Kaçmaya çalışırken yakalanan avukatın ifadesi ortaya çıktı

 CHP lideri Özgür Özel'in Tuzla mitinginde kamuoyuna açıkladığı "İBB davası borsası"na ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında Avukat Mehmet Yıldırım, dün yurt dışına kaçmaya çalışırken Antalya'da yakalandı. halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz, Yıldırım'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadeye ulaştı...

 Özgür Özel Tuzla'da ifşa etmişti:
Kaçmaya çalışırken yakalanan avukatın ifadesi ortaya çıktı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tuzla'daki mitingde, bazı savcı ve avukatlaırn İBB davasına yönelik bir borsa oluşturduğunu ve bunun üzerinden şantaj yoluyla haksız kazanç elde ettiklerini duyurmuştu.

Özel'in açıklaması üzerine harekete geçen emniyet, avukat Mehmet Yıldırım'ı, dün akşam saatlerinde yurt dışına kaçamaya çalışırken Antalya'da yakaladı.

Yıldırım, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından “Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama” suçlamasıyla ev hapsi talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

Avukat Mehmet Yıldırım, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliğince, ev hapsi şartı ile serbest bırakıldı.

İSMAİL SAYMAZ YILDIRIM'IN İFADESİNE ULAŞTI

halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz, avukat Mehmet Yıldırım'ın başsavcılıktaki ifadesine ulaştı.

Yıldırım, ifadesinde üzerine atılı suçları "iftira" olduğunu iddia ederken, hayatı boyunca avukatlık mesleği dışında kimseden para almadığını öne sürdü. Yıldırım, bütün suçlamaları reddetti.

Yıldırım ifadesinde şunları söyledi:

"Bana iftira atılmaktadır. Benim avukat olduğum doğrudur. Ben hayatım boyunca kimseden mesleğim haricinde para almadım. Kimsenin ismini, adını kullanmadım. Bahsi geçen İBB dosyasında benim kesinlikle bir müdahilim yoktur. Bu dosyaya ilk dahil oluşum 27 Nisan 2025 tarihinde Naim Erol Özgüner’in gözaltına alınması ile başlamıştır. Bahse konu dosyada benim vekaletimin olduğu kişi Naim Erol Özgüner’dir. Kendisinin bu dosyalardan önce de avukatıydım. İBB operasyonu kapsamında kendisi alınmıştır ve tutuklanmıştır. Kendisinin suçsuz olduğuna inanıyorum. Etkin pişmanlıktan faydalanmıştır. Naim Erol Özgüner’den avukatlık ücreti olarak 2 Milyon TL + KDV aldım. Onun da faturalarını ve makbuzlarını kestim.

Cem Çelik günün birinde yanıma geldi. Hakkında yakalama kararı olduğunu duyduğunu, kendisinin de avukatı olmamı istedi. Kendisine hukuki yardımda bulunabileceğimi, ancak İBB dosyası kapsamında konumunu bilmediğimi ve eylemlerle hangi şekilde bağlantılı olduğunu anlatmasını istedim. Kendisinin Murat Gülibrahimoğlu ve Fatih Keleş’in şirketlerinin mali müşaviri olduğunu, Fatih Keleş’e devredilecek şirketlerin ve 125 milyon TL para transferini içeren dekontlarını sunabileceğini söyledi. Ben de İstanbul Adliyesi’ne gelerek ilgili dosya savcısına makamında Cem Çelik’in bana anlattıklarını vekalet ilişkisi içerisinde, hukuki çerçevede anlattım. İlgili dosya savcısı bir gün belirledi. Ben de belirlediği günde Cem Çelik’i getirdim, ilgili dekontları dosyasına sundum. Birkaç ay sonra eksik ve yanıltıcı bilgiler beyan ettiği için tutuklandı. Cem Çelik, Murat Gülibrahimoğlu’nun mali müşaviri olması hasebiyle Yağmur, Adem, Volkan, Yener isimli şahısları beyan vermek üzere getirdi. Ben bu süreçlerde ilgili dosya savcısı ile mecburen makamda görüşmek zorundaydım.

"Cem Çelik’ten tüm bu hukuki işlemler için avukatlık vekalet ücreti kapsamında 150 bin ABD Doları para aldım. Ayrıca Yener’den bir lira para talep etmedim, gidip görüşmüşlüğüm yoktur. Zaten cezaevine girişler kayıtlar altına alınmaktadır. Basında bahsedilen 70’ten fazla etkin pişmanlıkta bulunan kişi vardır. Ben yukarıda bahsettiğim kişiler haricinde kimseyle görüşmedim. Kimsenin avukatlığını yapmadım. Kimsenin ailesi ile görüşmedim. Para karşılığı kimseye böyle bir vaat vermedim. Benim mesleğim gereği müvekkillerimin menfaatini korumak amacıyla hakimler ve savcılarla makamlarında hukuki çerçevede müvekkillerimin hukuki durumunu görüşmem zorunludur. Meslek hayatım boyunca benim hiçbir savcı ile dışarıda görüşmem olmamıştır. Soruşturma savcılarından bir talimat almam mümkün dahi değildir."

"Bahse konu ses kaydını Yener Torunlar’ın oğlu Doğukan’ın aldığını tahmin ediyoruz. Basında bahsedilen ses kaydı, Doğukan’la aramda geçen konuşmaya ilişkin olabilir. Doğukan’ın bunu harici bir telefonla kayıt altına aldığını düşünüyorum. Kesinlikle benim hukuk dışı bir konuşmam yoktur. Bahse konu konuşmada hatırladığım kadarıyla firarda olan Murat Gülibrahimoğlu’nun gelmesi halinde babası olan Yener Torunlar’ın tahliye olabileceğini hukuken mümkün gördüğümden bahsetmiştim. Bu şekilde tavsiye vermemin sebebi, Yener Torunlar’ın Murat Gülibrahimoğlu’nun koruma ya da idari müdürü olması sebebiyledir. Aramızda kesinlikle para konuşması geçmedi.

Murat Gülibrahimoğlu hala firaridir. Benim müvekkillerim ile görüşmelerim ses kaydına alınmış olabilir. Ben kaydedilenlerin ne olduğunu bilmemekle birlikte kesinlikle arkasındayım. Bahsedilen ses kayıtlarında bir TL veya herhangi bir para, menfaat ya da aklınıza gelecek herhangi bir şey geçiyorsa an itibarıyla istifamı veririm. Benim kesinlikle müvekkil ilişkisi içerisinde usulsüz bir şekilde basında yer alan konuşmaları yapma ihtimalim yoktur. Ben böyle konuşmalar yapmadım. Kimseyi yönlendirmedim. Bana gelen kişiler yukarıda anlattığım gibidir."

İşte Yıldırım'ın savcılığa verdiği o ifade:

whatsapp-image-2025-08-08-at-19-49-33-1.jpeg

 İsmail Saymaz / HalkTV

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..