Bir AKP’li Hizbullah AKP ilişkisini ortaya koydu
Kasım ayı sonunda Aksiyon Dergisi’nde yer alan bir köşe yazısında Hizbullah ve AKP ilişkisi üstelik bir AKP’li tarafından açıkça ortaya konuldu. Hizbullah’ın AKP iktidarında nasıl toparlandığı, AKP içinde nasıl siyaset yaptığı ve son partileşme süreçlerinin getirileri raporda açık biçimde tartışıldı.Hizbullah AKP iktidarında işte böyle güçlendi!
Kasım ayı sonunda Aksiyon Dergisi’nde yer alan bir köşe yazısında Hizbullah ve AKP ilişkisi üstelik bir AKP’li tarafından açıkça ortaya konuldu. Hizbullah’ın AKP iktidarında nasıl toparlandığı, AKP içinde nasıl siyaset yaptığı ve son partileşme süreçlerinin getirileri raporda açık biçimde tartışıldı.
Aksiyon Dergisi’nde Ahmet Taşgetiren imzası ile yayınlanan köşe yazısında bir AKP mensubunun Hizbullah raporuna yer verildi. Taşgetiren’in “Bir Müslüman gözü ile hareketin gelişme seyrini incelemiş” sözleriyle açıkladığı rapordan yapılan alıntılar, Hizbullah'ın AKP iktidarındaki gelişimini de gözler önüne serdi.
AKP İKTİDARINDA TOPARLANMA
Hizbullah’ın 1998 yılında Beykoz operasyonu sonrasında büyük darbe aldığının belirtildiği raporda, Hizbullah’ın 2002 sonrası silahlı mücadeleye son vererek legal alana adapte olmaya çalıştığı ileri sürüldü.
Rapordaki şu bölüm ise Hizbullah’ın AKP iktidarında nasıl toparlandığına işaret ediyor:
“AKP iktidarının ilk yıllarında sessiz sedasız toparlanma süreci yaşayan örgüt, 2004’ten sonra sosyal birtakım adımlar atarak ilk defa hem siyaset hem de sivil toplum alanında görünür olma belirtileri göstermiştir. 2005’te bölgede mensuplarının AKP teşkilatlarında görev almasına da müsaade etmiştir. Bu tarihte ve sonrasında ilki Mustazaflar Derneği olmak üzere değişik isimlerle birçok dernek kurulmuştur.”
Kuran kursları, yardımlar ve örgütlenme
Örgütün bu süreçte cezaevlerindeki üyelerine ve ailelerine, kenar semtlerde yaşayan insanlara yardımlar yaptığına değinilen raporda, bu yardımların nelere yol açtığı ise şöyle açıklandı:
“Bu yardımlar sayesinde AKP siyasetinin bir türlü hâkim olamadığı kenar semtlerde varlıklarını doğal bir şekilde korumuşlardır. Yine kenar semtlerde Kuran kursu, medrese benzeri yapılarla çok çalışarak genç kuşağı cemaatlerine kazandırmaya devam etmişlerdir. Dünyanın herhangi bir yerinde Peygamber/Kur’an aleyhine yapılan eylemler protesto edilmiş, Peygamberimizin (sav) kutlu doğumu münasebeti ile yüz binleri aşan kitleler bir araya getirilebilmiştir. Bu faaliyetler hem geçmişi unutturma açısından önem kazanmış hem de geçmişi bilmeyen gençler daha kolay/fazla etki alanına girebilmiştir.”
2007 seçimlerinde AKP’ye destek
Hizbullah’ın toparlanmasının ardından 2007 seçimlerinde AKP’ye destek verdiğine değinilen raporda, 2009 yılında Hizbullah’a karşı yapılan operasyon eleştirilerek bu durumun Hizbullah’ı AKP’den uzaklaştırdığı ifade edildi:
“2009 yerel seçimleri öncesi Türkiye’nin birçok ilinde hukuki alt yapısı yetersiz ve bireysel mağduriyetlere yol açan Hizbullah operasyonları yapıda reaksiyona yol açmış ve AKP’ye ilk tepkiler belirmeye başlamıştır. Ardından gelişen süreçlerde örgütün AKP’de görev alan mensupları/sevenleri bölge genelinde geri çekilmişlerdir. 2009 yerel seçimlerinde sandığa gitmeyen hareket üyeleri bu şekilde yürütülen yargısal operasyonları protesto etmişlerdir. 2009 yerel seçimlerinde AKP’nin bölgede BDP’ye nazaran gerilemesinin etkilerinden biri de bu faktördür."
