Özel'in sözlerini çarpıttı, Sayıştay'la çelişti, ABD'ye açık kapı bıraktı!..
Erdoğan, "Nadir elementleri Türkiye'de işleyin" diyen Özel'in sözlerini çarpıttı, "zenginleştirme tesisi yerinde sayıyor" diyen Sayıştay raporuyla çelişti, bu sırada cevheri işlemesi için ABD'ye açık kapı bırakmayı ihmal etmedi...Erdoğan nadir elementleri satmakta ısrarcı: Özel'in sözlerini çarpıttı, Sayıştay'la çelişti, ABD'ye açık kapı bıraktı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz hafta nadir elementlerin Türkiye'de işlenmesi gerektiğini vurgulayarak, cevherin ABD'ye satılma ihtimaline karşı çıkmıştı.
"Erdoğan, sırf iktidarda kalabilmek için sırf Trump'ın desteğini alabilmek için bunu cevher halinde kamyon kamyon Amerikan şirketlerine verecek; ülkemizin geleceği çalınacak. Teknolojimiz o noktaya gelene kadar, biz de onları işleyene, üretene ve değerinde dünyaya satana kadar asla ve asla altın yumurtlayacak tavuğu Trump'a teslim etmemeliyiz."
Bu sözlere dün yanıt veren AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Özgür Özel'in ifadelerini çarpıttı.
Özel, cevher satışına karşı çıkmıştı. Erdoğan ise sanki Özel maden sahasının ABD'ye devrini gündeme getirmiş gibi yanıt verdi.
Eskişehir Beylikova'daki nadir toprak elementleri sahasının başka bir ülkeye verilmesinin söz konusu olmadığını söyleyen Erdoğan, "Her kim bunu iddia ediyorsa kendi ülkesine iftira atıyor demektir" dedi.
Erdoğan sözlerinin devamın dezenformasyona da başvurdu. Sayıştay raporları Beylikova'daki zenginleştirme tesisinin işler hale gelebilmesi için gerekli yatırımların yıllardır yapılmadığını ortaya koymuştu. Erdoğan ise "Pilot tesisin, endüstriyel tesise dönüştürülmesi için saflaştırma teknolojisi de dahil çalışmalarımıza devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
AKP'li Cumhurbaşkanı konuşmasında ABD'ye açık kapı bırakmayı da ihmal etmedi:
Şunu da altını çizerek ifade etmek durumundayım, nadir toprak elementleri teknolojisine sahip ülke ve firmalar bu alandaki üretim süreçlerine ilişkin tecrübelerini maalesef paylaşmaktan kaçınıyor. Bu engelin aşılması ve mevcut sahaların daha kısa sürede ekonomiye kazandırılması, uluslararası işbirliklerini zorunlu kılıyor. Türkiye olarak biz de teknolojik hafızaya sahip ülkelerin, uzman kuruluşları ile işbirlikleri geliştirmek amacıyla görüşmeler yapıyoruz.
Ne olmuştu?
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz ay Washington’da ABD Başkanı Donald Trump’la yaptığı görüşmede masadaki konular arasında nadir toprak elementleri de gündeme gelmişti.
Kulis bilgilerine göre, Trump yönetimi özellikle Eskişehir Beylikova’daki nadir toprak rezervlerini istedi.
Nadir toprak elementleri pazarının yüzde 60’tan fazlasını üretim, yüzde 90’ını ise işleme kapasitesi açısından Çin elinde tutuyor. Türkiye ise yaklaşık 694 milyon tonluk rezerviyle Çin’in ardından dünyanın ikinci büyük potansiyel deposu konumunda. Ancak bu cevherler hâlâ işlenemiyor. Rezervler yıllar önce bulunsa da gerekli zenginleştirme tesisleri eksik.
Bu tablo, Türkiye’yi ham cevher ihraç eden ülke konumuna itiyor. Ancak Türkiye'nin elindeki cevheri kime satacağı kritik önem taşıyor.
Bloomberg’e göre, Türkiye’nin Çin ve Rusya ile yürüttüğü benzer görüşmeler teknoloji transferi ve rafineri hakları konusunda tıkanınca Ankara rotayı Washington’a çevirdi.
Nadir toprak elementleri neden bu kadar önemli?
Her ne kadar adlarında “nadir” ifadesi geçse de, bu elementler aslında yeryüzünde bol miktarda bulunuyor. Ancak ekonomik olarak işletilebilir yoğunluklarda rastlanmaları ve işlenmelerinin güç olması onları “stratejik” kılıyor.
Bu elementler, enerji dönüşümü, silah sanayi, elektronik ve sağlık teknolojilerinde kritik rol oynuyor.
Rüzgar türbinleri ve elektrikli araç motorlarında kullanılan kalıcı mıknatıslar, bu elementlere bağlı.
Enerji depolama sistemleri, akıllı telefonlar, lazer sistemleri, hatta modern savaş uçakları da bu metalleri kullanıyor.
