İki yüzlü sendikalar ve işçiye kurulan KUMPAS!

Türk-İş ve Hak-İş, yüzbinlerce kamu işçisini masada terk etti. Kamu Çerçeve Protokolü’nde ekonomi yönetiminin işaret ettiği sefalet oranları basına kapalı imza töreniyle bağıtlandı. Konfederasyonların daha önce “Onurumuza hakaret” diye nitelediği oranlar için şimdi de “Tam olmasa da yeterli” denildi. Sefaleti reddeden işçiler ile kimi sendikalardan tepki yükseldi...

Hak-İş ve Türk-İş’in büyük satışı: Masa derdest edildi

600 bini aşkın kamu işçisi ile neredeyse 3 milyon kişiye ulaşan aileleri, "hakaret" denilen zam oranlarına mahkûm edildi. Türk-İş ve Hak-İş, işçiyi sefalete terk etti. Protokolde 'çerçeve'yi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek çizmiş oldu.

Türk-İş ve Hak-İş, dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda Kamu Çerçeve Protokolü'ne imza attı. Kamu işçisine, skandal zam oranları reva görüldü. İşçileri temsil etmesi gereken konfederasyonlar, kendi taleplerine yaklaşamayan tekliflere grevsiz imza attı.

Kamu işçilerini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü'nde (KÇP) hükümeti temsil eden Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS), AKP iktidarı ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in işaret ettiği talimatları uyguladı. Verilen tekliflerde görüşmelerin önemli kısmı Beştepe'de, Çalışma Bakanı Işıkhan'ın bir çoğuna katılmadığı toplantılarla yapıldı. Hak-İş, kamu işçisini terk etmeye hazırdı ancak Türk-İş'in içinde Konfederasyon'a baskı yapan kimi sendikalar, görüşmelerin eylemsiz sona ermesini reddediyordu. Her iki konfederasyon da işçiyi masada terk etti.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay imza törenine katılmazken törende Türk-İş Genel Başkan yardımcıları Ramazan Ağar, Eyüp Alemdar ve İrfan Kabaloğlu, Hak-İş Genel Başkan yardımcıları Devlet Sert ve Halil Çukutli yer aldı.

İmza altına alınan Protokol'e göre kamu işçileri, çoktan biten 2025'in ilk 6 ayı için yüzde 24, ikinci 6 ayı için yüzde 11 zam ve günlük 50 lira seyyanen zam alacak. Kamu işçileri için en düşük ücret yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen 42 bin TL olacak. İşçilere, 2026'nın ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ay için yüzde 6 zam yapılacak. Gerçekleşen-hedef enflasyon muammasının yer aldığı Protokol'e göre, ikinci, üçüncü ve dördüncü 6’şar aylık dönemlerde gerçekleşen enflasyon, teklif edilen zam oranını aşarsa bu fark sonraki dönemin ocak ayında ücretlere yansıtılacak. Enflasyona sabit ücretler, neredeyse zamsız olacak.

ANLAŞMA GAZETECİLERDEN ADETA KAÇIRILDI

Milyonları ilgilendiren imza sessiz sedasız imzalanırken gazetecilerin soru sormasına dahi fırsat verilmedi. Oranları imzalayanlar medyadan adeta kaçtı. Görüşmenin ardından yapılan basın açıklamasını takip etmek isteyen ANKA Haber Ajansı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına alınmadı. Hükümet ile Türk-İş ve Hak-İş arasında kamu toplu iş sözleşmesinde anlaşmaya varılıp imza atılmasının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılacak açıklama için salona giren ANKA Haber Ajansı kameramanı dışarı çıkarıldı. ANKA muhabirinin salona girme çabası ise "ANKA'yı almıyoruz" diyen görevli tarafından engellendi. Bakanlık görevlisi, TRT ile AA, İHA ve DHA ekiplerinin olduğu salondaki diğer görevlilere "ANKA içeride" diyerek kameramanın zorla çıkartılmasını sağladı. Gazetecilerin çalışma özgürlüğü engellenirken KÇP açıklamasına hazırlanan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Türk-İş ve Hak-İş heyetleri ile diğer gazeteciler yaşananları tepkisizce izledi. Salona ayrıca, ajanslar ile TRT dışındaki TV kanallarının kameralarının girişi de engellendi, basın açıklaması ise canlı yayınla değil, bant kaydı ile servis edildi.

