"Aziz İhsan Aktaş Çıkar Amaçlı Suç Örgütü" iddianamesindeki çelişkiler!..

 İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve aralarında çok sayıda CHP'li belediye başkanı ve yöneticisinin bulunduğu 200 kişiyi kapsayan "Aziz İhsan Aktaş Çıkar Amaçlı Suç Örgütü" iddianamesindeki çelişkiler dikkat çekti...

Aziz İhsan Aktaş İddianamesi çelişkilerle dolu: Tekne iddiası, muhataplara sorulmayan sorular, soruşturmanın zamanı..

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve aralarında çok sayıda CHP'li belediye başkanı ve yöneticisinin bulunduğu 200 kişiyi kapsayan "Aziz İhsan Aktaş Çıkar Amaçlı Suç Örgütü" iddianamesi, gecikmesine rağmen somut delil eksikliği ve çarpıcı çelişkiler barındırdığı gerekçesiyle eleştirilere neden oldu.

İddianamenin en dikkat çeken hukuki çelişkileri ve delil yetersizlikleri şunlar:

Beşiktaş Başkanı Rıza Akpolat’a yönelik tekne iddiası çöktü

İktidara yakın medyada günlerce "suçtan elde edilen gelirle alındığı" iddia edilen “Consent-24” adlı tekne iddiası, bizzat iddianame içindeki ifadelerle çürütüldü.

Yeni Şafak gibi yayın organları, teknenin ismindeki ‘Consent’ kelimesinin Türkçe karşılığının ‘Rıza’ olması ve ‘24’ sayısının Rıza Akpolat’ın memleketi Erzincan'ın plakası olması nedeniyle, Akpolat’ın tekneyi suç gelirleriyle aldığını ileri sürdü.

Teknenin sahibi Uğur Küçük, 3 Eylül tarihli ifadesinde teknenin Akpolat ile hiçbir ilgisinin olmadığını beyan etti. Küçük, teknenin adını "Concept 24" yapmak isterken harf hatasıyla "Consent 24" olduğunu ve ismin Türkçe karşılığının "Rıza" olduğunu sonradan öğrendiğini anlattı.

Soruşturma 2024 yılında başlamasına rağmen, iddianame aşamasında dahi tekneyle ilgili Mali Suçları Araştırma Komisyonu (MASAK) raporunun tamamlanmamış olması dikkat çekti. Savcılık, Akpolat’ı suçtan elde edilen gelirle tekne almakla suçlayan medya yayınlarının aksine, somut bir delil sunamadı.

Savcı, suç mu uydurdu?

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın tutuklu yargılanmasına neden olan iddialar, savcının yorumu üzerine inşa edildi.

Suç örgütü yöneticisi Baki Nugay, belediyeye para verme gerekçesini "hak edişlerimizi düzenli alamıyorduk, düzenli almak için para verdik" şeklinde açıkladı. Karalar'ın avukatları ise ödeme periyodlarında hiçbir değişiklik olmadığını gösteren belgelerle iddiayı yalanladı.

Savcı, ne Nugay'ın ifadesine ne de Karalar'ın savunmasına itibar etti. İddianamede, Nugay'ın zaten düzenli ödeme aldığı ve para vermesine gerek olmadığı belirtilerek, "bana göre siz ihale almak ve almaya devam etmek için para vermişsiniz" şeklinde bir kanaatle Karalar'a suç isnat edildi. Bu durum, suç örgütü yöneticisinin dahi dile getirmediği bir suçlamanın savcının şahsi yorumuyla iddianameye girdiği eleştirisini doğurdu.

Suçlamaların tarihi

İddianamede dikkat çeken bir başka noktada suçlamaların tarihi. Suçlamalar 2017 kasım ayı ile mart 2019 tarihleri arasındaki dönemi kapsıyor. İddianamede ise Beşiktaş belediyesi ilgili 2019 mart ayına ait bir iddia dışında tüm fiiller 2020-2024 tarihleri arasında… Savcı 2016 yılına ilişkin olarak Aziz İhsan Aktaş suç örgütünün bir eyleminden bahsetmiyor, o dönemde bir örgüt iddiası da tespiti de yok. Hukukçulara göre bu tarih aralıkları esas alındığında iddialar arasında hukuki bir bağ olmadığından davaların birlikte görülmesi için de bir neden de yok.

