ABD kontrolünde müzakere!
ABD’nin geçen yılın sonlarında başlattığı Kürt operasyonu, müzakere sürecinin arka planını da aydınlattı. Eski Dışişleri Bakanı Rice’ın yazdığı bir makale ve ‘’bölünme’ tehdidiyle başlayan süreçte Clinton ‘daha fazla sorumluluk’ çıkışı yapmış ve Obama da Erdoğan’a 2013 için açık bir ev ödevi vermişti.Müzakere sürecine Amerikan kontrolü!
2012 sonunda “Kürt kartı”nı koz yapacağının sinyallerini veren ABD, müzakere sürecindeki rolünü artık gizlemiyor.
Obama’nın Erdoğan’a “Liderlik fırsatını çarçur etme, bu işi çöz” diye verdiği 2013 ev ödevi için Dışişleri Sözcüsü Victoria Nuland da devrede: “Konuyu geniş yaklaşımla ele alması için Türkiye’yi teşvik ediyoruz”
İşaret fişeğini Rice çakmıştı
ABD’nin geçen yılın sonlarında başlattığı Kürt operasyonu, müzakere sürecinin arka planını da aydınlattı. Eski Dışişleri Bakanı Rice’ın yazdığı bir makale ve ‘’bölünme’ tehdidiyle başlayan süreçte Clinton ‘daha fazla sorumluluk’ çıkışı yapmış ve Obama da Erdoğan’a 2013 için açık bir ev ödevi vermişti.
Geniş yaklaşım gerekiyormuş
O hızla girişilen müzakereler gündeme otururken, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland’dan sürecin hem öncesi hem sonrasına dair çarpıcı açıklamalar geldi: Görüşmeler, pozitif gelişme. Sürecin PKK’lılarla temas kurularak daha geniş bir yaklaşımla ele alınması için Türkiye’yi teşvik ediyoruz.
Olası bir ilerleme bizi ilgilendirir
Türk hükümetinin, ülkesindeki “Kürt nüfusuyla ilgili konuyu etraflı biçimde ele almasını görmek istediklerini” belirttiklerini hatırlatan Nuland, “Kendilerine desteğimizi sürdürüyoruz. Elde ettikleri herhangi bir ilerleme bizi daima ilgilendirir” dedi. Nuland, hükümetin kendilerini bilgilendirdiğini de açıkladı.
Bir kez daha petrol uyarısı geldi
Öte yandan Ankara’yı Erbil yönetimiyle yaptığı petrol ticareti için de uyaran Nuland, “Bağdat’ın onayı olmadan Erbil’den petrol ihracatını desteklemiyoruz” ifadesini kullandı. Hem ABD şirketlerine hem de Türk Hükümeti’ne aynı şeyi söylediklerini belirten Nuland, bu görüşlerinin değişmediğini vurguladı.
Amerika, müzakere sürecine de müdahil
ABD, müzakere sürecindeki rolünü artık gizlemiyor. Obama’nın Erdoğan’a “Bu işi çöz” diye verdiği 2013 ev ödevi için Dışişleri Sözcüsü Victoria Nuland devreye girdi
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, İmralı’daki görüşmeleri değerlendirirken, İmralı ile müzakere sürecine de müdahil olduklarının ip uçlarını verdi. Nuland, “Görüşmelerin, pozitif gelişme olduğunu düşünüyoruz. Terör meselesini, Kürtler ve diğer marjinal toplumlarla temas kurarak geniş yaklaşımla ele alması noktasında Türkiye’yi teşvik ediyoruz” dedi. Nuland, Türk hükümetinin, ülkesindeki Kürt nüfusuyla ilgili konuyu etraflı biçimde ele almasını görmek istediklerini bir süredir belirttiklerini de hatırlattı. Nuland, “Türk hükümeti, görüşmelerle ilgili yardım konusunda sizinle bağlantı kurdu mu” sorusu üzerine, hükümetin kendilerini sadece bilgilendirdiğini söyledi.
