Bakanlığa ulaşan listelerle usulsüz atama yapılıyor

Kadro dışı bırakılarak bir gecede usulsüz şekilde sürgün edilen binlerce öğretmen harekete geçiyor. Hiçbir kritere ihtiyaç duyulmadan gerekçesiz okullarından edilen eğitim emekçileri dava açacak...

AKP'nin 'proje okulları' garabeti: Bakanlığa ulaşan listelerle usulsüz atama yapılıyor

SivriSinekCaz

AKP, ilk olarak 2014 yılı Ocak ayında "Proje Okulu"nu duyurdu.


soL'dan Aslı İnanmışık'ın haberinde, Yurt genelinde tespit edilen çok sayıda lise Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlandı ve böylelikle liselerin öğretmen atama ve idareci belirleme yetkileri doğrudan bakanlığa verildi.

MEB’in verilerine göre şu an 2 bin 300 okulun adı "Proje Okulu". Bu okullarda toplam 79 bin 286in üzerinde öğretmen, 5 binin üzerinde yönetici görev yapıyor.

Projeyle ilk kıyım İstanbul Erkek Lisesi'nde yapıldı. "Proje Okulu" kavramını kendisinin bulduğunu söyleyen Bakan Yusuf Tekin, o dönemde müsteşar olarak görev yapıyordu.

İktidar, tarihi ve köklü liselerde kadrolaşmayı sağlamak üzere ilk hamlesini 2014'te bir gecede 50 bin okul yöneticisini görevden alarak yapmıştı. İdari düzeyde kadrolaşan AKP şimdi de puan üstünlüğü ya da herhangi bir kritere bakmadan, daha önce atadığı bu yöneticilerin bakanlığa gönderdiği isimler üzerinden yeni bir adım atıyor.

Böylelikle sınırsız yetkileri ve kural tanımazlıklarıyla neredeyse her bir öğretmenin atamasına doğrudan Bakan Tekin onay vermiş oluyor.
Binlerce öğretmen bir gecede sürgün edildi, çoğu muhalif

AKP, bu okullarda istediği kadroyu oluşturma olanağına kavuşsa da öğretmenler açısından şimdiye kadar pek geniş çaplı bir adım atılmamıştı.

Önceki gün Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı, "2025 yılı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme" sonuçlarının açıklanmasıyla atama sonuçlarını gören eğitim emekçileri atamaların kritere değil torpile dayanarak yapıldığını fark etti. 20 binden fazla öğretmen görev süresi uzatılmadığı için şu anda "norma fazlası" olarak kadro dışı bırakıldı. Kadroları illerdeki milli eğitim müdürlüklerine çekildi. "Fazlalık" olarak gösterilip başka okullara tercih yapmaya zorlanan eğitim emekçilerine ise öğrencileri ve mezunlar sahip çıktı, eylemlere başladı.

Eğitim sendikaları atamalarda muhalif öğretmenlerin başka okullara gönderildiğini, atamalarda liyakatin hiçe sayıldığını, yeri değiştirilen öğretmenlerin çoğunun "muhalif" olduğunu duyurdu. Yeniden ataması yapılmayan öğretmenler arasında daha önce iş bırakma eylemlerine katılan eğitimciler de var. Okullar arasında "özel program ve proje uygulama okulu" ayrımına son verilmesi gerektiği vurgulandı.

Öğretmen atama ve yönetici görevlendirme süreçlerinin tüm eğitim kurumlarını kapsayacak şekilde tek bir yönetmelikle yasallık, belirlilik, objektiflik ve sürdürülebilirlik ilkelerine uygun hale getirilmesi gerektiği dile getirildi. 

Eğitim emekçileri dava açmaya hazırlanıyor

Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yaparak proje okulu atamalarının ''keyfi yapıldığını'' ve ''kriterlere dayalı olmadığı'' gerekçesiyle iptal edilmesi çağrısında bulundu. Sendika Genel Başkanı Kadem Özbay, "Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimdeki sorunları çözmek yerine bilinçli olarak yeni sorunlar yaratmaya devam etmektedir. Atamaya dair objektif hiçbir kriteri bulunmayan proje okulları, siyasetin ve yandaş sendikaların keyfi şekilde makam, koltuk dağıtmak için kullandığı bir garabete dönüşmüştür" diye konuştu.

Eğitim emekçileri dava açıp eylem yapmaya hazırlanıyor.
'Milli Eğitim Bakanı eline yüzüne bulaştırdı'

Eğitim-İş Genel Özlük-Hukuk ve TİS Sekreteri Yeliz Toy, "kadro dışı bırakılan binlerce öğretmenin başka okullara tercih yapmaya zorlandığını belirtti. Tercih yapmamaları halinde resen atamalarının yapılacağını ifade eden Toy, yeniden atama süreciyle ilgili atılan adımların usule aykırı olduğunu söyledi.

