İktidar blokunda çatırdama sesleri!..
Bahçeli’nin “ülküdaşım” diyerek sahip çıktığı tutuklu Selahattin Yılmaz kendisine kumpas kurulduğunu iddia edip CHP’yi suçladı, Cumhur İttifakı’na bağlılığını yazdı. AKP’li Şamil Tayyar ise Akın Gürlek’i ziyaret etti, “Yargıda FETÖ’den sonra yeni bir temizlik için tarihi fırsat” olduğunu savundu...
İktidar blokunda çatırdama sesleri:
MHP, 'CHP' deyip AKP'ye mi vuruyor?
Türkiye’nin günlerdir tanıklık ettiği belediye operasyonlarının yanı sıra dikkat çeken başka dava ve operasyonlar iktidar blokunda yıllardır var olan fay hatlarının çatırdadığı bir tabloya işaret ediyor.
Avukat Rezan Epözdemir’in tutuklandığı soruşturma, İBB borsası iddiaları kapsamında AKP’li avukat Mücahit Birinci’ye soruşturmaya verilen izin, İBB soruşturması itirafçısı Aziz İhsan Aktaş’a suikast planı iddialarının ardından silahlı suç örgütüne üyelikten tutuklanan Selahattin Yılmaz ve avukatlar Cem Duman ile Semra Ilık’ın ilişkileri hem AKP içinde hem de AKP-MHP arasındaki çatlakları daha fazla gün yüzüne çıkardı.
Operasyonlar ve davalardan basına yansıyan ayrıntılar iktidar blokundaki gerilim ve çatışmalarda siyasi eğilimlerden çok hangi aktörün kime yakın olduğuna odaklanıyor.
Bahçeli sahip çıktığı Selahattin Yılmaz'dan 'Cumhur İttifakı' mesajı
Son olarak Sabah gazetesi tarafından İBB soruşturmasında tutuklu Fatih Keleş’in talimatıyla Aziz İhsan Aktaş’a yönelik suikast hazırlığı içinde olmakla suçlanan ve önceki gün tutuklanan Selahattin Yılmaz cezaevinden gazeteci İsmail Saymaz’a mektup gönderdi. Yılmaz mektupta kendisine kumpas kurulduğunu ileri sürdü. CHP’yi suçlayan Yılmaz “Bahçeli’nin desteklemiş olduğu” Cumhur İttifakı’na bağlılık mesajı verdi.
İsmail Saymaz, Selahattin Yılmaz’ın cezaevindeki ilk gününde avukatı aracılığıyla kendisine gönderdiği mektubu bugünkü yazısında şöyle aktardı:
“Müslüman bir Türk milliyetçisi olarak Türk dünyasının bilge lideri abim sayın Dr. Devlet Bahçeli liderimin desteklemiş olduğu Cumhur İttifakı’na canımızla, başımızla, her türlü bağlıyız. Aziz İhsan Aktaş’ın doğru ya da yanlış bir kişi olup olmadığını tartışmak istemiyorum. Devlete ve hükümete faydalı bir iş yapıyorsa destekler, arkasında, önünde, yanında dururum. Aklı başında olan bir insan nasıl olur da benim onu vurdurtacağımı söyler? Kaldı ki onu vurdurtmam kimin işine yarar? Tabi ki CHP’ye yarar. Benim düşünceme göre CHP kliklerinin, (bu olayın) ses getirmesi adına bilinen bir kişiyi kullanması gerekirdi. Beni seçtiler. Bu tezgahta (amacın) hem beni yıpratmak hem Aktaş’ı benim adıma tehdit edip sindirmeye çalışarak, konuşmasını engellemek olduğunu düşünüyorum. Böyle bir akıl tutulması olabilir mi? Çok ciddi sağlık sorunu olan oğlum ile bu işi yapacağım söyleniyor. Bunu ancak alçaklar yapar. Oğlum Alperen Göktuğ bana ‘Baba sen kendini gözümün önünde öldür, ben bir ay daha fazla yaşayacağım’ dese gözümü bir an bile kırpmadan kendimi feda ederim. Bu zavallı alçak tezgahı düzenleyenler bu tezgahın içinde kalacak olanlardır.”
'Burada ciddi bir şey var, çözemiyorum'
Mektupta “Aziz İhsan denilen kişi devletimize faydalı olmak için itirafçı olmuş. Bu adamı vurdurmam imkansızdır. Şu an suçsuz olduğumu nasıl anlatabilirim diye mücadele ediyorum. Siyasi görüşüm ve dini inancım olarak böyle bir adama zarar veremem. Burada ciddi bir şey var, çözemiyorum. Birisi bir tezgah kuruyor. Kurt kuzuyu yiyecek. Vurulan yoktur. Bir tokat dahi attığımız yoktur. Evine adam gönderdiğimiz yoktur. İnanılmaz bir kumpasın içindeyim” ifadeleri yer alıyor.