Rüşvet iddiasında muhataplara soru sorulmadı

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'a yönelik rüşvet iddiaları, hukuki süreçteki büyük bir boşluğu gözler önüne serdi.

Beşiktaş Belediyesi Özel Kalem Müdürü Emirhan Akçadağ ve Başkan Yardımcısı Ozan İş, 6 Ağustos'ta verdikleri ifadelerde, aralarında Özak Gayrimenkul, Mandarin Otel, Polat İnşaat gibi büyük şirketlerin de bulunduğu çok sayıda kişi ve kurumun Akpolat'a rüşvet verdiğini iddia etti ve rüşvet miktarlarını paylaştı.

İki ismin ifade vermesinin ardından iddianamenin yazıldığı 20 Ekim'e kadar geçen 75 günlük süreçte, Savcılık iddialarda adı geçen ve "rüşvet verdiler" diye sıralanan iş insanlarına "Bu iddialar doğru mu?" diye sormadı.

Savcılık, rüşvet verdiği iddia edilen kişilerin ifadeleri alınmadan iddiaları doğru kabul ederek iddianameye bir suç isnadı olarak ekledi. Rüşvet verenler hakkında ayrı bir soruşturma açıldığı belirtilse de, bu durum iddianameye konulan suçlamaların sadece beyanlara dayandığı, somut soruşturma verisiyle desteklenmediği eleştirisini beraberinde getirdi.

Kritik isim İsmail Güven ne sanık ne de tanık

İBB iştiraki İsfalt AŞ'ye yöneltilen ihaleye fesat karıştırma suçlamalarında, Aziz İhsan Aktaş'ın eski ortağı İsmail Güven kritik bir role sahipken, iddianamede hukuki statüsünün belirsizliği dikkat çekti.

Savcı, ihaleye fesat karıştırmanın delili olarak, ihalelerin yaklaşık maliyet tutarlarıyla birebir aynı olduğu öne sürülen ve İsmail Güven'in el konulan telefonundan çıktığı iddia edilen rakamların yer aldığı sayfayı gösterdi.

Savcı, Güven'in kurum içinden bilgi alıp Aktaş’a ulaştırdığını iddia etmesine rağmen, İsmail Güven iddianamede ne sanık ne de tanık olarak yer aldı. Bu durum, delil olarak gösterilen bilgilerin kaynağının soruşturma dosyasında yer almaması nedeniyle büyük bir hukuki boşluk yarattı.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutukluluğu: Delil yerine "kanaat"

Tutuklu bulunan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’e yöneltilen "ihaleye fesat karıştırma ve özel belgede sahtecilik" suçlamalarında somut delil bulunmaması, savcının "kanaatle" hareket ettiği eleştirilerine yol açtı.

Özer'in tutuklanmasına sebep olan suçlamalara ilişkin somut bir delil 578 sayfalık iddianamede yer almadı.

İddianame; daha önce İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan tevdi raporundaki “Ahmet Özer sorumlu değildir” tespiti ile soruşturma kapsamındaki üç bilirkişi raporundan ikisinin "Özer suçsuz" demesine rağmen bu raporları dikkate almadı.

Savcı, iddianamedeki o meşhur kısımda, başkanın tüm işleri bilmesi mümkün olmasa da ilçe belediyesinin en yüksek tutarlı ihalelerinin (çöp toplama, araç kiralama) "belediye başkanının bilgisi, gözetimi ve takibi dışında yapılması mümkün değildir" diyerek kararı gerekçelendirdi. Bu durum, hukuki delil yerine "Mutlaka biliyordur" şeklindeki bir kanaatle hareket edildiği eleştirilerini güçlendirdi.

Savcı, Özer'i suçlarken, dosyanın itirafçısı Aziz İhsan Aktaş, "Ahmet Özer başkan seçildikten sonra tanışmak ve hayırlı olsun demek için bir defa kendisini ziyaret ettim" demiş, 9 yıla kadar cezası istenen Özer de Aktaş’ı tanımadığını söylemiştir. Savcı ise ısrarla ikilinin ihalelerde bir arada hareket ettiği görüşünü savundu.

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..