Eğitimi gericileştiren AKP'nin, Milli Eğitim hayalleri..
Eğitimi gericileştiren AKP, meydanı şimdi de para babalarına bırakma hesaplarını yapıyormuş...Yeni hükümetin en tartışmalı isimlerinden
biri olan Milli Eğitim Bakanı,
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, “Mesleki eğitimi piyasa aktörlerine bırakma politikası üzerinde duruyoruz” derken, iş dünyasının kendisinin işin direksiyonuna oturması gerektiğini söyledi.Dinçer, hayalinin ise okulları patronların kurması olduğunu açıkladı.
Eğitimi piyasaya terk etme adımları
Yeni hükümetin en tartışmalı isimlerinden biri olan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eğitim alanını tamamen piyasaya terk etme yönünde attığı hızlı adımları sürdürüyor. Dinçer mesleki eğitimin geleceğine ilişkin yaptığı açıklamalarda, mesleki eğitimi piyasaya terk etmek istediklerini, piyasanın hangi tür elemana ihtiyacı varsa onu yetiştirmek istediklerini kaydetti.
Dinçer yaptığı açıklamalarla özellikle öğretmenlerin tepkilerini çekerken, attığı önemli adımlarla yeni döneminde AKP'nin Milli Eğitim Bakanı olarak görevlendirilmesinin eğitimin tamamen piyasaya terk edilmesi yönünde özel bir anlamı olduğunu da daha açıkça ortaya koyuyor. Dinçer son olarak mesleki eğitime ve meslek liselerine ilişkin yaptığı açıklamalarda, bu alanı tamamen patronlara terk etmek istediğini açıkça ifade ediyor.
Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre, Dinçer, mesleki eğitimde köklü değişikliğe gideceklerini belirterek, “İşadamlarının mesleki eğitimin direksiyonuna geçmesini istiyorum. İş dünyası, ihtiyaç duyduğu elemanın eğitiminde söz sahibi olmalı. Biz sadece müfredatı belirleriz” şeklinde konuştu. Bir süredir mesleki eğitimi doğrudan sermaye kesimlerine bağlamak yönünde önemli adımlar atan AKP hükümetlerinin yeni Bakan Dinçer döneminde bu meseleyi tamamen ‘çözeceği’ anlaşılıyor.
Meslek lisesi öğrencilerine kölelik geliyor
Dinçer yaptığı açıklamada, mesleki eğitimi pisaya aktörlerine bırakma politikası üzerinde durduklarını ifade ederken, “İş dünyası kendisi direksiyona oturmalı. Milli Eğitim müfredatı belirlesin, pratik tarafı da işadamının atölyesinde yapsın. Hangi tür eleman ihtiyacı varsa işadamı söz sahibi olsun” dedi.
Dinçer açıklamalarında, artık klişe bir argüman haline gelen “mesleki eğitimde en büyük sorunun piyasa ihtiyaçlarına uygun eleman yetiştirememek olduğu” iddiasinı dile getirirken, meslek okullarında okuyacak öğrencilerin ucuz, hatta bedava işgücü olarak çalışmasını beraberinde getirebilecek bir uygulamaya ilişkin de şu açıklamaları yaptı: “Mesleki eğitimde bizim çocuklarımıza mesleki kabiliyetlerini geliştirmede önemli bir sorun atölyelerimiz. Atölyeler açılıyor ama teknolojisi çok hızla eskiyor... Atölye açmayayım. Teorik derslerin verildiği okullar açılsın. Ama bu okullar mutlaka işletmelere yakın yerlerde açılsın. İşletmeler kendisi atölye haline gelsin. Teşvik, destek verelim. Başka türlü destek vereceksek bunları yapalım. Organize sanayi bölgeleri, teknoloji merkezleri yani işletmelerin yoğunlaştığı semtlerde meslek okulları olsun. Oradaki işletmelerin kendisi ise atölye olarak çalışsın. Böylece biz çocuklar için bir dünya masraf etmeyelim, onların yerine meslek okulları açalım, işadamları ihtiyaç duyduklarını bizzat yetiştirsin. Hukuki olarak bunu tartışıyoruz şimdi.”
Dinçer’in hayalleri!
Dinçer yaptığı açıklamalarda bir hayali olduğunu daha söylerken onun da artık okulları da meslek örgütlerinin, şirketlerin açması olduğunu ifade etti. Dinçer bu konuya ilişkin de şu açıklamaları yaptı: “Bu okulları niçin ben açayım? Bu okulları meslek örgütleri açsınlar. Büyük şirketler, mesela Koç, Sabancı gibi büyük holdingler kendi ihtiyaç duydukları meslek okullarını niçin açmıyorlar? Beko, Vestel otursun hakikaten kendi ihtiyaç duyduğu okulları açsın, kendi ihtiyaç duyduğu alanda eleman yetiştirsin. Eğer iş dünyası bunu yapma konusunda tereddüt geçirirse uzak kalırsa bir projem daha var. O zaman da öyle bir şey yapayım ki okulu kendisi kursun, bana kiralısın. Okulun bazı alan hizmetlerini bana sunsun, ama eğitimi kendisi üstlensin. Bunun gibi birçok alternatif üzerinde çalışıyoruz. Bir gerçek var ki, mesleki eğitime yeni bir model geliştirmek zorundayız.”
Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevlerini ve teşkilat yapısını tamamen değiştiren 652 sayılı kararname ile Bakanlığın eğitimde eğitim ve öğretimi kapsayan çekirdek hizmetler dışında okul binasının kendisi de dahil olmak üzere dışarıdan hizmet kiralamasının yolu açıldı.
.