***

DAYATILANLARI KABUL ETMEK ÇOK GÜÇ

Bülent Kılıççıoğlu - Petrol-İş Adana Şube Başkanı 

Yapılan zammın tüm kamu kurumlarına eşit bir şekilde dağıldığını söylemek oldukça güç. Günlük brüt çıplak ücretin 1400 liraya çekilmesi yeterli olmayacak. Zaten hükümetten gelen gerçekleşen enflasyon oranında, yani yüzde 16-17 bandındaki zammın geri çekilip düşürülmesi işçi tarafından rağbet görmemişti. Tabii yukarıda ne oluyor bilmiyoruz. Türk-İş süreç boyunca dik durdu ama esas yukarıda olanı bilmek lazım. Nitekim altına imza atılan bu teklif bazı kesimleri mutlu etse de rahatlıkla söylenebilir ki çoğunluğu etmemiştir. Bu insanlar 7 aydır hiçbir zam almadan çalışıyor. Ellerine şimdi geçecek geriye dönük zam da eridi gitti. 1400 liranın neye ne kadar derman olabileceği de zaman içinde görülecek zaten. Geçen sene sözleşmeye imza mayıs ayında atılmıştı ve işçiler de bunu seçime bağlamışlardı. Şimdi de aynı düşünceye sahipler, ‘Seçim olmadığı için bizi aylarca oradan oraya sürüklediler, az teklif verdiler, bu kadar uzattılar’ diyorlar. Sözleşme sonrası ne olacak, herkes şapkasını önüne alıp düşünecek. Olan biten de elbette sahaya ve siyasete yansıyacak. Yansımaması mümkün değil. Yoksulluk sınırı 85 bin lira olmuş. Böyle bir ortamda dayatılan zamlar ortada, kabul etmesi mümkün değil. İnsanlar geçinemiyor. İktidarın karşısında yoksulluk sınırına yetişmeye, yoksul olmaya çabalayan koca bir halk var. Bu bir utanç.”

***

HATALARINI ÖRTBAS ETMEK İÇİN İŞÇİYİ KULLANDILAR

Hasan Atak - T. Harb-İş Eskişehir Şube Başkanı 

Hep söyledik, asıl sorun ilk 6 aya teklif edilen değil, sonraki 6 aylık dönemler. Yüzde 16,67 oranındaki zam teklifinde bile emekçinin kaybı zaman içinde kümülatif olarak yüzde 60'a varıyor dedik, itiraz ettik. Yani teklifler en başından beri yeterli değildi. Sonra her ne olduysa başından beri yetersiz olan teklifin dahi çok gerisinde bir zam oranının altına imza atıldı. Çok açık ki bunlar grev yasağından etkilenip atılmış imzalar. İktidar, ne yazık ki grev yasağını ve Yüksek Hakem Kurulu'nu (YHK) bir tehdit unsuru olarak kullanıyor. 'Grevi yasaklayıp YHK'ye yollarız, oradan da zaten istediğimiz teklifi çıkartır imzalatırız' şeklinde süreç işletiyorlar.

Bu süreçte de çok açık ki ortada dönen bir oyun var. Gerçekleşen enflasyon yönündeki teklif geri çekildi, e hükümet verdiği teklifi geri çektiyse daha sert, daha güçlü eylem yapmak gerekmez mi? Ama öyle olmadı. O süreç basın açıklamalarıyla geçiştirildi. Sonra Bakanlık çıktı, 'Biz hiç böylesine bir teklif sunmadık, sendikalar çarpıttı' dedi. Şimdi iki taraftan biri mutlaka yalan söylüyor, bu açık. Bana öyle geliyor ki bu oyunu örtbas etmeye çalıştılar ve bu oyun ortaya çıkmasın diye bizim üyelerimiz, işçilerimiz kullanılmış oldu. Böylece yöneticiler kendi hatalarını, göğüs geremedikleri siyasi baskıyı hasıraltı etti. Olan bu, kabul etmek mümkün değil."

***

ORANLAR İSTENENE YAKLAŞAMADI

Türk-İş ve Hak-İş, tekliflerini 27 Şubat'ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na sunmuş, teklif taslağında günlük en düşük ücretin 1800 liraya yükseltilmesi, bu artışın ardından ücretlere 2025'in ilk altı ayı için yüzde 50, diğer altı aylık dönemleri için ise yüzde 25 zam yapılması ve bunun üzerine yüzde 10 refah payı verilmesi talepleri yer almıştı.

TALEPLERİ KARŞILAMIYOR

AKP'nin imza altına alınan teklifi, taleplerin yanına yaklaşamadı. İmzalanan Protokol ise günlük taban ücretin 1400 TL olması, 1400 TL üzeri ücretlere 40 TL eklenmesi ve birinci 6 ay için yüzde 24 zam şeklinde oldu. İinci 6 ay için seyyanen 50 TL zam ve yüzde 11 artış önerildi. Maaş artışlarında vergi sonrası net oranları hesaplayan BirGün yazarı Prof. Dr. Aziz Çelik, hazırladığı tabloda imzalananın talepleri karşılama oranına yer verdi.

 Birgün

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..