Sağlık emekçileri GöREV' başında
Hekimler ve sağlık çalışanları aynı taleplerle şimdi de GöREV etkinliği gerçekleştiriyorlar.
Sağlık emekçileri GöREV'de
Türk Tabipleri Birliği ve sağlık alanındaki meslek örgütü, sendika ve derneklerin çağrısıyla düzenlenen 19-20 Nisan GöREV etkinliği, bugün sabah saatlerinden itibaren, tüm Türkiye’de coşku ve kararlılıkla başladı. GöREV etkinliği kapsamında aciller ve yatan hastalar dışında sağlık hizmeti sunulmuyor.
Çok uzun süredir sağlık alanının özelleştirilmesine karşı mücadele eden hekimler ve sağlık çalışanları, kendileri için iş, gelir, can güvencesi ve mesleki bağımsızlık; vatandaşlar için de katkı/katılım payı ödemelerinin olmadığı, eşit, nitelikli, ücretsiz ve erişilebilir sağlık hakkı talep ediyorlar. Bu taleplerini 13 Mart 2011 tarihinde Ankara Sıhhiye Meydanı’nda 30 bini aşan bir katılımla düzenlenen mitingde de haykırmışlardı.
Hekimler ve sağlık çalışanları aynı taleplerle şimdi de GöREV etkinliği gerçekleştiriyorlar. Tehditlere karşın çok geniş bir katılımla gerçekleşen GöREV etkinliğine vatandaşlarda destek veriyor.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi tarafından "Çok Ses Tek Yürek, Bu Bilek Bükülmeyecek, Tüm Türkiye’de GöREVDEYİZ!" başlığıyla yapılan basın açıklamasında, Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin, Bursa, Antalya, Çanakkale, Eskişehir, Antep, Batman, Hakkari, Van, Tunceli, Hatay, Kocaeli, Bursa, Kırklareli, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Mardin illerinde yüzde 100’e varan oranda katılım olduğu; diğer illerde de kısmi katılımlarla basın açıklamaları yapılarak GöREV etkinliğinin desteklendiği bildirildi. Açıklamada, halkın da, acil durumlar dışında, ayaktan tanı ve tedavi hizmetlerine başvurmayarak çok ciddi bir destek verdiği belirtildi.
Yapılan açıklamada, grevi engellemeye dönük girişimlere tepki gösterilerek şöyle denildi:
"Öte yandan, GöREV etkinliğine katılan sağlık çalışanlarının bazı özel güvenlik görevlileri, hastane başhekimleri ve il sağlık müdürleri tarafından engellenmeye çalışıldığı; katılmama yönünde baskı uygulandığı ve tehdit edildiği de gelen bilgiler arasındadır. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının haklı taleplerini, hiç kimseye zarar vermeksizin, görünür kılma çabalarının engellenmesi kabul edilemez.
Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının haklı taleplerini ve mücadelesini destekleyen halkımıza şükranlarımızı sunar, bu desteğin yarın da süreciğine olan inancımızı belirtiriz. Öte yandan, bu süreçte baskıya uğrayan bütün sağlık çalışanlarının her aşamada yanında olacağımızı ve bu baskıyı uygulayan meslektaşlarımızı dikkatle izlediğimizi duyururuz."
TTB'nin verdiği bilgilere göre grevde son durum şöyle:
Ankara:
Sabah saatlerinden itibaren görev yaptıkları hastanelerin önünde toplanan hekimler ve sağlık çalışanları, servis ve polikliniklerde dolaşarak bildiri dağıttılar. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi (HÜTF) Hastanesi bahçesinde çadır kuruldu. “Dikkat Sağlığımız Tehlikede” yazılı büyük bir pankart açıldı, “Bu işyerinde GREV var” yazılı bir pankart da hastane binasına asıldı. Bir süre sonra güvenlik görevlileri pankartı indirmek için müdahale ettiler. “Siz pankartı indirseniz de biz grevdeyiz” diye sloganlar atıldı.
GöREV etkinliği, üniversite hastanelerinde yüzde 100’e varan katılımla gerçekleşirken, özellikle asistanların coşkusu görülmeye değerdi. Ankara’da Etlik, Dışkapı, Numune Hastaneleri’nde de GöREV’e geniş katılım sağlanırken, vatandaşların da sağlık kurumlarına gelmediği gözlendi.
Sabahın erken saatlerinde buluşan öğrenciler de, doktorlar ve sağlık çalışanları, Ankara’daki hastanelere giderek meslektaşlarına ve halka grevi anlattılar.
