AKP'nin 'Dut Yemiş Bülbülleri' bunlar!..
Kanal İstanbul'a ilişkin 22 Ağustos 2025'te hazırlanan bilirkişi raporu Kültür ve Turizm Bakanı, Tarım ve Orman Bakanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı'na soruldu. Dört bakan da sorulara cevap vermedi...
Kanal İstanbul
4 bakana soruldu, hiçbiri cevap vermedi
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "çılgın proje"si Kanal İstanbul gizemini koruyor. CHP Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, 22 Ağustos 2025'te projeye ilişkin 21 uzman ve akademisyenin imzasını taşıyan Bilirkişi Heyeti Raporu'nda yer alan tespitleri ve eksiklikleri 4 bakana sordu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'a soru önergesi veren Avşar, hiçbirinden yanıt alamadı.
HANGİ SORULAR SORULDU?
Bakanların cevap vermedikleri sorular şöyle:
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy: Raporda “Arkeoloji ve Kültür Varlıkları” başlığında, şehir ve bölge açısından büyük risklere, eksikliklere ve tehditlere yol açacak söz konusu tespitlere karşın ne tür tedbirler almayı planlıyorsunuz? Bu bilimsel analizler ve teknik incelemelere rağmen Kanal Projesinin yapımına devem edilecek mi? Kamuoyunda oluşan endişeleri gidermeye yönelik ne tür adımlar atılacaktır?
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı: Raporda "Flora ve Fauna, Orman, Tanm ve Hayvancılık ile Mera, Karadeniz, Marmara Denizi ve İçsu Ekosistemi Üzerine Etkileri” başlıklannda, şehir ve bölge açısından büyük risklere, eksikliklere ve tehditlere yol açacak söz konusu tespitlere karşın ne tür tedbirler almayı planlıyorsunuz? Bu bilimsel analizler ve teknik incelemelere rağmen Kanal Projesinin yapımına devem edilecek mi? Kamuoyunda oluşan endişeleri gidermeye yönelik ne tür adımlar atılacaktır?
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu: Raporda “Deniz ulaşımı. Kara ulaşımı” başlıklannda, şehir ve bölge açısından büyük risklere, eksikliklere ve tehditlere yol açacak söz konusu tespitlere karşın ne tür tedbirler almayı planlıyorsunuz? Bu bilimsel analizler ve teknik incelemelere rağmen Kanal Projesinin yapımına devem edilecek mi? Kamuoyımda oluşan endişeleri gidermeye yönelik ne tür adımlar atılacaktır?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum: Raporda “Jeoloji ve Hidrojeoloji, Patlatma Yöntemi ve Heyelan, Deprem, Tsunami ve Çevresel Etkiler” başhklannda, şehir ve bölge açısmdan büyük irsklere, eksikliklere ve tehditlere yol açacak söz konusu tespitlere karşın ne tür tedbirler almayı planlıyorsunuz? Bu bilimsel analizler ve teknik incelemelere rağmen Kanal Projesinin yapımına devem edilecek mi? Kamuoyunda oluşan endişeleri gidermeye yönelik ne tür adımlar atılacaktır?
RAPORDA NE DENİLMİŞTİ?
Raporda en dikkat çeken başlıklardan biri İstanbul’un içme suyu güvenliği. Uzmanlar, kentin 20 günlük su ihtiyacını karşılayan Sazlıdere Barajı’nın proje sonrası işlevsiz hale geleceğini ortaya koydu. Ayrıca, Terkos Gölü’nün yağmur sularıyla beslenemeyeceği için veriminin düşeceği ve yeni baraj projelerinin gündeme gelmesinin kaçınılmaz olacağı ifade edildi.
Rapora göre Kanal İstanbul’un inşa edilmesi halinde Küçükçekmece Lagünü de geri dönülmez şekilde zarar görecek. “Sazlıdere Barajının ortadan kaldırılması ile lagündeki tuzluluk seviyesi artacak, lagün özelliğini kaybedecek. Bunun sonucunda biyoçeşitlilik zarar görecek, tür çeşitliliği tamamen değişecek, ortaya çıkan yeni ekolojik şartlarda mevcut türlerin önemli bir kısmı yaşama şansı bulamayacak.” uyarısı yapıldı.
İstanbul’un kuzey kuşağında yer alan ormanlar, sulak alanlar ve göçmen kuş yolları için de ciddi uyarılar yapıldı. Proje kapsamında yaklaşık 200 bin ağacın kesileceği, 3 bin hektar büyüklüğünde ormanlık alanın yok olacağı, bunun İstanbul’un karbon yutak alanlarını kaybetmesi anlamına geldiği de raporda ifade edildi.
Ayrıca, proje güzergâhında 1., 2. ve 3. derece arkeolojik sit alanları ile 62 tescilli kültür varlığının bulunduğu hatırlatıldı. ÇED raporunun bu değerlerin korunmasına yönelik yeterli önlem içermediği, kültürel mirasın büyük risk altında olduğu ifade edildi.
Rapora göre Kanal İstanbul Projesi, mevcut haliyle değerlendirildiğinde, tarımsal sürdürülebilirlik, ekolojik denge, gıda güvenliği ve kırsal kalkınma açısından ciddi eksiklikler barındırıyor.

