Tayyip’e ‘sultanım’ diyen Oktay Saral’ı tanıyalım…

Meclis’te elinde tokmakla muhalif vekillere saldıran, bir vekile yumruk atan da oydu, yoksulluğa karşı sokağa çıkan halka "müptezel" diyen de. Eşini darp ettiğini bile duyurdu! Şimdilerde iktidarı eleştiren kim varsa Cumhurbaşkanı Başdanışmanı sıfatından aldığı güçle tehdit etmeyi marifet sanıyor. Erdoğan’a "sultanım" diye seslenen Oktay Saral’dan söz ediyoruz...

Tokmakla saldırı, eşe darp, muhaliflere tehdit:
Erdoğan’a ‘sultanım’ diyen Oktay Saral’ı tanıyalım…

Son olarak İmamoğlu davasında içeri telefon ve kamera sokulmasına izin verdiği için hakimleri hedef aldı.

İmamoğlu’nun çekilen videoları için “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?” dedi, “Bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK'yı göreve davet ediyorum” talimatını verdi.

Oktay Saral’dan söz ediyoruz.

AKP’nin sağa sola yönelen neredeyse tüm tehditlerinin arkasında onun adı var. Görevi buymuş gibi oldukça rahat hareket ediyor ve önüne gelene hakaretler savurup tehditler yağdırıyor.

Peki, kimdir bu Saral ve daha önce hangi icraatlarıyla hatırlıyoruz?

Fazilet'le başladı, AKP ile devam etti

1967 doğumlu olan Saral, Trabzon Of’lu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde okuyan Saral’ın mesleği ise inşaat mühendisliği.

Serbest inşaat mühendisi olarak bir süre çalıştıktan sonra 1999 seçimlerinde Fazilet Partisi’nden belediye başkanı seçildi.

2011’e kadar sonradan AKP ile devam edeceği Of belediye başkanlığını sürdürdü.

Saral buradan vekilliğe sıçradı, Trabzonluları İstanbul’dan aday gösterme furyasına katıldı, 2011 yılında vekil seçildi.

Onu üzen seçimler ise 2015 yılında oldu. Önce Haziran 2015, ardından da Kasım 2015 seçimlerinde vekil seçilemedi, arka sıralarda kaldı Saral.

Bunun telafisi Erdoğan’dan geldi.

2016 yılında Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı'na atandı, hâlâ da bu görevini sürdürüyor.

Bu görevi kapsamında tam olarak ne yaptığı bilinmiyor ancak Saral'a bu sıfat yetiyor, ek bir göreve ihtiyacı yok gibi davranıyor.

Erdoğan’a 'sultanım' diyen Başdanışman

Oktay Saral’ın adının ülkede büyük gündem olmasını sağlayan olaylardan biri Erdoğan’a “sultanım” demesi olmuştu.

Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu toplantısındaki konuşmasından bir bölümü “Sultanım; yürüyeceksin, ümmet yürüyecek ardından…” notuyla paylaşan Saral, Erdoğan’ı padişahlığa atayan bu sözleriyle büyük tepki konusu olmuştu.

Meclis’te tokmaklı, yumruklu saldırı sonrası ‘eşime de el kaldırdım’ demişti!

Oktay Saral’ın Meclis’te yaptıklarıyla Başdanışmanlığı sırasındaki tavırları birbirini tamamlıyor adeta.

Saral’ın Meclis’teki son günlerine gidelim.

2015 yılında, TBMM’de iç güvenlik paketi görüşmelerinde tokmakla muhalefet milletvekillerine saldıran ve Ertuğrul Kürkçü'ye yumruk atan dönemin AKP İstanbul Milletvekili Oktay Saral, "Evliliğinin ilk yıllarında eşime de el kaldırdım" diyecekti.

Saral’ın bu saldırgan tavrı, hangi göreve neden getirildiğini de anlamımızı sağlıyor.

Bakanlara ayar da ondan geliyor

AKP içindeki krizli tabloda Saral, kimi zaman bakanlara dahi ayar verme işini üstleniyor. AKP’de topun ağzında iddialarına konu olan Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Trabzon’da düzenlediği festivale tepki gösteren Saral, Gazze’yi işaret ederek “Hiç mi vicdanınız sızlamadı?” derken, “Bu milletin kalbi yanarken, siz nasıl güldünüz? Gözyaşları dinmemiş anaların, şehit ailelerinin acısı bu kadar mı değersiz sizin gözünüzde? Bu ne büyük duyarsızlıktır, ne büyük kopuştur milletin ruhundan!” ifadesini kullanıyordu.

Eski AKP’lilere tehdit de onun görevi

Saral Cumhurbaşkanı Başdanışmanı sıfatını sosyal medyadan “had bildirme” sorumluluğu olarak değerlendirmiş olacak ki, herkese laf yetiştiriyor.