Saat 11’de Hacettepe Üniversitesi’nde bir kürsü kuran emekçilerin konuşmalarıyla program devam etti. Burada söz alan Diş Hekimleri Odası temsilcisi, sağlıkta dönüşüm ve performans sistemine karşı toplandıklarını hatırlatarak, hükümetin dayattığı şekliyle hastalara nitelikli hizmet sunmanın olanaksız olduğunu, ayrıca sistemin hekimlik onuruna aykırı olduğunu söyledi. Söz alan 6. sınıf tıp fakültesi öğrencisi Mehmet Tunç da, intern doktorların sosyal haklarından ve çalışma koşullarından bahsetti.
Sağlıkta dönüşüm ve özelleştirme ile birlikte halkın cebinden çıkan vergilerin özel hastanelere verildiğini vurgulayan emekçiler, üniversite hastanelerinin para kaynaklarına el konmasının, sağlıkta taşeronlaşmanın ve aile hekimliğinin sağlık sistemini tahrip ettiğini belirttiler. Kürsüde söz alan yabancı uyruklu bir doktor da, okumak ve hekimlik yapmak için Türkiye’ye gelen yabancıların hiçbir sosyal güvenceye ve ücrete tabi olmadıklarını söyledi.
Diş Hekimliği öğrencisi Gözde Çolak da, üniversitelerin birer ticarethaneye dönüştürüldüklerini, hastaların müşteri gibi görüldüklerini söyledi. Öğrencilerin acil talepleri olarak da, sağlık ve sosyal sigorta hakkı ve ücretlendirme sıralandı.
Bu sırada, Hacettepe Üniversitesi’nin özel güvenlikleri, hastanede asılı olan “G(ö)revdeyiz” pankartını indirmeye çalıştı. Emekçilerin tepki göstermesi üzerine pankart yerinde kaldı.
Daha sonra yürüyüşe geçen emekçiler ve öğrenciler, İbni Sina Hastanesi’nden geçerek Numune Hastanesi’ne geldiler. Burada diğer hastanelerden gelen emekçilerle buluşularak 12.30’da Abdi İpekçi Parkı’ndaki Sağlık Bakanlığı’na doğru yürüyüşe geçildi. Yürüyüş sırasında sık sık, “Performans sağlığa zararlıdır”, “Hastaneler halkındır satılamaz”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı. Hastanelere gelen yurttaşlar da yürüyüşe destek verdiler.
13’te Abdi İpekçi Parkı’na gelindiğinde, yoğun sağanak yağışa rağmen emekçiler alandan ayrılmadı. Burada bir konuşma yapan SES Şube Başkanı, “Her türlü baskı ve tehdite rağmen greve gittik” dedi. AKP’nin sağlığı piyasaya terk ederek, emekçileri kuralsız çalışmaya zorlayarak dönüşüm planını uygulamaya çalıştığını söyleyen Şube Başkanı, greve çıkan emekçilerin bunun karşısına dikileceğini belirtti.
Daha sonra söz alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Eriş Bilaloğlu, 13 Mart’ta başlayan sürecin yeni bir aşamaya girdiğini söylerken, üç noktaya dikkat çekti. Öncelikle Kayseri Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Mustafa Demirel'in 13 Mart mitinge katıldığı için görevden alınmasını eleştiren Bilaloğlu, Demirel’in işine iadesini talep etti. İkinci olarak, Sağlık Bakanlığı’nın greve katılan sağlık çalışanlarına herhangi bir idari işlem yapmamasını istedi. Üçüncü olarak ise, bazı başhekimlerin ve dekanların birer hekim gibi değil, idareci gibi davrandıklarını ve grevi engellemeye uğraştıklarını belirterek, bunları hekim gibi davranmaya davet etti.
Yağış nedeniyle program erken sonlandırılırken, hava durumuna göre akşam yine Abdi İpekçi Parkı’nda kurulacak kürsüden konser gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğine karar verilecek.
İmamın ordusu da görevde!
Sabah saatlerinde, Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde grev çağrısı yapan emekçilerin yanında, grev kırıcılığı için uğraşan sivil polisler de dikkat çekti. "Bugün hastanelerde hizmet verilmeyecek" diyen emekçilere karşı sivil polislerin halka "Bu hastanede hizmet var, girebilirsiniz" dedikleri görüldü. Sivil polislerle emekçiler arasında sık sık tartışmalar yaşandı. Hastane yönetimi de özel güvenlik birimlerini grev duyurusu yapanların engellenmesi için gönderdi, hastaneye asılan pankart indirilmeye çalışıldı.
