Gözler 1 Ekim'de Meclis'te olacak...

Tüm gözler 1 Ekim Çarşamba gününe çevrilmişken detaylar da belli olmaya başladı... İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gelmesi ile ayağa kalkacak ve kalkmayacak partiler...

Gözler 1 Ekim'de: Erdoğan Meclis'e girince neler olacak?

Önceki yasama döneminde yerel seçimlerden galip çıkan CHP, 'siyasette normalle' kapısını aralamış ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yıllar sonra doğrudan temas kurma yoluna gitmişti. Bu kapsamda CHP Lideri Özel ile Erdoğan birlikte pozlar vermişti. Nitekim 1 Ekim'de Erdoğan Meclis'e girdiğinde CHP grubu ayağa kalktı. DEM Parti ise uzun zamandan bu yana tutumunu devam ettirmiş, salondan ayrılmamakla beraber ayağa kalkmamayı tercih etmişti.

Önceki yasama döneminin başlamasının ardından siyaset sahnesinde gündemi baştan aşağı değiştiren birçok olay yaşandı. Bahçeli'nin DEM ile tokalaşmasının ardından yıllar sonra başlayan süreç kapsamında iktidar ve ortağı ile DEM arasında yeni süreç için görüşmeler oldu.

İktidar, DEM heyetinin birçok defa İmralı'ya gitmesine izin verdi. Süreç kapsamında PKK lideri Öcalan resmen PKK'nın feshi ve silahların bırakılması için çağrıda bulundu.

Öcalan'ın çağrısının ardından PKK tarafından yapılan açıklamada örgütün feshedildiği ve silahların bırakılma sürecinin başladığı bildirildi. O dönem başlayan süreç kapsamında DEM Parti muhalif söylemlerine devam etse de sürecin hayati olduğunu belirterek iktidar ile görüşmelerine devam ettiğini ancak bunun bir ittifak olmadığını birçok defa belirtti.

CHP tarafında ise işler DEM Parti'ye zıt şekilde gelişti. Normalleşme sürecinin sona ermesi ile iktidar önce CHP'li birkaç belediyeye operasyon yapıp belediye başkanlarını tutukladı. CHP'ye iktidar tarafından yapılan baskılar devam ederken İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu resmen partisinin Cumhurbaşkanı adayı ilan edildi.

ozgurrrr-ozel.jpg

Bu adaylık ilanının üzerinden çok geçmeden İBB'ye operasyon yapıldı ve İmamoğlu gözaltına alındı. 4 günlük gözaltı süreci sona erdikten sonra mahkemeye çıkarılan İmamoğlu mali suçlar gerekçe gösterilerek tutuklandı ve Silivri'ye gönderildi.

İmamoğlu daha adaylığını açıklamadan önce yapılan bütün kamuoyu araştırmalarında İmamoğlu'nun kapanmayacak bir şekilde Erdoğan'ın önünde çıkması muhalefet ve CHP'ye göre bu operasyonların tek sebebi.

ekrem-imamaogluuuu.jpg

23 Mart tarihinden bu yana tutuklu olan İmamoğlu'nun iddianamesi yazılma aşamasındayken iktidar ortağı MHP tarafından birden fazla açıklama yapıldı. Bu açıklamalarda hem İmamoğlu'nun TRT çağrısı, hem de iddianamelerin bir an evvel yazılarak yargılama safhasına geçilmesi için yargıya çağrılar yapıldı.

mhp-p.jpg 

MHP tarafından yapılan bu açıklamalar CHP kanadından da olumlu bir şekilde karşılandı. Ancak aradan geçen süreye rağmen mahkemelerin TRT'den naklen verilmesi ve iddianamenin yazılması konusunda somut bir adım atılmadı.

SİYASETTE TURNUSOL GÜNÜ
Siyaset gündeminde fırtınalar esmeye devam ederken Cuma günü Meclis'in yeni yasama yılı için tören yapılacak. Bu tören Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Erdoğan da katılacak. Önceki yasama döneminde CHP aldığı karar ile Erdoğan'ın gelişi ile ayağa kalkmıştı. Bazı CHP'li vekiller bu karara tepki olarak ayağa kalkmayı reddetse de parti lideri Özel aldığı bu kararın normalleşme süreci kapsamında doğru bir karar olduğunu ifade etmişti.

DEM Parti ise Erdoğan'ın gelişinde Meclis'te olmasına rağmen iktidarın politikalarına tepki olarak ayağa kalkmamıştı.