Örneğin uzun yıllar AKP’de bakanlık dahil çeşitli görevler almış, sonrasında AKP’ye eleştirel bir pozisyon alan Hüseyin Çelik’e ilişkin şunları söylüyordu Saral:

“Bir dönem AK Parti saflarında görev yapmış, milletten aldığı emaneti taşıma şerefine erişmiş bazı isimlerin bugün çıkıp hükümete had bildirmeye kalkması, açık bir yüzsüzlük ve siyasi ahlaksızlıktır. Hükümete aba altından sopa göstermeye çalışanların, muhalefetin diliyle konuşanların ne söylediklerinin ne de temsil ettiklerinin bizde bir karşılığı yoktur.”

Hayko Cepkin ve Ecem Erkek de Saral’ın hedefinde

Saral, adeta ağzını açan kim varsa anında orada biterek sıfatından aldığı güçle tehditler savuran tipik bir AKP’li.

Oyuncu Ecem Erkek, hayvanların kısırlaştırılmasını, katledilmemesini mi talep etti, Saral anında orada bitiyor ve şunları söylüyor:

“Bu konuşma öylesine yapılmış, genelgeçer bir konuşma değil. Bu konuşma, milletin sinir uçlarına dokunmak maksadıyla ayrımcılığı pekiştirmek için yapılmış hazırlanmış bir konuşma. Bu konuşma, 7 Ekim’den bu yana katledilen 3 binden fazla çocuğun, binlerce kadın, yaşlı ve gencin öldürülmesini yok sayan; köpeğini onlardan üstün tutup, öncelediğini belirten kasıtlı bir konuşma. Her canlı bizim için değerlidir, önem arz etmektedir ama ne yazık ki kalbinde merhamet bulundurmayanların hayvan sevgisi yalnızca şovdan ibaret oluyor. Yazık! Size, sanatınıza ve insanlığınıza…”

Şarkıcı Hayko Cepkin’in konserinde Erdoğan’ı eleştiren sesler mi yükseldi, Saral yine orada:

“Bu müzisyen bozuntusuna tarif ve tanım bulamıyorum. Ama görüntüsüne bakarsanız insan olmadığı belli…”

Yoksulluğa karşı sokağa çıkanları hedef aldı

Saral sadece vekilleri, kadınları, eski AKP’lileri ve muhalifleri hedef almıyor. En başta ve en çok halkı hedef almayı seviyor. Kur krizinin giderek derinleştiği, halkın yoksulluğa karşı TKP’nin çağrısıyla birçok noktada sokağa çıktığı günlerde Saral yine devreye girmiş, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Bilumum muhalefet; Hepinizin canı cehenneme..!Siz asla ve kat'a bu ülkeye ait değilsiniz ve olamazsınız. Bu kadar mı ülkesinin bekasına kastedilir..!Siz hükümete değil ülkeye muhalefet ediyorsunuz,yazıklar olsun..!Siz mi ülkeyi yönetmeyi talipsiniz...Hadiyin ordan müptezeller..!” demişti.

Şaşırtmayan ek: Yolsuzluk iddiası

Tüm bu şiddet, hakaret ve tehdide ek olarak bir de yolsuzluk iddiaları var tabii ki.

Yıl 2019, CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, Saral hakkında oldukça çarpıcı bir yolsuzluk iddiasında bulunuyordu:

"Oktay Saral, Saray’ı sardığı gibi Gürbulak Gümrüğü’nü de sarmış. Kardeşi Doğan Saral, Emre Görmez, Halil Çebi ve Ünal Çelik aracılığı ile isteklerde bulunmuştur. Cumhurbaşkanlığı forsu taşıyan kağıt da kendi el yazısıyla Bölge Müdürlüğü’nden taleplerde bulunmuştur. Yazıda 'Sevgili Müdürüm; Dün nasip olmadı görüşemedik bu vesile ile bu notu gönderme zarureti hissettim beni kırmayacağını umuyorum şöyle ki: 1) son kez olmak üzere kuran kursumuzun 70.000 TL borcu kaldı. Bu konuda son kez yardımını talep ediyorum. 2) Taner USTA benim hemşerim senin de inandığın güvendiğim bir isim sevdiğim bir kardeşim iç şef olarak yeniden istihdam edilmesi talebimiz vardır. Bu iki hususu arz ederim. İnşallah beni memnun edersin. Allaha emanet ol!' diyerek Bölge Müdürü Osman Bölükbaşı Dara’dan hem para istemiş hem de personel atamalarına müdahale ederek torpil talebinde bulunmuştur. Son kez olduğunu belirtmesi işlemin bir kaç kez yapıldığını gösteriyor. Yazışmaların birinde Halil Çebi vasıtası ile de 127.000 ve 72.000 TL olmak üzere para istenmiştir. 7 bin TL maaşı olan bir devlet görevlisinden neye dayanarak Cumhurbaşkanı Başdanışmanı para istemektedir? Eğer bu parayı istiyorsa başdanışmanlığını yaptığı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda bilgisi ya da izni var mıdır?"

Saral hakkındaki iddialar, saldırgan açıklamaları, tehditleri bunlarla sınırlı değil kuşkusuz. Ancak bu dökümde yer verdiğimiz ayrıntılar, ilgili ismin nasıl bir profil olduğunu sanıyoruz yeterince ortaya koyuyor.

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..