"Hareket, Mustazaf Der’in kapatılmasını fırsat bilerek uzun süredir hazırlığını yaptığı siyasileşme sürecini ilan etmiştir” denilen raporda örgütün hedefleri şöyle sıralanıyor:
“Kendileri, Türk ve dünya kamuoyunda Kürtlerin yasal ve meşru temsilciliğinin BDP/PKK uhdesine terk edildiğini belirterek sistem nezdinde meşrulaşmak, AKP nezdinde ciddiye alınmak, Kürtlük ve Kürtler adına meşru bir temsilci/muhatap olabilmek, meydanı da PKK/BDP’ye bırakmamak için partileştiklerini ifade etmektedirler.
Hareket bünyesinde şu an her ilde ortalama 10 sivil toplum kuruluşu, ulusal yayın yapan bir televizyon, bir gazete ve yardım kuruluşları mevcuttur.”
“Bölge siyasetini yeniden kuran bir etki yaratacak”
Raporda, kurulacak partinin bölge siyasetini yeniden kuran bir etki yaratacağına işaret edilirken, Kürtçe’nin 2. resmi dil olması, ilköğretimde başörtü ile çocuklar okula göndermesi, federasyon talebi gibi adımlar atılabileceğine dikkat çekildi.
“Devletin resmi birimleri Batman için 10-15 bin kişilik kemik bir seçmen kaynağından bahsetmektedirler” denilen raporda şu ifadeler yer aldı:
“Hareketin şu anda bile uluslararası alana çıkıp başta İhvan olmak üzere sair İslami hareketlerle diyalog kurmaya çalıştığını da bilmekteyiz. Yeni Partinin kendi kemik tabanı dışında ilk hedefinin AKP ve Saadet Partisi tabanı olacağı açıktır. AKP’den alacakları oy miktarının yüzde 5’i geçmeyeceğini düşünmekle birlikte politik etkisinin çok daha yüksek olacağını görmekteyiz.”
Kurucuların kendi aralarında ‘Hükümetle ilişkileri nasıl kazasız belasız yönetiriz? Acaba partileşmeden önce onları da ziyaret etsek mi?’ diye tartıştıklarını da bilmekteyiz.”
BDP’ye karşı neler yapar?
Raporda BDP’nin AKP’ye karşı üstün olduğu ve kimi yerlerde siyaset yaptırmadığı belirtilirken, bunun Hizbullah’a karşı yapılamayacağı ise raporda şu ifadelerle yer buldu:
“PKK/BDP’nin sokak hakimiyetini AKP’ye karşı acımasız olarak kullandığı, girişi yasak mahalleler oluşturduğu (özellikle 2011 seçiminde her ilde birçok mahalleye AK Partili siyasetçiler girememiştir), fiili saldırılar düzenlediği dikkate alındığında aynı yöntem ve baskıyı, özellikle bazı illerde, bu yeni partiye karşı kuramayacakları açıktır. Dolayısı ile gerek sokakta, gerekse de sandık başında BDP hâkimiyeti kırılacaktır. Siyasal gerilim artık 2 parti yerine 3 parti arasında paylaşılacaktır.
“PKK/BDP’nin AK Parti’ye karşı uyguladığı alan baskısı ve şiddetini bu hareket kabul etmeyecektir, buna tevessül edilmesi halinde misliyle cevabını vermekten ve sonucu ne olursa olsun kavga ve çatışmaya girmekten kaçınmayacaklardır.”
“Bu partinin oluşturacağı yeni söylemin zaten var olan Kürtlerdeki kimlik bilincini katlayarak artıracağı, sorunun bir an önce kalıcı olarak halledilmemesi halinde bölge ile merkez arasındaki kopuşu sert biçimde besleyeceği öngörülebilir.”
“Bugüne kadar Kürt İslamcılar bir şekilde Türkiye merkezli cemaatlere eklemlenmiş idi, bölgesel cemaat sayısı çok az idi. Bu hareketle birlikte bırakın Kürt İslamcılığı, Kürtçü İslamcılığı tetikleyecek bir tablo ile karşılaşabiliriz.”
AKP’ye “ne yapmalı” önerisi
Raporun son bölümünde “Ne yapmalı?” diye bir başlık konmuş. Bu bölümde AKP’ye şöyle bir öneride bulunuluyor:
“Bölge teşkilat ve temsilcilerinin özgürlükçü, demokrat, başta İslami cemaatler olmak üzere farklı kesimlerle özgüven içerisinde iletişimde bulunacak kişilerden oluşturulması, merkezi söylemde Uludere benzeri vahim hatalardan kaçınılması orta vadede seçmen geçişini engelleyecektir."
soL-Haber