TGB'liler, TARAF'ı makaraya alınca olanlar oldu!
Türkiye'de nasıl bir yalan mekanizmasının iktidarda olduğu bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Taraf gazetesinin polis yazarı Emrullah Uslu suçüstü yakalandı. Türkiye Gençlik Birliği üyeleri Emrullah Uslu'yu telefonla arayarak "darbe ihbarı" yaptı, Uslu da köşe yazısında bu ihbara yer verdi.
Taraf gazetesinin polis yazarı Emrullah Uslu 12 Şubat Cumartesi günü (dün) "Hodri Meydan Süheyl Batum!" başlıklı bir yazı kaleme almıştı. Yazıda Uslu, "gizli kaynaklarından aldığı bilgilere dayanarak", TGB üyelerinin Başbakan Erdoğan'ın bazı ÖTK başkanları ile yaptığı toplantıyı protesto etmek için Erzurum'a gidişinin CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'un "maddi desteği" gerçekleştiğini iddia etmişti. Uslu yazısında ayrıca, "Hatta CHP’deki kaynaklarım Batum’un bu gençleri kullanarak CHP içinde seçim sonrasında bir darbeye hazırlandığını iddia ediyor" ifadelerine yer vermişti.
Yazının arkasındaki "gizli kaynak" ise başkaydı: TGB üyeleri Emrullah Uslu'ya oyun oynamıştı. Bir TGB üyesi kendisini "itirafçı" olarak tanıtmış ve Emrullah Uslu'ya "bilgileri" vermişti.
Emre Uslu'nun Twitter üzerinden verdiği tuhaf yanıtı okumak için tıklayınız.
Dün akşam "itirafçı" genç, diğer TGB üyeleri ile beraber Emrullah Uslu'yu aradı ve nasıl suçüstü yakalandığını Uslu'ya söyledi.
Böylece Türkiye basın tarihine büyük bir skandal daha eklenirken, Türkiye'de nasıl bir yalan mekanizmasının iktidarda olduğu bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Emrullah Uslu'nun "oyuna geldiği" yazısı ise şöyle:
"Hodri Meydan Süheyl Batum!
Geçen hafta Süheyl Batum’un Başbakan Erdoğan’ı protestoya giden Türkiye Gençlik Birliği (TGB) mensubu öğrencileri özendirdiğini ve onlara ekonomik destek sağladığı iddialarını gündeme getirmiştim. Bütün ısrarlı aramalarıma rağmen Batum bana dönmemişti. Benim yazımdan hemen sonra da Batum’dan yalanlama gelmedi. Yazımı başka gazeteler ve televizyonlar haber yaptıktan sonra Batum’dan mahcup bir yalanlama geldi.
Ayrıca yazımdan iki gün sonra TGB’li öğrenciler Taraf’ın önünde beni protesto ettiler. Şiddete varmadığı sürece ben her türlü protestoyu demokratik hak olarak görürüm. Ancak basının kamuoyu adına soru sorması ve muhataplarından tatmin edici cevaplar beklemesi de aynı oranda demokratik haktır. Ben bunu yapıyorum. Sorduğum soru çok basit: O eylemlerin para kaynağı ne? TGB’li öğrenciler bunu açıklamak yerine, (yurtsever vatandaşlar diyorlar) vozurtu çıkarıp konuyu bastırmak niyetindeler. Kuşkusuz ben o açıklamaların da vozurtunun da arkasını biliyorum. Süheyl Batum ile görüşmelerini “Batum bizim fahri üyemiz elbette görüşürüz” şeklinde açıklıyorlar.