Duyurudan sonra hastaneden ayrılan emekçilerin ardından, hastane müdür Mustafa Candan, hastaneye "Bu hastanede hizmet verilmektedir" yazılı bir pankart astırdı. Memur-Sen üyesi Mustafa Candan, hastane çalışanlarını zorla kendi sendikasına üye yapmasıyla tanınıyor.
19-20 Nisan GöREV etkinliğine, ODTÜ'de Sağlık Merkezi çalışanları da katıldı. Sabahtan itibaren Mediko önünde toplanan sağlık emekçilerine diğer çalışanlarda destek verdi. Yapılan müzik dinletisinin ardından eylem takvimi duyurusu yapılarak Abdi İpekçi parkındaki mitinge doğru yola çıkıldı.
İstanbul:
Sağlık çalışanlarının iki günlük iş bırakma eylemi çerçevesinde, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servis'in yanına çadır kuruldu.
Hastane girişine, üzerinde ''İş Güvencesi, Gelir Güvencesi, Can Güvenliği, Mesleki Bağımsızlık, Herkese Eşit Ücretsiz Sağlık İçin Bu Hastanede GöREV Var'' yazılı pankart asan sağlıkçılar, hastanenin Acil Servisi yanına da ''GöREV Çadırı'' kurarak, poliklinikler önünde çeşitli dövizler açtılar. İstanbul’da, İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi, Haydarpaşa Numune EAH, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Marmara Tıp Fakültesi, Yedikule, Zeynep Kamil, Şişli Etfal, Haseki, Bakırköy Ruh Sinir, Süreyya Paşa, Kartal EAH, Taksim EAH, Yedikule EAH, Pendik Devlet Hastanesi, Haseki Vilayetler Semt Polikliniği, Çatalca Devlet Hastanesi ve Yalova Devlet Hastanesi’nde GöREV etkinliğine katılım yüzde 100 oranında gerçekleşti.
İstanbul’da öğle saatlerinde İstanbul Tıp Fakültesi’nde (Çapa) kurulan g(ö)rev çadırında buluşan hekimler, dişhekimleri, eczacılar, sağlık emekçileri Haseki Hastanesi önüne yürüyerek burada bir miting gerçekleştirdi.
Eylemde “Herkese eşit ücretsiz sağlık”, “Performans sağlığa zararlıdır”, “AKP halka zararlıdır”, “Hastaneler halkındır satılamaz”, “Sağlık hakkı için grevdeyiz” sloganları atıldı.
Haseki hastanesi önünde ilk olarak Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan konuşma yaptı. Aktan en son 13 Mart’ta 30 bin sağlık çalışanının sağlık hakkı ve iş güvencesi gibi taleplerle Ankara’da buluştuğunu, ancak sağlık çalışanlarının taleplerinin görmezden gelindiğini söyledi. Bugün Türkiye’nin her yerindeki sağlık kuruluşlarında işin tamamen durduğunu belirten Aktan, herkesi “güvenli gelecek ve herkese sağlık” sloganı için bir araya gelmeye çağırdı.
SES Başkanı Bedriye Yorgun da sağlık alanını özelleştiren hükümetin halkın sağlık hakkını gasp ettiğini, aynı zamanda sağlık çalışanlarının insanca çalışma hakkını, iş güvencesini gasp ettiğini dile getirdi. Performans sistemini istemediklerini söyleyen Yorgun, performans sisteminin ölüm getirdiğini belirtti. Bazı yerlerde işletmeci mantığıyla hareket eden bazı başhekimlerin grevi kırmaya çalıştıklarını söyleyen Yorgun bu mantıkla davrananların sağlıkçı olamayacağını ifade etti.
Daha sonra eyleme destek veren sendikaları temsilen Hava-İş Başkanı Atilay Ayçin bir konuşma yaptı. Ayçin sağlık çalışanlarının yalnızca kendi sorunları için sokağa çıkmadıklarını vurguladığı konuşmasında emekçi halkın sağlık hakkı için sokağa çıkan sağlıkçıları selamladı.
Dev Sağlık-İş Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu ise bu grevin işine, ekmeğine, sağlık hakkına sahip çıkanların emekçi halkla beraber örgütlediği bir hak grevi olduğunu söyledi. Çerkezoğlu her alanı piyasaya açan hükümete karşı önümüzdeki günlerde yeni hak grevlerinin yapılacağına dikkat çekti.
Son olarak İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ortak basın açıklamasını okudu.
