Bu karar Türkiye’nin hukuk algısının geldiği noktayı gözler önüne serdi...
“Casperlar” çetesinin lideri “Hamuş” kod adlı İsmail Atız, Almanya’da yakalanmasına rağmen Türkiye’ye iade edilmedi. Alman yargısının “Türkiye’de adil yargılama yapılmaz” gerekçesi, artık siyasi davaların ötesinde adi suçlarda da gündeme gelirken, bu karar Türkiye’nin yurt dışındaki hukuk algısının geldiği noktayı gözler önüne serdi...
Almanya, İstanbul’u kana bulayan çete liderini serbest bıraktı: “Gerekçe Türkiye’de adil yargılama yok”
Türkiye’de cinayetlerden haraç şebekelerine kadar birçok ağır suça karışan “Casperlar” çetesinin lideri İsmail Atız, namıdiğer “Hamuş”, Almanya’da yakalandıktan sonra serbest bırakıldı.
Ancak bu serbest bırakmanın gerekçesi, Türkiye açısından en az suçların kendisi kadar sarsıcı: Alman yargısı, “Türkiye’de adil yargılama yapılmayacağı” kanaatine vardı. Bugüne dek yalnızca siyasi davalarda öne sürülen bu gerekçenin, artık organize suç dosyalarında da kullanılmaya başlanması, Türk yargısının uluslararası alandaki güvenilirliği konusunda alarm veren bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’nin son yıllarda mücadele ettiği en vahşi organize suç yapılanmalarından biri olan “Casperlar” çetesi, cinayetten haraç toplamaya, adam kaçırmadan fuhuşa kadar birçok ağır suçla gündeme gelmişti. Çete, uzun süredir “Daltonlar” adlı başka bir grupla kanlı hesaplaşma içindeydi. Polis kayıtlarına göre, özellikle İstanbul’un Bağcılar, Bahçelievler ve Küçükçekmece ilçeleri bu hesaplaşmanın merkezindeydi.
11 Temmuz 2025’te Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinasyonunda gerçekleştirilen büyük operasyonda, çetenin elebaşı İsmail Atız (kod adı Hamuş) hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. 126 şüpheliye yönelik 231 adrese baskın düzenlendi; 70 kişi gözaltına alınırken çok sayıda silah ve uyuşturucu madde ele geçirildi. Polis kaynakları, çetenin 116 ayrı eylem gerçekleştirdiğini, bu eylemlerde 150 örgüt üyesinin tutuklandığını açıkladı.
Atız için kırmızı bülten çıkarıldı. Kısa süre sonra Alman polisi, Hessen’de yürütülen bir operasyonla kendisini yakaladı. Türkiye’ye iadesi için süreç başlatılmıştı. Ancak beklenmedik gelişme kısa sürede ortaya çıktı.
ALMAN YARGISINDAN ŞOK KARAR
Alman savcılığı, Atız için tutuklama bile talep etmedi. İsmail Atız serbest bırakıldı ve Türkiye’ye iade edilmeyeceği açıklandı. Kararın gerekçesi ise diplomatik ve hukuki açıdan dikkat çekiciydi:
“Türkiye’de hukuk devleti ilkelerine uygun adil yargılama yapılacağına dair güvence bulunmuyor.”
Almanya başta olmak üzere Batı Avrupa ülkeleri, yıllardır Türkiye’den gelen iade taleplerini siyasi davalarda bu gerekçeyle reddediyordu. Ancak ilk kez organize suç ve kanlı çete faaliyetleri gibi adi suçlarda da aynı argüman kullanıldı.
“ORGANİZE SUÇLARA DAVETİYE”
Alman Federal Kriminal Polis Memurları Birliği Başkanı Dirk Peglow, kamuoyuna yaptığı açıklamada, hukukun üstünlüğünün garanti edilemediği ülkelerde iadeye onay verilmesinin mümkün olmadığını savundu.
Ancak güvenlik çevrelerinden gelen tepkiler, bu yaklaşımın organize suçla mücadeleyi baltalayacağı yönünde. İsmini vermek istemeyen bir yetkilinin, Alman basınına yaptığı değerlendirme dikkat çekiciydi:
“Bu karar, organize suç örgütlerinin büyük isimleri için Almanya’yı bir sığınak haline getirir. Artık burası serbestçe faaliyet yürütebilecekleri bir liman gibi görünecek.”
TÜRKİYE İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?
Almanya’nın kararı, yalnızca bir çete liderinin serbest bırakılması meselesi değil. Bu gelişme, Türk yargısının uluslararası alanda ne ölçüde güven kaybettiğini de gösteriyor.
Eskiden yalnızca siyasi davalarda kullanılan “adil yargılanma yapılmaz” gerekçesinin artık adi suçlarda da geçerli hale gelmesi, Türkiye’nin hukuk devleti algısındaki erozyonun ulaştığı boyutu gözler önüne serdi.
İsmail Atız’ın serbest bırakılması, Türkiye’de kamuoyunun da tepkisini çekti. Hukuk çevrelerine göre bu karar, yalnızca adalet mekanizmasının değil, devletin uluslararası itibarının da sorgulanmasına neden oluyor.