledi. Çağrının "TRT ilkeleri ile yayıncılık anlayışına aykırı olduğunu" öne sürdü.
TRT'de yayınlanan Teşkilat dizisinde rol alan ve boykota destek veren oyuncu Aybüke Pusat ile ona sadece "yanındayım" diyen sevgilisi TRT'nin Tabii platformu dizisinin başrol oyuncusu Furkan Andıç dizilerinin kadrolarından çıkarıldı.
Oyuncu Boran Kuzum'un da TRT Tabii’deki "Bir Ruh Macerası" dizisinin kadrosundan "gündem nedeniyle" çıkarıldığı öğrenildi.
Yine Tabii platformu dizilerinden "Mevlana Celaleddin-i Rûmi"nin senaristi Ali Aydın'nın Sobacı'ya sert yanıtı da dizinin platformdan kaldırılmasıyla sonuçlandı.
Bu tabloya karşın çok sayıda ünlü isim dizi kadrosundan çıkarılan oyunculara destek oldu. Oyuncular Sendikası'nın boykotun suç olmadığını anlatan açıklaması paylaşıldı. Bunlar arasında yönetmen Zeki Demirkubuz, oyuncu Sıla Türkoğlu, oyuncu Farah Zeynep Abdullah, şarkıcı Şevval Sam, oyuncu Birce Akalay, oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ gibi isimler var.
'Sanat emeği, ifade özgürlüğüyle anlam bulur'
Bu sabah da 16 kişi hakkında gözaltı kararı verildiğini öğrendik.
Gözaltılardan biri yine oyuncu. Cem Yiğit Üzümoğlu. Avukat Gülşen Başarır, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde psikiyatrist Enes Özel'in de gözaltına alındığını duyurdu.
Diğer isimlerin kim olduğu henüz belirsiz.
Üzümoğlu son paylaşımında "Boykot, Anayasa’nın düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile toplantı gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında değerlendirilebilecek bir protesto biçimidir. Anayasamızın 25., 26. ve 34. maddeleriyle güvence altına alınmıştır. Meslektaşımız Aybüke Pusat ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz ve kendisinin yanındayız. Sanat emeği, ifade özgürlüğüyle anlam bulur. Hiçbir oyuncu, düşüncesini dile getirdiği için işinden edilemez" diye yazmıştı.
Boykot paylaşımı yapan oyuncular Rojda Demirer ve Alican Yücesoy'un X hesapları ise Türkiye'den engellendi.
Makineyi dağıtan AKP hangi hukuksuz gerekçelerle saldırmayı göze aldı bilinmez ancak yüz binlerce kişinin "kin ve nefret suçu" işlemekle suçlanıp gözaltına alınamayacağı açık.