Erdoğan, bölgenin hamiliği rolüne soyundu!
Erdoğan, Davutoğlu'nu 9 Ağustos Salı günü Suriye'ye göndereceğini belirterek, "Mesajlarımız artık kendilerine kararlı bir şekilde iletilecektir" dedi.Suriye'ye yönelik emperyalist kuşatma giderek sıkılaşırken, bölgenin hamiliği rolüne soyunan Türkiye'nin Başbakanı Erdoğan, "Suriye bizim iç meselemizdir. Sabrın sonuna geldik" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye yönetimini ziyaret edecek. Açıklama Başbakan Erdoğan'dan geldi. Erdoğan, Davutoğlu'nu 9 Ağustos Salı günü Suriye'ye göndereceğini belirterek, "Mesajlarımız artık kendilerine kararlı bir şekilde iletilecektir" dedi.
Erdoğan, bundan sonraki süreci de verilecek cevabın ve uygulamanın belirleyeceğini kaydetti.
Ordunun Ramazan ayının ilk günüyle birlikte başlattığı operasyonlara Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den 'sessiz kalınamaz' açıklaması gelmiş, ABD, Suriye'ye yaptırımları genişletmiş ayrıca Almanya ve Fransa ile yeni adımlar için anlaşmış; BM Güvenlik Konseyi'nden de bir kınama kararı çıkmıştı.
İstanbul'da katıldığı iftar programında konuşan Erdoğan, "Bugüne kadar birçok konuda 'Acaba halledebilir miyiz?', 'Acaba söylenenler yerini bulur mu?' diye çok sabrettik. Ama artık burada da sabrın son anlarına geldik ve bunun için de bu süreç içinde Salı günü Dışişleri Bakanı'nı Suriye'ye gönderiyorum. Kendileriyle orada gerekli olan görüşmeleri yapacaklar. Bu görüşmelerde mesajlarımız artık kendilerine kararlı bir şekilde iletilecektir. Bundan sonraki süreç verilecek cevaba ve uygulamaya göre şekillenecektir" dedi.
Erdoğan, "Çünkü biz Suriye konusunu bir dış mesele olarak, bir dış sorun olarak görmüyoruz. Suriye meselesi bizim bir iç meselemizdir. Çünkü bizim Suriye ile 850 kilometre sınırımız var, akrabalık, tarih, kültür bağlarımız var. Dolayısıyla burada olanlar, bitenler bizim asla seyirci kalmamıza fırsat vermez. Tam aksine oradaki sesleri duymak zorundayız, duyuyoruz ve tabii ki gereğini de yapmak durumundayız" diye konuştu.
Afrika'da yaşanan kuraklığın yol açtığı açlığa da değinen ve ilk yardım uçağının yarın gönderileceğini belirten Erdoğan sözü yine Suriye'ye getirerek şunları söyledi:
"Bölgemizde yaşanan büyük acılar 'yetsin artık' diyoruz. 30 sene önce yanı başımızda bir büyük acı yaşanmıştı da 'Hama'da bir bülbül öter, boynu vurulur' demişti değerli kardeşimiz merhum şair Cahit Zarifoğlu. 30 sene sonra bugün, kardeş dediğimiz o ülkenin, Suriye'nin o yaralı şehrinde, o büyük acının hem de bir Ramazan günü yeniden yaşatılmasını hangi akıl, hangi vicdan kabul eder?
"Var mıdır dünyaya, insanlığa bir sözünüz? Zulümle ne kadar payidar olunur? Demir kafesler ardında daha kaç gün hüküm sürülür? Çok manidardır demir kafesler ardından nice Müslümanlar biliyorsunuz idam sehpalarına götürüldü. Onları idam sehpalarına götürenler şimdi ayakta değil, sedyeyle bakın nereye gidiyor.
"Arapların bir sözü var. 'Men dakka dukka'. Böyle bir süreci dünya yaşıyor ama ibret alana ne kadar güzel. Ama ibret almayan için bu süreç çok zarar verir. Etrafınızda olup bitenler size hiç mi bir şey ifade etmiyor? Halkınızın üzerine kurşun yağdırarak kimi sevindiriyorsunuz? Evet, bunları söylemek, bu soruları sormak zorundayım.''
soL - Haber