ABD olarak, PKK ile mücadelesinde Türkiye’nin yanında olduklarını anımsatan Nuland, “Kendilerine desteğimizi sürdürüyoruz. Elde ettikleri herhangi bir ilerleme bizi daima ilgilendirir” dedi. Nuland, Türk hükümetinin kendilerinden destek taleplerine açık olduklarını da kaydetti.
Obama’dan ev ödevi
Bilindiği gibi, ABD Başkanı Obama, Türkiye’ye yeni yılda “daha fazla sorumluluk” yükleyeceklerini açıklamış, “Yanlış istikamete gitme, 2013’te Kürt meselesini çöz” mesajı vermişti. New York Times ve International Herald Tribune’de yayımlanan yorumda ise “Türkiye, liderlik yapma fırsatını çarçur edecek mi?” sorusuna yanıt aranırken, Erdoğan’a sertlik dozu yüksek bir dille eleştiriler yöneltilmiş, “Kürt azınlığına mensup 10 binden fazla kişi cezaevinde. Kürt ayaklanması 40 bin insanın ölümüne yol açtı. Bütün bunlara rağmen Obama yönetimi, Erdoğan’ı desteklemeyi sürdürüyor. İnsan hakları grupları Türkiye’nin bölge için model oluşturduğu savını sorgularken ABD, sessiz kalmaya devam ediyor” mesajı verilmişti.
ABD’den Kürt kozu
Amerikan Ulusal İstihbarat Ofisi raporunda ise Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda “Kürdistan’ın yükselişi” nedeniyle bölünebileceği öne sürülmüştü. Bilindiği gibi eski ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, 2003’te yaptığı açıklamada, “Türkiye dahil, Orta Doğu’da 22 ülkenin sınır ve haritaları değişecek” diyerek Büyük Ordaodğu Projisi’ni (BOP) sahneye koymuştu. Rice, yürüyen projenin geldiği noktayı ve bundan sonra neler olabileceğini ise Washington Post’a yazdığı makalede açıklamıştı. Daha sonra göreve gelen Hillary Clinton da Ankara’ya aba altından “Kürt kartı”nı gösterip, “Türkiye, Suriye’de hiçbir şey yapılmamasının PKK uzantısı Kürtleri güçlendirmesinden inanılmaz biçimde endişeli” diyerek, Ankara’ya karşı bu hassasiyeti koz olarak kullanacaklarını ilan etmişti.
Barzani’nin petrolü Türkiye’yi hedef yaptı
K. Irak Kürt yönetiminin Türkiye’ye tankerlerle ham petrol ihraç edip, petrol ürünleri almasını, Bağdat kaçakçılık olarak niteledi. ABD de Türkiye’yi merkezi yönetimden izin alınması için uyardıklarını açıkladı
Kuzey Irak’ın 8 Ocak’ta tankerlerle Türkiye’ye petrol ihrac edmeye başlayarak, karşılığında gaz yağı gibi petrolü rünleri ithal etmesi, Bağdat ile Washington’un tepkisine neden oldu..
Irak Petrol Bakanlığı, ham petrol, doğalgaz ve petrol ürünlerinin Irak’tan ihracat ve ithalatına yetkisi olan tek kurumun Irak Milli Petrol Şirketi (SOMO) olduğunu belirterek, Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin tankerlerle Türkiye’ye yaptığı petrol ihracatının kaçakçılık olarak nitelendirdi ve buna karşı yasal işlem başlatabileceğini duyurdu.
Yasal işlem yapılacak
Bağdat hükümeti yaptığı açıklamada, 1976’da çıkarılan 101 no’lu ve 1987’de çıkarılan 272 no’lu kanunlara göre, ham petrol, doğalgaz ve petrol ürünlerinin Irak’tan ihracat ve ithalatına yetkisi olan tek kurumun Irak Milli Petrol Şirketi (SOMO) olduğunu belirterek Türkiye’ye yapılan ihracat “kaçakçılık” olarak nitelendirildi. Yazılı açıklama yapan Irak Petrol Bakanlığı, Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin kamyonlarla Türkiye’ye yaptığı petrol ihracatına karşı yasal işlem başlatabileceğini duyurdu. Yazılı açıklamasında herhangi bir şirket adı vermeyen Bakanlık, petrolün Irak’tan ihraç edilmesi konusunda SOMO dışındaki kuruluşlarla iş yapan tüm şirket ve şahıslara karşı yasal yollara başvurma hakkına sahip olduğunu vurguladı.