İzmir:
Sabah saatlerinde İzmir Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi bahçesinde çadır kuruldu. Hekim ve sağlık çalışanlarının GöREV etkinliğine katılımı çok iyi. Hastalar hastanelere gelmeyerek destek verdiler. Göğüs Hastanesi, Tepecik Kadın Doğum ve Devlet Hastanesi, Atatürk Eğitim Ve Araştırma, Bozyaka, Yeşilyurt Devlet Hastaneleri, Dokuz Eylül ve Ege Üniversiteleri Tıp Fakültesi hastanelerinin bütün birimlerinde GöREV etkinliği sürüyor.
Bursa:
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çekirge Devlet ve Muradiye Devlet Hastaneleri’nde katılım oranı yüzde 100 olarak gerçekleşti.
Kocaeli:
Üniversite Hastanesi’nin bahçesinde grev çadırı kuruldu. Hekim ve sağlık çalışanlarının GöREV etkinliğine katılımı son derece yüksek. Hastaneye başvuran hasta sayısı az. Acil olmadığı halde gelen hastalar ikna edilerek geri gönderiliyor.
Kocaeli Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Devrimci Sağlık-İş'te örgütlü sağlık emekçileri, tüm hastanelerde sabah saatleri itibarıyla GÖREV etkinliğini başlattı. Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Özkürkçügil, aciller ve yatan hastalar dışında sağlık hizmeti sunulmadığını belirterek, etkinliğe katılım oranının yüzde 90'ları bulduğunu bildirdi.
KOÜ Tıp'ta eylem
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi önünde buluşan oda üyesi doktorlar, SES ve Dev Sağlık-İş üyesi sağlık emekçileri grev çadırı kurdu. Çadır etrafında toplanan sağlık çalışanları, ''Sağlık haktır satılamaz'', ''Sağlıkta taşeron ölüm demektir'', ''Sağlıkçılar boyun eğmeyecek'' sloganları attı. Hemşirelik öğrencileri adına yapılan konuşmada, neoliberal politikalar sonrası sağlığın alınıp satılabilen bir meta haline gelmesinin, hem sağlık emekçilerini hem de sağlık hizmeti alanları zor durumda bıraktığı, hekimler adına yapılan konuşmada da, performansa dayalı ücret politikasının sağlık hizmetlerini piyasalaştırma çalışmasının son basamaklarından biri olduğu savunuldu. Dev Sağlık-İş üyesi bir işçi de, sağlıkta taşeronlaşmanın sonucunun ölüm ve kölelik olduğunu öne sürdü. Etkinlikte halaylar çekilip türküler de söylendi. Hastaneye baz sayıda hastanın başvurduğu gözlenirken, acil olmadığı halde gelen hastalar ikna edilerek geri gönderiliyor.
Kocaeli Devlet Hastanesi'nde açıklama
Öğle saatlerinde Kocaeli Devlet hastanesi bahçesinde toplanan sağlık emekçilerine DİSK'e bağlı sendikalardan Lastik-İş, Genel-İş Emekli-Sen, KESK'e bağlı sendikalardan BES, Yapı Yol-Sen, ESM, Tüm Bel-Sen, TMMOB'ye bağlı odalar, CHP, EMEP, ÖDP, TKP üyeleri de destek verdi. Burada, üniversite grevindeki sloganlar atıldı. Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Cüneyt Özkürkçügil, kent genelindeki sağlık personelinin GÖREV etkinliğine yüzde 90'a varan oranda katıldığını bildirerek, şunları söyledi: ''Bazı başhekimler, 657 sayılı Devlet Memurlar Kanunu gerekçe gösterek soruşturma açılacağı tehdidinde bulundu. TTB, özel yasayla kurulmuştur ve üyeleri kanuni hakkını aramaktadır. Söz konusu idareciler söyledikleri gibi soruşturma açmaları halinde, biz de TTB bünyesinde kendileri hakkında soruşturma baaşlatıp, gerekirse meslekten men edilmelerini isteyebiliriz. Sağlık emekçilerinin birliğini ve kararlılığını bozma yönündeki bütün oyunlar boşa çıkartılacaktır.''
