'Utanmadan RANT DEVŞİREN sermaye düzeni sorumludur...'
Eskişehir'de çıkan yangına müdahale eden 10 kişinin hayatını kaybetmesinden iktidarı sorumlu tutan gençlik örgütleri, Tarım ve Orman Bakanlığı önünde eylem yaptı. Öğrenciler, "Seyitgazi'nin yüzde 95'ine maden ruhsatı veren devlet, yangınları izliyor" dedi...
Öğrenciler hesap sordu! '
Seyitgazi'nin yüzde 95'ine maden ruhsatı veren devlet, yangınları izliyor'
Eskişehir'in Seyitgazi ilçesindeki orman yangınına müdahale ederken alevlerin arasında kalan 10 kişinin hayatını kaybetmesini protesto eden gençlik örgütleri, Tarım ve Orman Bakanlığı önünde toplandı.
Öğrenciler burada, "AKP'den hesabı gençlik soracak", "Katillerden hesabı emekçi soracak" ve "İşçi gençlik el ele mücadeleye" sloganları attı.
Öğrenciler adına yapılan basın açıklamasında, Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde başlayan orman yangınlarını söndürmeye çalışan AKUT gönüllüleri ve orman işçilerinin ölümünden, yeterli ekipman sağlamayan, yeterli önlemleri almayan ve orman yangınlarından açıkça, utanmadan rant devşiren sermaye düzeninin sorumlu olduğu belirtildi.
"Seyitgazi'nin yüzde 95'ine maden ruhsatı veren devlet, yangınları izliyor" denilen açıklamada, ormanların bilerek, isteyerek rant için yakıldığı öne sürüldü. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Meclis, mahkemeler, siyasi partiler, holdingler, şirketler, ortaklaşa cinayet işliyorlar. Toprağı için direnen köylüler talana ve talan sonucu oluşan yangınlara barikat olmaya çalışırken taş kapı duvar olan bakanlıklar, utanmadan taziye yayınlıyor. Önünde hesap sorduğumuz Tarım ve Orman Bakanlığı; her yaz sistematik hale gelen yangınlara dair önlemler almadı, yangını söndürme araçlarını ihaleler ile birer birer ranta peşkeş çekti. Yakılı ormanlık alanlarını kendi ekosisteminde yeniden yeşertmek yerine yeni rant alanları haline getirdi. Ve yine bir rant kapısı olarak ise meraların, zeytinliklerin, ormanların ÇED raporlarına gerek duymadan direkt olarak maden sahalarına açılabileceği bir torba yasayı geçtiğimiz günlerde meclisten geçirdiler. Geçirilen yasalarla yeni bir ekolojik yıkımın başını çeken iktidar, köylülerin ve işçilerin sesini duymaz hale geldi. Ancak biz buradayız ve tüm türler, sistemin katlettiği tüm işçiler için hesap sormaya geldik. Halka kapattığınız kapıların önüne geldik, ölülerimizin hesabını, topraklarımızın hesabını soruyoruz. Ölen hep bizden,işçilerden, köylülerden. Kader hep işçiler için mi işliyor? İhmale ses çıkarsa işten atılan, engelleyemezse ihmal sonucu katledilen işçiler, emekçiler için haykırıyoruz. Öyle bir noktadayız ki artık herkes mücadelenin içinde yer almalıdır. Yaşamlarımızı hedef alanları artık bizler hedef almalıyız. 'Hesap sormadan yaşanacak bir hayat yok' demeye, mücadeleye çağırıyoruz."