Madenlerin çevreye onarılamaz zararlar verdiğini rakamlarla ortaya koydu
Adıgüzel, bu uygulamaların ekonomik değil, ekolojik ve toplumsal açıdan yıkım anlamına geldiğini vurguladı.
Ordu’nun Fatsa ilçesinde bulunan altın madeni sahasını örnek gösteren Adıgüzel, 2 bin dönümlük fındık arazisinin yıllık 2 milyon dolar gelir getirdiğini, buna karşın aynı alanda faaliyet gösteren maden şirketinin devlete beş yılda sadece 9.2 milyon dolar taahhüt ettiğini belirtti. "Toprak verimli tarım alanı olmaktan çıkıyor, 100 yıl üretim yapılamıyor" sözleriyle durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Termik santrallerle ilgili de ekonomik zararları gözler önüne seren Adıgüzel, iki santralin yıllık kazancının 200 milyon TL olduğunu, ancak çevre ve sağlık etkileri nedeniyle rehabilitasyon maliyetinin 63 milyar TL’yi bulduğunu söyledi. "Bu faaliyetler ticaret değil, düpedüz ekolojik cinayettir" diyerek hükümete sert eleştiriler yöneltti.
Ordu’nun önemli su kaynağı Melet Çayı’na da değinen Adıgüzel, bölgede 17 HES’in yanı sıra metal ve altın madenlerinin bulunduğunu ifade ederek, "300 bin kişinin içme suyu tehlikede. Bu ne açgözlülüktür?" dedi.
Dış politikaya da atıfta bulunan Adıgüzel, "ABD eşittir İsrail. ABD şirketlerine ülkenin kaynaklarını peşkeş çekerken, Gazze’ye bombalar yağıyor. Bir gün Gazze dediğinizde size bu günü hatırlatacağız" ifadeleriyle hükümete yüklendi.