Aile hekimliği ve performans sistemi
Özkürkçügil, konuşmasında aile hekimliğinin sıkıntıları ve performansa dayalı ücretlendirme sisteminin sakıncaları hakkında da bilgiler vererek, şöyle devam etti: ''Meslek odaları, sektördeki sendikalarla birlikte aile hekimliği ve performansa dayalı ücretlendirme konusunda çeşitli uyarılarda bulunduk, ama bakanlık dinlemedi bile. Aile hekimleri bırakın sağlık hizmeti vermeyi, hizmet odasının kapı ve penceresi, ısınması gibi sorunlarla uğraşmak zorunda kalıyor. Performansa dayalı ücretlendirmeyi belirlemek için kim kime ne kadar puan verecek de performansın oranı ortaya çıkacak, böyle ucube bir düzenleme olamaz, kabul edilemez.'' Başkan Özkürkçügil, düzenlemelere karşı çıkışlarının özel muayenehanelerle bir ilişkisi bulunmadığını da dile getirerek, ''Sağlık hizmetlerini piyasalaştıran politikaların savunucuları, sorunu (gelirleri azaldığı için bağırıyorlar) sözleriyle propaganda edip, halkla sağlık emekçilerini karşı karşıya getirmeye kilitliyorlar. Bu oyunu bozacağız'' dedi. Hastanelerde, aciller ve yatan hastalar dışında sağlık hizmeti sunulmuyor. Yarınki görev etkinliği KOÜ Tıp Fakültesi bahçesinde gerçekleştirilecek.
Denizli:
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yüzde 100 katılım sağlandı. Denizli Devlet Hastanesi'nde de büyük oranda katılımın sağlandığı GöREV'e hastalar da destek veriyorlar.
Diyarbakır:
Özel Hastanelerde yüzde 70 katılım sağlandı. Devlet Hastanesi'nde katılım yüksek. Üniversite hastanesinde asistanlar ve ögretim üyelerinin katılımı yoğun oldu. Vatandaşların da destek verdiği etkinlik kapsamında saat 10.00 sıralarında bir basın açıklaması yapıldı.
Adana:
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde katılım oranı yüzde 100. Numune Hastanesi ve Adana Devlet Hastanesi'nde de katılım yüksek. Saat 11.00'de basın açıklaması yapıldı.
Antalya:
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde toplanan yaklaşık 200 sağlık çalışanı, İl Sağlık Müdürlüğü ''Tam gün yasası ve performansa dayalı ücret uygulamasını'' protesto etmek amacıyla İl Sağlık Müdürlüğü'ne yürüdü
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi, A Blok önünde toplanan sağlık çalışanları, ''Tam Gün Yasası ve Performansa Dayalı Ücret Uygulamasını'' tepki göstermek, ''özlük haklarının korunmasını'' istemek amacıyla başlatılan iki günlük iş bırakma eylemi kapsamında protesto gösterisinde bulundu. Ellerinde, ''İntörnlere nöbet sonrası izin hakkı'', ''Muhteşem Süleyman dizisine değil, muhtemel çöküşe bak'', ''Doktorunuz hasta iken siz nasıl iyi olacaksınız'', ''8 yıl oku milletvekili ol 11 bin lira maaş al,18 yıl oku doktor ol bin 500 lira maaş al'', ''Köle değil hekimiz'' yazılı pankartlar taşıyan sağlık çalışanları, slogan atarak İl Sağlık Müdürlüğü binasına kadar yürüdü.
Sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı ve topluma ücretsiz, nitelikli ve eşit sağlık hizmeti sunma talepleriyle iş bırakan çalışanların eylemi bugünde (Çarşamba) devam edecek. Bu sürede acil, yoğun bakım gibi servisler dışında hizmet verilmeyecek. Trafiğin tek taraflı kapanmasına neden olan sağlık çalışanları, İl Sağlık Müdürlüğü önünde yaptıkları basın açıklamasının ardından dağıldı. Bu arada iş bırakma eylemine Antalya’daki bazı sendikalar ve Antalya Nükleer karşıtı Platform da destek verdi.
Edirne:
Bugün ülke genelinde iki günlük greve giden sağlık emekçileri Edirne'de de çeşitli zorluklara karşın iş bırakıp alanlara çıktılar. Önce saat 13.00'de Edirne Devlet Hastanesi önünde bir basın açıklaması yapılarak, sağlık emekçilerine yönelik saldırılara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini ilan eden sağlıkçılar, ardından da Edirne Halk Kütüphanesi önünde bir basın açıklaması yaparak, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinde devam eden asistan eylemine destek vermeye gittiler.
Bu arada greve çıkan sağlık emekçileri birçok zorlukla karşılaştı. Edirne Devlet Hastanesi'nde çalışan sağlık emekçilerini bir gün öncede tek tek ziyaret eden hastane müdürü, greve katılmamaları yönünde tehdit etti. Hastane çalışanlarından aldığımız bilgiye göre başhekim talimatıyla hareket eden hastane müdürü, iş bırakmaya ve greve çıkmaya hazırlanan sağlık emekçilerini, "hakkınızda soruşturma açacağım" diyerek gözdağı vermeye çalıştı.
*