GÖZLER 1 EKİM'E ÇEVRİLDİ
CHP Lideri Özel, iktidarın politikaları ve kendilerine yapılan baskıları gerekçe göstererek Cuma günü Erdoğan'ın gelişi ile ayağa kalkmama kararı aldıklarını duyurdu. CHP'nin bu kararının ardından gözler DEM'e çevrildi.

DEM Parti bu konuda henüz bir açıklamada bulunmadı. Süreç kapsamında Erdoğan'ın gelişi ile ayağa kalkıp kalkmayacağı merak edilen DEM Parti için eski vekillerden Mehmet Metiner X hesabından bir açıklama yaptı ve "DEM Parti’nin tam da bu süreçte takınacağı tavır çok önemli olacak" ifadelerini kullandı.

Metiner DEM Parti'nin olası tutumları ve sonuçları hakkında şu açıklamada bulundu:

DEM’İN TAVRI ÖNEMLİ 1 Ekim’de TBMM açılıyor.

CHP Cumhurbaşkanını protesto için katılmayacağını duyurdu.

Gerekçe şu: “Cumhurbaşkanı nezdimizde meşruiyetini yitirmiştir.” Oysa geçen yıl Cumhurbaşkanının önünde saygıyla ayağa kalkmışlardı.

İlginç ve manidar bir durum. Cumhurbaşkanının meşruiyetine CHP karar veriyor. CHP isterse meşru istemezse meşru değil! Belli ki kendini bu ülkenin, bu cumhuriyetin ve bu milletin sahibi olarak görüyor.

O yüzden millet tarafından hür ve helal oylarla seçilmiş olsa bile Cumhurbaşkanının meşru olup olmadığına karar verme yetkisinin de kendinde olduğuna inanıyor.

CHP’nin kendini partilerden bir parti olarak görmüyor olması, demokrasi ve demokratik siyaset açısından ziyadesiyle sorunlu bir patolojiye işaret ediyor. Görünen o ki CHP “meşruiyet” üzerinden yanlış ve zararlı bir siyasi kriz üretmeye çalışacak.

DEM Parti’nin tam da bu süreçte takınacağı tavır çok önemli olacak. Dahası, belirleyici ve dönüştürücü olacak. Cumhurbaşkanı süreci yürütme mevkiinde. DEM’in önceliği ise sürecin başarıya taşınmasında işlevsel bir rol üstlenmek.

Cumhurbaşkanına karşı saygıyla bağdaşmayan bir tutumun sergilenmesi, sürecin ruhuyla ve hassasiyetiyle bağdaşmayacağı gibi DEM’in öncelikli siyasetine de ters. DEM inanıyorum ki CHP’nin yedeğine kendini düşürmez. Meclise katılır.

Cumhurbaşkanı meclise geldiğinde tavrı nasıl olur? Kritik soru bu. Geçen yıllarda olduğu gibi oturmayı mı tercih eder yoksa saygı gereği ayağa kalkıp alkışlama yoluna mı gider? Şahsi kanaatim şu: Birinci tavır, sürecin ruhuyla bağdaşmaz.

Öcalan’ın açıkladığı yeni paradigmaya da ters bir davranış olur. İkinci tavır, sürecin paradigmasına yakışır bir siyaset olur ve DEM bu yeni siyasetiyle değiştirici bir misyon için gerekli olan güveni sağlamış olur. Birinci tavır, DEM’i siyaseten güdükleştirir ve DEM’in asla değişmeyeceği algısını güçlendirir. Bu süreç karşıtlarını sevindirir.

İkinci tavır, DEM’i siyaseten güçlendirir ve DEM’in etki gücünü arttırır. Öcalan tarafından açıklanan yeni paradigmanın siyasetini görünür kılan DEM’in sürecin başarısındaki rolü büyük olur.

CHP’nin son tahlilde süreci sekteye uğratmayı amaçlayan kriz siyasetini çok daha olgun bir siyasetle aşan bir DEM’in Türkiye toplumundaki inandırıcılık ve güvenilirlik katsayısı da artar. DEM’in önceliği sürecin başarısı ve kalıcı barışın sağlanması ise yapacağı şey bellidir.

Umarım eski alışkanlıklarından ve reflekslerinden vazgeçtiklerini ve yeni paradigmaya uygun olarak kendini siyaseten konumlandırdıklarını göstererek sürece çok anlamlı katkı sağlarlar.

TBMM yeni yasama dönemi 1 Ekim Çarşamba günü başlayacak.

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..