Avukatlar, eski yargı mensupları ve siyaset ayağıyla işleyen bir düzen!..
Emir, bazı iş insanlarının “itirafçıya dönüştürülmesi” sürecinde avukatlar, eski yargı mensupları ve siyaset ayağıyla işleyen bir düzen kurulduğunu dile getirdi.
Murat Emir açıklamasında geçtiğimiz günlerde CİMER’e yapılan şikayeti gündeme getirerek, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in gündeme getirdiği ve ev hapsinde bulunan Mehmet Yıldırım ile aynı bağlamda olduklarını belirtti.
Emir konuşmasına şu ifadeler ile başladı:
“Üç kişi var… Bir vatandaş CİMER'e şikayet başvurusunda bulunuyor, üç isim veriyor; Hayati İnanç, Mustafa Kahraman ve Avukat Nuri Polat. İddia şu: Bu kişiler sanıklara gidiyorlar, tutuklulara gidiyorlar, vekalet ücreti adında astronomik paralar alıyorlar ve her nasılsa bunların müvekkili oldukları kişiler, iş adamları tutuksuz yargılanmak üzere ve itirafçı olarak serbest bırakılıyorlar.”
Emir, bu isimlerden özellikle Hayati İnanç’ın rolünü hatırlatarak dikkat çekti. Eski hâkim olan İnanç’ın televizyonlarda boy gösterdiğini ve son dönemde Cumhurbaşkanlığı Sosyal ve Gençlik Politikaları Kurulu’na atandığını belirtti. Emir’e göre, İnanç “işin siyasi ve medyatik ayağını” diyerek şöyle konuştu:
“İşin siyasi ve medya ayağını yürütüyor...Bu kişiler araya giriyorlar ve para karşılığında vekalet ücreti olarak gösteriyorlar ama birilerini iftiracı yapıyorlar.
CHP’li Emir, Gül İnşaat’ın sahipleri Metin ve Çetin Gül’ün de bu ağ içinde yer aldığını dile getirdi:
“Bunların, yani Avukat Nuri Polat’ın vekaletini yürüttüğü kişiler de Gül İnşaat’ın sahipleri: Metin Gül ve Çetin. Bunlar ifadelerinde bir süre sonra nasıl ikna oldular ise diyorlar ki: ‘Biz belediye ile bütün işlerimizi rüşvet vererek yaptık’ diyorlar ve tahliye ediliyorlar.”
Gül ailesinin geçmişteki diğer bağlantılarını da gündeme taşıyan Emir, Ali Gül’ün kamuoyunda “ölüm villaları” olarak bilinen projelerin müteahhidi olduğunu anımsattı.
Emir, bu kişinin 2024’te yakalandığını ancak yalnızca bir günlüğüne serbest bırakıldığını, o sırada Yunanistan üzerinden yurt dışına kaçtığını hatırlattı:
“Güçlü bir aile. Ali Gül daha önce cinayet suçundan ceza almak üzereyken bir günlüğüne tahliye ediliyor, o arada yurt dışına kaçıyor. Diğer ikisi de bir yıl sonraki operasyonlarda bu üçlünün kurdukları yapı üzerinden iftiracı olup dışarı çıkıyorlar.”
İBB BORSASINDAKİ O İSİM BURADA ORTAYA ÇIKTI
Emir ayrıca, Gül ailesinin Avukat Mehmet Yıldırım ile bağlantısını da dikkat çekti:
“Peki, bu Gül'lerin aynı zamanda başka bir avukatı var mı? Evet, bu İBB Avukat borsasını kuran Mehmet Yıldırım. Anımsayacaksınız, Antalya havaalanında kaçarken yakalanan ve birçok ifadede sanıklarla görüşüp ‘iftiracı ol, sana şu kadar para verelim, sen de bana bu kadar para ver, biz senin dışarı çıkmanı sağlayacağız’ diyen Mehmet Yıldırım da bu Gül ailesinin aynı zamanda avukatı.”
"Nüfuz ticareti” suçundan gözaltına alınan Mehmet Yıldırım, ev hapsi cezasıyla serbest bırakılmıştı.
Basın toplantısının sonunda Emir, sürecin yalnızca yargı değil, siyaset desteğiyle yürüdüğünü vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
Hayati İnanç işin hem siyasi hem de medyatik boyutunu yürü yürüyor. Saraya yakınlığı ile biliniyor ve yargıya nüfuz etmesiyle tanınan birisi. Daha önce Adnan Oktar davasında da yine bu şekilde suçlamalara maruz kalmış, araya girmiş birisi. Yani iş insanları para ödeyerek kurtuluyorlar. Avukatlar bu paraları vekalet ücreti adılı altında alıyorlar. Savcılar bunlar üzerinden istedikleri suçlamaları birilerinden alıp iddianameye delil bulma gayretine giriyorlar ve siyasette bunu destekliyor. Bunun içinde zaten siyasi irade olmadan bunların hiçbirinin olması mümkün değil. Bunun da adresi Hayati İnanç. Gözümüz bu insanların üzerinde olacak ve eninde sonunda gerçekler ortaya çıkacak.