‘Dehşet ailesi’, Bakanlık, yandaş medya üçgeni: Neyi gizliyorsunuz?..
İçişleri Bakanlığı bir açıklama yaptı, IŞİD’li ailenin sonradan Türk vatandaşı olmadığını, hep Türk vatandaşı olduğunu duyurdu. soL’un gizlenen ayrıntılara işaret etmesi sonrası gelen bu açıklamanın ardından yeni sorular gündemde...
‘Dehşet ailesi’, Bakanlık, yandaş
medya üçgeni: Neyi gizliyorsunuz?
Yukarıdaki açıklama, soL’da yer verdiğimiz “Basın 'dehşet ailesi' diye sulandırırken cihatçı aileye dair gerçekler çok daha ağır” haberi sonrası yapılmak durumunda kaldı.
Bakanlığın soL’un öne çıkardığı bilgilerin sadece birine de olsa yanıt vermesi güzel ancak ortada hâlâ çok büyük boşluklar var.
soL'dan Ali Ufuk Arikan'nın yazısında, olayı gündeme getiren haber sitelerinin tamamı AKP’nin kontrolünde olan ve dolayısıyla İçişleri Bakanlığı’nın servislerini veri alan haber siteleriydi.
Bu siteler ısrarlı bir şekilde ailenin kimliğine hiçbir şekilde yer vermemiş, Fransa’dan 2023 yılında Türkiye’ye gelip yerleştiğini, 14 kişi olduğunu duyurmuştu.
Birinci çarpıtma tam da burada başladı. Ailenin 14 değil 15 kişi olduğunu, 12-13 yaşındaki çocuklarının cansız bedenini Antep’te bir türbeye gömdüklerini, sonrasında yine yandaş basının satır arasında verdiği bilgiyle öğrendik. Aksi açıklanmadığı sürece, duyurulan bilgilerle öğrenilen ilk bilgi bu.
Yine yandaş basın tarafından sunulan haberlerde, uzun süre Fransa bağıyla sunulan ailenin Türk vatandaşlığı olduğu bilgisine günler sonra yer verildi.
Bakanlığın yandaş gazetelere yaptığı geç bilgilendirme, dolayısıyla ailenin nasıl Türk vatandaşlığına geçtiği sorusunu akıllara getirdi, öyle ya, zaten aksi olsa biz baştan bu yana Fransa bilgisini değil, bu bilgiyi elde etmiş olurduk.
Bakanlık ve İdlib operasyonunu yürüten MİT bu bilgiyi baştan gizlemiş, sorular gündeme gelince de düzeltmeye gitmiş oldu. Zaten doğuştan vatandaşlardı, Fransız vatandaşlığına da sahiplerdi. Büyütülecek bir şey yok, hepsi çarpıtma…
Gerçekten öyle mi, çarpıtmanın asıl kaynağı bu bilgiyi baştan bu yana açıklamayan Bakanlık mı? Öyle ya, kim yandaş medyanın bu konudaki sulandırılmış haberinin üzerinde duracaktı ki?
Buradaki düzeltme için Bakanlığa “teşekkür ederek” devam edelim…
Başka hangi bilgiler baştan bu yana saklanıyor ve sorular gündeme gelince ortaya çıkmaya devam edecek, gündemimiz bu.
Ancak geçelim yeni ayrıntıları, yandaş basının servis ettiği ve bizim işaret ettiğimiz çok daha kritik bir yön var.
Bakanlıktan henüz yanıtı gelmeyen asıl sorumuz bu.
Şu alıntıyla devam edelim:
“Çatışma bölgeleriyle irtibatlı olan sır ailenin 8 üyesi Gaziantep Şahinbey ilçesi Yeşilkent Mezarlığı'na defnedildi”
Yandaş medya eğer yine Bakanlık adına bir gafa imza atmadıysa, soL’un bu konuda gündeme getirdiği soru, tüm diğer ayrıntılardan çok daha önemli.
Hem Türk hem de Fransız vatandaşı olduğu açıklamasına konu olan bu ailenin IŞİD’le bağının zaten bilindiğini Sabah’taki detay düzeydeki bu notla öğrenmiş olduk.
soL bu dipnotun “Neden önemli?” diyerek altını çizmiş, Başkent’te, Kızılay’a 20 dakika mesafede bir yerde yaşayan 14 kişilik bir IŞİD şebekesinin, nasıl olur da AŞTİ’den bir şoförü öldürüp, Ankara’dan Mersin’deki ormanlık alana gömecek kadar rahat hareket ettiğini, sonrasında da nasıl sınırı kolayca geçtiğini sormuştu.
Sınırların cihatçı çeteler için bu kadar kolay geçilir olmasına ilişkin Bakanlıktan tek bir açıklama gelmiş değil.
Sınırı geçip İdlib’e gider gitmez kolaylıkla bulunan bu ailenin, Antep’te yaşadığı yıllarda bir çocuklarını türbeye gömdüğü bilgisinin nasıl olur da bunca zaman sonra, tüm bu olaylar olup bittikten sonra ortaya çıkarıldığı da bir diğer soru.
Gelinen noktada çok daha kritik hale gelen bir diğer başlık, Bakanlık Suriye’deki çatışma bölgeleriyle, yani cihatçı çetelerle bağlantılı daha kaç aileyi biliyor ve benzer şekilde hepsi Başkent Ankara ya da Türkiye’nin diğer kentlerinde ellerini kollarını sallayarak yaşamaya devam ediyor?
Bu sorulara bir yanıt gelip gelmeyeceğini merak ediyoruz.
Vatandaşlık konusuna belli ki canı sıkılan Bakanlık, bundan sonra yandaş medya bilgilendirmelerinde daha özenli olmanın yanı sıra bu kritik sorulara yanıt verecek mi, asıl mesele bu.