Buna da itirazım yok ama örneğin onlara para desteği veren “yurtsever vatandaşlar” arasında Süheyl Batum var mı? Batum’un aracılığıyla bulunmuş başka “yurtsever vatandaş” var mı? TGB’li öğrenciler para kaynaklarını “Başbakanlık bursu” olarak açıklamış. Bu yalanı yazanı açıklasam hepinizin nutku tutulur. Kaynaklarımı korumak zorundayım. O nedenle maalesef adlarını veremiyorum. Ancak beni “ABD Kulağı” ilan eden gençleri de şok edecek ayrıntılar vereyim. Bakalım o zaman da o kör ideolojik bakışla bana saldırmaya devam edecekler mi? Örneğin TGB’li protestocuların iddia ettiği gibi otobüslerde para toplanmadı. Ayrıca orada sandviç, kek vb. yiyecekler dağıtıldı. Hatta Erzurum’a giderken otobüstekilerin sinirleri gergin olduğundan dolayı şarkılar filan söylenmedi. Ankara grubu Eskişehir’den gelen otobüse bindi. Organizasyonu Ankara grubu yaptı. Bir adım daha atayım; beni protesto eylemini de Ankara TGB planladı. Hatta protesto metnini de Ankara ekibi yazdı. Biraz daha ayrıntı; Erzurum yolunda Erzincan’da öğrenci kolektifleriyle bir gerginlik yaşandı. Kolektifler Erzincan karayolunu kapatınca TGB’lilerin otobüsleri yollarını değiştirmek zorunda kaldı. Hatta tarla gibi bir yerden geçerek gitmek zorunda kaldılar. Daha sonra kolektiflerin otobüsleri Erzincan’dan geri döndü. Erzincan dönüşü otobüslerde söylenen şarkılardan bazıları şunlardı: Burçak Tarlası, Hacel Obası ve 1 Mayıs Marşı.
Sanırım bu kadar ayrıntı kaynaklarımın yalanlanamayacak kesinlikte TGB içinden olduğunu göstermeye yeter. Şimdi gelelim esas meseleye; Süheyl Batum ve TGB ilişkisine. Batum beni yalanlamak için, “Bazı gazetelerde çıkan Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyelerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto etmesi için Erzurum’a gönderdiği” iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. TGB’li gençlerin toplantısına katıldığını aktaran Batum, orada gençlere “birleşin” çağrısında bulunduğuna değindi. Bugün karşılığını aldım.
Batum’un beni yalanlaması tabii ki yalan. Öncelikle benim sözünü ettiğim görüşmeler toplantı filan değildi. Batum ile TGB’li gençler arasında Erzurum eylemini organize etmek için en az üç toplantı yapıldı. İlki CHP Genel Merkezi’nin ikinci katında, asansörden inince sol tarafta bulunan salonda yapıldı. Bu toplantıya üç TGB’li genç katıldı. Batum isterse o gençlerin adlarını da veririm. Batum’a sorum şu: CHP Genel Merkezi’nin ikinci katında üç TGB’li gençle biraraya geldin mi, gelmedin mi? Cesaretini topla bu soruya cevap ver. Bu toplantıda gençler Batum’a Erzurum’a Başbakan’ı protestoya gideceklerini söylediler. Batum’dan otobüs kiralama konusunda kendisine yardımcı olmalarını istediler. Batum da onlara yardımcı olacağına dair söz verdi. Bunlar yalan mı Sayın Batum? Telefonlarıma çıkma cesaretini neden gösteremiyorsun? Sana anlatacağım ayrıntılar karşısında cevap vermeyeceğin için mi benim sorularımdan kaçıyorsun?
Bu toplantıdan sonra en az iki görüşme daha yaptı TGB’li gençlerle Batum. Bunları da yalanlayabilir misin Sayın Batum? Yani özet olarak TGB’lilerle Batum’un ilişkisi “fahri üyelik” veya toplantıya katılıp “gençler birleşin” çağırısından çok öte ve ayrıntılı. Hatta CHP’deki kaynaklarım Batum’un bu gençleri kullanarak CHP içinde seçim sonrasında bir darbeye hazırlandığını iddia ediyor. Bu kısmı doğru mu yanlış mı bilemem. Ama bildiğim buz gibi bir gerçek var. Süheyl Batum öyle kendisinin iddia ettiği gibi TGB’li gençlerle kerhen buluşmuş ve onlara öğütler vermiş konumda değil. Bu gençlerle en az üç defa, bir başka kaynağımın iddiasına göreyse dört veya beş defa görüşmüştür. O gençlerin Erzurum’a gidişlerine ve orada protesto eylemi organize etmelerine destek vermiştir. Bunu da bizzat o otobüslerde bulunan ve karar alma mekanizmalarının içine çok yakın kişiler ifade etmektedir. Adlarını açıklamayacağıma söz verdim. Bu nedenle açıklamıyorum. Bir daha yalanlama gelirse daha fazla ayrıntı da yazacağım. Şimdi top karşı tarafta. Buyursun bu ayrıntıları teker teker yalanlasınlar. Batum da o gençlerle CHP Genel Merkezi’nin ikinci katında, asansörden inince sol tarafta bulunan odada görüşme yaptı mı yapmadı mı onu açıklamakla başlasın. Hodri meydan..."
*