"Milli Eğitim Bakanı eline yüzüne bulaştırdı" diyen Yeliz Toy, 9-10 Nisan'da tüm "norm fazlası" öğretmenlerin listesinin yayınlanması ve kendilerine tebliğ edilmesi gerekirdi. Ancak bakanlık binlerce öğretmene bu durumu dahi tebliğ edemedi. Üstelik bir yandan takvim işledi. Şu anda tercih yapması gereken pek çok öğretmene zamanında tebligat yapılamamış oldu" şeklinde konuştu.

Toy, bu panik ve usulsüzlüğün sonucu olarak Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü örneğini vererek, bazı yerlerde öğretmenlere "kısa mesajla", What'sApp gibi gruplarla ya da sosyal medya bilgilendirmeleri üzerinden tebligat yapıldığını söyledi. Bunun usule aykırı olduğunu vurgulayan Toy, gerekçe gösterilmeden usulsüzce yapılan bu değişikliğin hak kaybına yol açtığına işaret etti.

WhatsApp%20Image%202025-04-12%20at%2015.22.27.jpeg
Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün mesajla ilettiği usule aykırı tebligat bildirimi.

Her şeyi bakanlık belirliyor: Tercih yapılacak ve yapılmayacak yerler belli

Bir şekilde tebligata ulaşan eğitim emekçilerinin görev yeri seçmek için çok fazla tercihi yok. Bakanlığın bu noktada da usule aykırı davrandığını söyleyen Yeliz Toy şöyle konuştu:

"Yönetmeliği olmamasına rağmen 'Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda yer alıyor' diyerek ve sözleşmeli öğretmenlik yönetmeliğine atıfta bulunarak öğretmenler için ilçe grupları oluşturuldu. Bakanlık öğretmenlerin sadece gidebilecekleri yerleri değil, gidemeyecekleri ilçeleri de bu grubun içerisine almış. 'Ya tercih yapacaksınız ya da ben atayacağım' diyor aslında.

Bu okullar arasında 150 kilometre mesafe olan, 4 vasıta değiştirerek ulaşamayacağınız mesafede olan yerler var. Mağduriyet sadece kendi okullarından edilmeleri ve hak kaybı yaşamaları da değil. Bu insanlar bazılarının mazeretleri de göz önüne alınmadan, tüm düzenini değiştirmek zorunda kalacak.

Gerekçesiz yer değişikliği: Öğretmenler dava açacak

Yeliz Toy, söz konusu değişikliğin hiçbir mantıklı açıklaması olmadığının da altını çizdi. 

"Ortada bir proje var ama bu proje AKP'nin eğitim alanından yararlanarak toplumu dönüştürme projesi" diyen Toy, süreci Bakan Tekin'in 2014'ten bu yana devam ettirdiğine işaret etti, "Fırsat kolluyorlardı, hamleler yapıp adım attılar" dedi. 

İstanbul Erkek Lisesi'nde yıllar önce uygulanan bu yönteme ilişkin yargı yoluna gittiklerini, daha sonra pek çok öğretmenin açtıkları davayı kazanarak okullarına geri döndüğünü hatırlatan Toy, yeniden binlerce öğretmenin dava açmaya hazırlandığını duyurdu. Kurumsal olarak açacakları davalar olduğunu da belirtti.

İdarenin "sınırsız yetki kullanması"na mahkemelerin engel olduğunu söyledi.

'Hiçbir kritere ihtiyaç duyulmuyor, Milli Eğitim'de kaos var'

O dönemde yapılan itirazlar sonucu proje okulları için bir yönetmelik çıkarıp burada öğretmenlerin "4 yıl çalışabileceği"nin belirtildiğini, sonra bunun bir 4 yıl daha uzatıldığını ifade eden Yeliz Toy, bu sürenin 2023 yılında tamamlandığını, o dönem seçim nedeniyle adım atılmadığını da dile getirdi. "Bakanın yetki kullanması tam da şu anda ülkedeki tek adam örneğine benziyor. Hiçbir kritere ihtiyaç duyulmuyor. 'Ben yaptım oldu' anlayışı hakim" diye konuştu.

Toy, proje okulları içerisinde "tek bir proje üretmeyen" çok sayıda imam hatip lisesi olduğuna da dikkat çekti. 

"Milli Eğitim'de kaos var. İl Milli Eğitim müdürlükleri yönetilemiyor. Proje okulları iptal edilmelidir. Verilen mücadeleyi sadece öğretmenlerin vermesi de mümkün değildir. Bugün olduğu gibi öğrenciler, hatta veliler, mezunlar yani halk destek olmadan tek başına bu organizasyonu yenemeyiz" dedi.

➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..
.com/img/a/