"Yaşam hakkı ve sağlık hakkı açısından ciddi risk taşımaktadır..."
Rapor, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu ve TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Dr. Pınar Saip tarafından kamuoyuna duyuruldu.
"CEZAEVI KOŞULLARI SAĞLIĞINI TEHDIT EDIYOR"
Bilim Kurulu'nun değerlendirmesinde, Mehmet Murat Çalık'ın geçmişte Akut Miyeloid Lösemi (AML) ve Mukoepidermoid Kanser (MEK) tedavisi gördüğüne dikkat çekildi. Raporda, Çalık'ın son üç buçuk ayda ortalama 20 kilo verdiği ve mevcut durumda nüks riski, mide kanaması, kalp krizi ve yeni kanser gelişimi dahil ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya olduğu belirtildi. TTB Bilim Kurulu, "Cezaevi koşulları Çalık'ın yaşam hakkı ve sağlık hakkı açısından ciddi risk taşımaktadır. Cezaevinde kalması uygun değildir" tespitinde bulundu.
ADLI TIP KURUMU ÖNERILERI YERINE GETIRILMEDI
TTB Bilim Kurulu, İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun Mehmet Murat Çalık için üniversite hastanesinde yatışla birlikte ileri tetkik ve tedavi gerektiğine ilişkin önerisinin yerine getirilmediğini, bunun yerine yeniden cezaevine gönderildiğini vurguladı. Bu sürecin hasta açısından hem fiziksel hem de psikolojik yıpranmayı artırdığı ifade edildi.
STRESIN HASTALIK SEYRINI AĞIRLAŞTIRMA RISKI
Açıklamada, cezaevi koşullarının yarattığı stresin mevcut kanserin nüksetme ihtimalini artırdığı ve yeni hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabileceği açıklandı. Ayrıca yapılan psikiyatrik değerlendirmelerde uyum bozukluğu, depresyon ve kaygı emareleri tespit edildiği belirtildi.
"HAK İHLALI" VURGUSU VE TUTUKSUZ YARGILAMA TALEBI
TTB Bilim Kurulu, Mehmet Murat Çalık'ın mevcut sağlık koşulları altında cezaevinde tutulmasının ölçüsüz ve orantısız olduğunu, Anayasa'nın 17. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2. ve 3. maddelerinin ihlali anlamına gelebileceğini belirtti. Kurul, "Tutukluluk, ceza muhakemesi açısından gerekli bir önlem olmaktan çıkmıştır" değerlendirmesini yaptı.
Sonuç olarak, TTB Bilim Kurulu Mehmet Murat Çalık'ın tutukluluk halinin derhal sonlandırılarak sağlık hizmetlerine kesintisiz erişiminin sağlanması gerektiğini bildirdi. Açıklamada, "Tutuklu yargılamanın istisna olması gerektiği, Anayasa ve insan hakları ilkeleri çerçevesinde tutuksuz yargılama yolunun açılması şarttır" ifadeleri kullanıldı.