'Çağlayan, Bahçeli'nin beklediği adımları atmıyor'
Bahçeli’nin İBB’ye yönelik soruşturmaların artık tamamlanmasını istediğini kaydeden Saymaz’a göre MHP lideri Esenyurt ve Beylikdüzü belediye başkanları Ahmet Özer ve Mehmet Murat Çalık’ın tahliyesini gerekli görüyor.
İddiaya göre MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın sosyal medya paylaşımlarının asıl hedefinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu yazan Saymaz şu ifadeleri kullandı:
“Fakat Çağlayan, Bahçeli’nin beklediği adımları atmıyor. Çağlayan’ın siyasi nitelikteki kararlarda Beştepe’den habersiz ve onaysız işlem yapmayacağı biliniyor. Zaten var olduğu söylenen bu gerilime Yılmaz’ın tutuklanması da eklendi.
MHP’de belirsizliklere gebe bir bekleyiş var.
Bahçeli’nin “Dava arkadaşım ve ülküdaşımdır” dediği Yılmaz, bırakılacak mı?
Yoksa tutuklu mu kalacak?
O takdirde Bahçeli’nin tepkisi ne olacak?”
İstanbul merkezli 5 ilde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan Selahattin Yılmaz ile avukatlar Cem Duman ve Semra Ilık'ın da aralarında olduğu 10 kişi önceki gün tutuklanmıştı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Selahattin Yılmaz'a "ülküdaşım" ve "dava arkadaşım" sözleriyle sahip çıkmış ve “İnanıyorum ki, masum ve suçsuz olduğu anlaşılacak” demişti.
Özgür Özel’in önceki akşam Aydın mitinginde “Ak Toroslar çetesi Bahçeli’ye ayar veriyor” sözlerine de yanıt veren Bahçeli “Selahattin Yılmaz ismini temel alarak MHP’ye ayar verildiğini iddia etmek ise çok ağır bir bühtan, dayanaksız ve mesnetsiz bir uydurmadır. Kaldı ki MHP’ye ayar ve istikamet vermek hiç kimsenin yapabileceği bir şey değildir” ifadelerini kullanmıştı. Özgür Özel dün yaptığı açıklamada Bahçeli’nin bu sözlerle AKP’ye mesaj verdiğini savunarak “Özgür’üm sana söylüyorum, iktidar ortağım sen anla” demek istediğini söylemişti.
Şamil Tayyar'dan Akın Gürlek'e ziyaret: 'Yargıda FETÖ'den sonra yeni bir temizlik için tarihi fırsat'
Öte yandan AKP’li Şamil Tayyar bugün yaptığı bir paylaşımda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i ziyaret ettiğini, Gürlek’i “kendinden emin” ve “çok kararlı” gördüğünü duyurdu.
Tayyar, "rüşvet" suçlamasıyla tutuklanan avukat Rezan Epözdemir ve lideri MHP'ye yakınlığıyla bilinen Selahattin Yılmaz'ın olduğu belirtilen "suç örgütü" operasyonunda tutuklanan avukatlar Cem Duman ve Semra Ilık hakkında, "Yargıda FETÖ’den sonra yeni bir temizlik için tarihi fırsat" ifadesini kullandı.
Şamil Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Rezan Epözdemir. Cem Duman. Semra Ilık. Gösterişli hayatlar. Milyonlarca dolarlık lüks ofisler. 40/50 avukatlık hukuk timleri. Son model lüks çakarlı araçlar. Hakime/savcıya yurtdışı tatil promosyonu. Pahalı restaurantlarda hakimle/savcıyla alemler. Stadlarda hakimle/savcıyla loca keyfi. Var da var, saymakla bitmiyor. Ayrıca, siyaset dahil etkili her merkezle bağ kurup güç devşirmek de oyuna dahil. Art arda gelen bu operasyonlar, bir yönüyle şaşırtıcı bir yönüyle umut verici. Akın Gürlek Başsavcımızla da görüştüm bugün, çok kararlı ve kendinden emindi. Yargıda FETÖ’den sonra yeni bir temizlik için tarihi fırsat. Dilerim, heba edilmez. Edilmeyecek gibi gözüküyor” diye yazdı.
