Atatürk ve İnönü düşmanlarına tokat!
Atatürk ve İnönü düşmanlarına tokat gibi karar!..
'Mehmet TÜRKER '
Şimdi de ortaya bir “ecdat” hayranlığı çıktı!..
Ancak bu hayranlık, bilime, buluşlara, uygarlığa, demokrasiye değil, savaşlara, fetihlere, at üstünde kılıç sallamalara!..
Zaten bunun içindir ki, AKP’li hemen her belediye başka işi gücü yokmuş gibi mehter takımı kurdu!..
Üçüncü sınıf çadır tiyatrosu kostümüyle güya ecdadı canlandırıyorlar, ama aslında küçük düşürdüklerinin farkına varamıyorlar!..
* * *
AKP iktidarıyla birlikte asker düşmanlığı ve cumhuriyetin ilk dönemiyle devrimleri kötüleme modası başladı!..
Atatürk’ün adını ağızlarına almaya cesaret edemeyenler, onun en yakın silah ve siyaset arkadaşı, Kurtuluş Savaşı Kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı büyük Devlet Adamı İsmet İnönü’ye dil uzatmaya, hatta hakaret etmeye başladılar!..
Bunun bir ölçüde bayraktarlığını da Tayyip Bey yaptı!..
İkinci Dünya Savaşı’nın yokluk yıllarını, 2012 Türkiye’si ile mukayese etmekten çekinmedi, “ekmek karnesi” edebiyatı yaptı!..
* * *
O bunları yapar da seçtiği-seçtirdiği vekiller geri durur mu?..
Bunlardan Mehmet Metiner adlı şahıs, Meclis’te “Ebedi Şef-Milli Şef faşizmi” deyince olay çıkmış ve CHP Milletvekili Ali Rıza Öztürk de “Faşist sensin” diye cevap vermişti!..
Mehmet Metiner adlı şahıs “Yavuz kiracı ev sahibini bastırır” lafına uygun olarak kendisine hakaret ettiği iddiasıyla Öztürk’e 10 bin liralık tazminat davası açmıştı!..
Davaya bakan yargıç, bütün hilafet hayranlarına, padişah kulluğuna hasret kalanlara ve kuyruk acısı olanlara ibret olacak bir karar vererek tazminat davasını reddetti!..
* * *
Yargıcın verdiği kararın metni şöyle:
“Metiner’in ebedi şef ve milli şef diye nitelendirdiği kişilerin Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü olduğu aşikardır…
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu eşsiz kahraman Atatürk’e saygı esastır.
Ülkenin o günlerdeki koşulları değerlendirildiğinde, ülke bütünlüğünün korunabilmesi, gerçekleştirilen devrimlerin yerleştirilmesi için yapılanları faşizmle suçlamak haksız ağır bir ithamdır. Öztürk’ün, Atatürk’e sahip çıkarak davacıya sert sözler söylemesi haklı sebeplere dayalı tepkidir.”
Dört dörtlük bir karar!..
* * *
Atatürk ve İnönü’ye saldıranlar bu karardan sonra kendilerinden utanmaları gerekirken, epey hırslanacaklardır!..
Bu durumda kararı veren yargıcın başına acaba bir şeyler gelir mi?..
Tipleri iyi tanıdığımızdan, bu kararın intikamını almak için harekete geçebilirler!..
Balyoz, Ergenekon, Deniz Feneri e.V davalarını soruşturan savcılar ile adil kararlar veren Ağır Ceza Mahkemeleri Başkanlarının başına neler geldiğine gördükçe, Atatürk ve İnönü düşmanlarının bu kararı veren yargıca diş bileyeceklerini tahmin etmek hiç de zor değil!..
Ama biz, bu kararı veren yargıcı yürekten kutluyoruz…
Tayyip Bey ve Bizans’ın kadınları!..
Tayyip Bey ecdadın, dolayısıyla Muhteşem Yüzyıl dizininin peşini bırakmıyor!..
Padişah Abdülmecit’e “dedem” dediğine, “Kanal İstanbul” projesini o istediği için aklına getirdiğine göre, elbette Fatih Sultan Mehmet de, Kanuni Sultan Süleyman da onun büyük büyük dedesi oluyor!..
Padişah torunu olmak bu devirde kolay değil savunmak gerekir, o da öyle yapıyor!..
Dün “Türkiye İnovasyon Haftası” açılışında yaptığı konuşmada yine TV dizine takmış, dedelerini savunmuş ve bir örnek vermiş:
“Bizans’ın hanımları Fatih Sultan Mehmet’i karşılarken ‘Başımızda kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederiz’
demişlerdir”
* * *
İmam hatip terbiyesi aldığı için “Bizans’ın kadınları” diyemiyor, “Bizans’ın hanımları” demek nezaketini (!) gösteriyor da, acaba kimmiş bu hanımlar?..
Biz tarihi bilmediğimiz için böylesi tevatürden de bir şey anlamıyoruz!..
Ama asıl sorun, Bizanslı kadınlar ile TV dizisi arasındaki ilgi…
Tayyip Bey’e göre diziciler, tarihi haremden ibaret görüyorlarmış!..
Ama o haremde Bizanslı kadınlar da vardı!..
Acaba bu kadınların kavuk-sarık aşkı da oradan mı geliyordu?..
Sözcü