Haciz edilecek
Açıklamada, “Sınırdan kaçak olarak çıkarılan kargoların haciz edilebileceği, bu kargoların Irak ve Irak dışında satıcı, alıcı ve taşıcıyıcıları hakkında da dava açılabileceği” vurgulandı. Öte yandan İngiliz Financial Times gazetesi, Irak Kürt yönetiminin bundan önce de Türkiye’ye petrol naklettiğini, ancak yeni anlaşmanın daha farklı bir ticaret ilişkisine kapı açtığını vurguladı. Geçen yıl Iraklı Kürtlerin Ankara ile vardığı takas anlaşması uyarınca, kendi petrolünü Türkiye’ye veren Kürt yönetimi, karşılığında rafineri ürünleri alıyor. Bu sefer ise Genel Enerji ve ortakları Tak Tak’ta çıkarıp sahibi oldukları ham petrolü doğrudan Türkiye üzerinden uluslararası pazarlara ulaştıracak.
K. Irak özgür
Konuyla ilgili Erbil’de Kürt basınına açıklamada bulunan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Doğal Kaynaklar Bakanı Ashti Hawrami, “Türkiye’ye 8 Ocak 2013 tarihinden itibaren ham petrol göndermeye başladık. Türkiye’ye gönderilen ham petrol karşılığında, gaz yağı gibi diğer benzeri ürünlerle değiş tokuş edilecek” dedi. Kürt hükümetinin ham petrol ihracatı yapmasında özgür olduğunu kaydeden Hawrami , ayrıca Irak hükümeti petrol gelirlerinde yüzde 17’sini Kürt bölgesine vermesi gerektiğini şu anda bu tutarın kesildiğini de belirtti. Yapılan anlaşma çerçevesinde Türkiye’ye günde 3 milyon varil petrol ile 10 milyar metreküp doğalgaz gönderilecek. Bölgede şuan günlük 140 bin varil petrol ihraç edilirken 2013 yılı içerisinde bunun 250 bin varile çıkarılması hedefleniyor.
Washington, Exxon, BP ve Shell’e göz yumuyor
Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin ilk kez kendi adına Türkiye üzerinden petrol ihraç etmesi, ABD’yi rahatsız etti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü isim vermeden Türkiye’yi uyardı: Bağdat’ın onayı olmadan Erbil’den petrol ihracatını desteklemiyoruz. Washington, Ankara’ya, Irak’ta gelirlerin nasıl paylaşılacağına ilişkin iç anlaşma sağlanmadan Erbil’le petrol ve doğalgaz anlaşmaları imzalamaması telkininde bulunuyor. Ancak bunu yaparken başta Exxon, Shell ve BP olmak üzere önemli ABD’li ve diğer Batılı ülkelerin şirketlerinin Kuzey Irak’taki faaliyetlerini görmezden geliyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, Irak federal yetkililerinin onayı olmadan Irak’ın herhangi bir kesiminden petrol ihracatını desteklemediklerini söyledi. Nuland günlük basın brifinginde Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan’ın bir mülakatında, ABD Hükümeti’nin Kuzey Irak’taki enerji projeleri politikasını eleştiren açıklamalarıyla ilgili soruları şöyle yanıtladı:
“Hem Amerikan şirketlerine hem de Türk Hükümeti’yle görüşmelerimizde aynı şeyi söylüyoruz. Irak’tan petrol ihracatı konusundaki pozisyonumuz süreklilik gösteriyor ve değişmedi.”
Yeniçağ