"Light Apo"dan Erdoğan’a övgüler yağdıysa!..
Federasyoncu ve silahsız bölücü “Light Apo” Kemal Burkay, darbe sonrası kaçtığı İsveç’ten Türkiye’ye 31 yıl sonra geri döndü. “Light Apo” Burkay, Erdoğan’a övgü yağdırdı!Hükümeti yere göğe koyamadı
Federasyoncu ve silahsız bölücü “Light Apo” Kemal Burkay, darbe sonrası kaçtığı İsveç’ten Türkiye’ye 31 yıl sonra geri döndü. AKP’nin başlattığı açılım sürecinin tüm engellere rağmen süreceğine inandığını belirten Burkay, “Ben de bu açılım sürecine destek vermek istiyorum. Ülkeye geliş nedenim bu. Hükümeti attığı adımlar dolayısıyla cesaretlendirmek lazım” dedi. Sahneye ısınma turu!
Burkay, bebek katilinin “Artık yokum” dediği günlerde dönmesini “O sahneden çekiliyorsa ben sahneye çıkıyorum diye bir şey söz konusu değil” sözüyle açıkladı.
Burkay, Erdoğan’a övgü yağdırdı
Light Apo olarak adlandırılan ve federasyon fikrini savunan Kemal Burkay, AKP iktidarının davetinin ardından 31 yıl sonra yaşadığı İsveç’ten Türkiye’ye döndü. Taksim Hill Otel’e yerleşen Burkay, PKK açılımı konusunda hükümete destek olacağını söyledi.
Bebek katili Abdullah Öcalan’la kol kola olan Burkay, hükümetin başlattığı açılım sürecinin tüm engellere rağmen süreceğine inandığını belirterek, “Ben de buna destek vermek istiyorum. Ülkeye geliş nedenim budur” dedi. Kemal Burkay, şunları söyledi: “Bu kadar zaman ülkemden ayrı kalacağımı tahmin etmiyordum. Ancak şimdi dönüş koşulları oluştuğu için döndüm. 1993’te Özal’ın girişimiyle bir yumuşama olmuştu. Barış için önemli bir şans doğmuştu. Ne yazık ki bu şans heder edildi. İçeride ve dışarıda birtakım güçler, bu barış sürecini çıkarları için engelledi. Şimdi son 2-3 yılda bu şans tekrar önümüze çıktı. Ama bu süreci sabote etmek isteyenler hep sahnedeler. Her olumlu adımda birileri çıkıyor ve kanlı olaylar oluyor. Tüm bunlara rağmen umutsuz olmamalı.”
Cesaretlendirmek lazım
Burkay, bir soru üzerine, politikada sorunların çözümünde sadece kişilerin iyi niyetine bakılmaması gerektiğini, koşulların olgunlaşması, liderlerin cesur ve akıllıca davranmasının şart olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yaptığı açıklama önemliydi. Dedi ki, ’Kürt sorunu en önemli sorunumuz, bu sorun çözülmedikçe Türkiye düze çıkamaz ve bu sorun şiddetle değil diyalogla çözülür’. Bu, Türk siyaseti açısından bir kırılma noktasıydı. Sonra Başbakan Tayyip Erdoğan da aynı açıklamaları yaptı ve böylece Kürt açılımı konuşulmaya başlandı. Ama arkasından ’Kürt açılımı’ sözü geri alındı. ’Milli birlik açılımı’ dendi. Bu geri adımı da eleştirdim. Ama her şeyin de bir partinin ya da liderin iyi niyetine bağlı olmadığını biliyorum. Bir de AKP hükümeti iyi şeyler yapınca ne biz sosyalistler ne de Aleviler gereken desteği vermedik. Kürt kesiminden bir kısım da bu açılım sürecine destek vermedi, hatta TRT 6’dan bile rahatsız oldular. Hükümeti attığı adımlar karşısında cesaretlendirmek lazım. Hükümet en ufak bir adım attığında kendisine toptan bir cephe açılıyor.”
Yeniçağ
*