AKP'den istifa eden Mücahit Birinci’ye soruşturma izni çıktı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP'de çeşitli görevlerde bulunmuş Mücahit Birinci'nin İBB soruşturmasında tutuklanan Murat Kapki'yi tutuklu olduğu sırada ziyaret ettiğini ve "Bu ifade tutanağını imzala, 2 milyon dolar ver, tıpış tıpış git" dediğini söylemişti. Murat Kapki, Birinci'nin kendisini yalan beyana zorladığını belirterek şikayetçi olmuştu.
AKP’nin ihraç talebiyle disipline sevk ettiği Birinci partisinden istifa etmişti. Adalet Bakanlığı dün AKP’li avukat Mücahit Birinci hakkında soruşturma izni verdi.
AKP ile MHP arasında Meclis Komisyonu'nda çatlak iddiası
AKP ile MHP arasında son operasyonların yanısıra Meclis’te kurulan komisyona ilişkin de görüş ayrılıkları olduğu MHP kulislerine dayandırılan haberlerde dile getiriliyor.
Bugün Cumhuriyet gazetesinde yer alan haberde MHP kulislerinde, AKP’nin sürece yönelik tavrının yeterince kararlı olmadığı yönünde eleştirilerin öne çıktığı belirtildi.
Habere göre ittifak ortağına yönelik eleştirilerde bulunan bazı MHP kaynakları “AKP, sürece yeterince sahip çıkmıyor” değerlendirmesinde bulunuyor. Haberde MHP içinde AKP’nin "süreci daha çok teknik bir zeminde yürütmek istemesi”nin eleştirildiği, MHP’ninse “siyasi kararlılık ve şeffaflık beklentisi”nin öne çıktığı iddia edildi.
AKP kanadında ise komisyon çalışmalarının normal seyrinde olduğu ve sürecin kontrollü bir şekilde ilerlediği savunulurken kamuoyuna gerekli bilgilendirmenin yapılacağını belirtiyor.
AKP’nin temkinli tutumunun, Cumhur İttifakı ortakları arasında “öncelik” tartışmasına yol açtığının ifade edildiği kaydedilen haberde "İttifak içindeki ayrışmanın önümüzdeki dönemde hem komisyonun çalışmalarına hem de genel siyasi gündeme yansıyabileceği belirtiliyor. Kulislerde, Cumhur İttifakı’nın geleceğine ilişkin dengelerin de bu tartışmalardan etkilenebileceği konuşuluyor" denildi.
Cem Küçük CHP'li Ali Haydar Fırat'tan alıntı yaptı: 'Her satırına imza atarım'
İktidar içindeki çatlakların konuşulduğu bu dönemde Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük’ün, CHP Parti Meclisi üyesi Ali Haydar Fırat’ın “Yarın Erdoğan siyaset sahnesinden çekildiğinde tıpkı diğer liderler gibi bizim siyasetimiz sudan çıkmış balığa dönecek” sözlerinin yer aldığı uzun bir alıntı yaparak “her satırına imza atarım” demesi dikkat çekti.
Küçük bugünkü yazısında “CHP’nin iktidar olma şansı var ama bu kafayla değil" ifadesini kullandı, CHP'nin "biraz daha öz eleştirel" olması gerektiğini savundu.
"Bu kafayla giderlerse 2027 ya da 2028’de de hüsran görürler” diye yazan Küçük “CHP Parti Meclisi üyesi Doktor Ali Haydar Fırat’ın şu tespitleri inanılmaz önemli. Her satırına imza atıyorum. Umarım CHP biraz olsun ders alır” diyerek Fırat'ın sözlerinden uzun bir alıntı yaptı.
Fırat söz konusu açıklamasında şu ifadeleri kullanıyor:
“Yarın Erdoğan siyaset sahnesinden çekildiğinde tıpkı diğer liderler gibi bizim siyasetimiz sudan çıkmış balığa dönecek; ama sağ siyasetin üretkenliği yeni bir liderle yoluna devam edecek. Nitekim şimdiden yeni aktörler sahneye çıkmak üzere kendilerini hazırlıyorlar. Mevcut kısır döngüden çıkmadığımızda, bize düşen de maalesef aynı öfkeyi bu yeni lidere yöneltmek olacak.
Zaman daralıyor. Siyasetimizi gerçek bir zemine oturtmak zorundayız. Gerçek sorunlar ve çözümler ekseninde, “somut durumların, somut tahlilini yapan” belirleyici politikalar inşa etmek zorundayız.
70 yıldır süren, sadece sağ/muhafazakâr lideri eleştirme ve siyasi ödevlerini yeterince yerine getirmeme konforundan vazgeçmeliyiz.”