HES mücadelesinde ineğini bile sattı
Yurttaş Kazım’ olarak bilinen 68 yaşındaki Rizeli Kazım Delal'in köyündeki HES projesine karşı ahırdaki ineğini satarak açtığı davanın duruşması bugün Rize İdare Mahkemesi'nde yapıldı. HES mücadelesinin simgelerinden biri olan Yurttaş Kazım'ı duruşma sırasında yalnız bırakmayan yaklaşık 70 kişilik bir grup, duruşmanın ardından yapılan basın açıklamasına da destek verdi.Google'dan dere bulup HES yapıyorlar!
Bu dava yaşam mücadelesine örnek oldu. Yurttaş Kazım’ olarak bilinen 68
yaşındaki Rizeli Kazım Delal'in köyündeki HES projesine karşı ahırdaki ineğini
satarak açtığı davanın duruşması bugün Rize İdare Mahkemesi'nde yapıldı.
Yurttaş Kazım’ olarak bilinen 68 yaşındaki Rizeli Kazım Delal'in köyündeki
HES projesine karşı ahırdaki ineğini satarak açtığı davanın duruşması bugün Rize
İdare Mahkemesi'nde yapıldı.
HES mücadelesinin simgelerinden biri olan Yurttaş Kazım'ı duruşma sırasında yalnız bırakmayan yaklaşık 70 kişilik bir grup, duruşmanın ardından yapılan basın açıklamasına da destek verdi. Delal'in avukatlarından Yakup Şekip Okumuşoğlu, HES projelerinin bütüncül değerlendirmeden uzak olduğunun altını çizdiği duruşma sırasında, "Google Earth üzerinden dere tespit edip gelip üzerine HES inşaatına başlanıyor" iddiasında bulundu.
HES mücadelesinin simgelerinden biri olan Yurttaş Kazım'ı duruşma sırasında yalnız bırakmayan yaklaşık 70 kişilik bir grup, duruşmanın ardından yapılan basın açıklamasına da destek verdi. Delal'in avukatlarından Yakup Şekip Okumuşoğlu, HES projelerinin bütüncül değerlendirmeden uzak olduğunun altını çizdiği duruşma sırasında, "Google Earth üzerinden dere tespit edip gelip üzerine HES inşaatına başlanıyor" iddiasında bulundu.
Vatandaş Mustafa'dan Yurttaş Kazım'a destek
Rize İdare Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Kazım Delal ve arkadaşlarının
yanı sıra, davanın avukatlığını üstlenen Derelerin Kardeşliği Platformu’nun
(DEKAP) gönüllü avukatlarından Remzi Kazmaz ile Yakup Okumuşoğlu da katıldı.
Başta DEKAP olmak üzere, Fındıklı Derelerini Koruma Platformu, TEMA Vakfı Rize
Temsilciliği, ÖDP Rize il örgütü ve bazı CHP ve İP üyeleri ile TGB Rize örgütü,
Güneysu Çevre Platformu, Senoz Vadisi Koruma Platformu, Çay Üreticileri
Sendikası, Salarha Deresi Çevre Koruma Derleneği, Fırtına Vadisi Platformu,
Hemşin ve Çamlıhemşin Platformları, Vatandaş Mustafa olarak bilenen Mustafa
Yıldızdoğan da duruşmada hazır bulundu.
Av. Remzi Kazmaz: 'Bilirkişi raporu hatalarla dolu'
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri savunmalarında projenin içme suyu
membasında bulunmadığını öne sürerek davanın reddini talep ederken, Delal'in
avukatlarından Remzi Kazmaz, davaya ilişkin bilirkişi incelemesinin sağlıksız
hava koşullarında ve bölgenin tam anlamıyla incelenmeden yapıldığını, raporun
eksik ve hatalarla dolu olduğunu belirterek; ÇED Olumlu Raporu veren bakanlığın
kendi karar ve çalışmalarından, diğer bakanlıkların uygulama ve kararlarından
habersiz olduğunu vurgulayarak mahkemeye çeşitli belgeler sundu. Bölgenin içme
suyu havzası olduğunu ve vadi üzerinde 12 ayrı HES projesi bulunduğunu kaydeden
Kazmaz, Rize Belediyesi ile bölgeden içme suyu temin eden diğer belediyelerin de
davaya müdahil veya tanık olarak katılması gerektiğini vurguladı. Kazmaz ayrıca,
daha önce kamuoyunda geniş yankı uyandıran ‘rüşvet protokolü’ belgesi ile
Bakanlar Kurulu’nun bölgedeki heyelanla ilgili rapor ve kararını da mahkemeye
sundu.
'Google'dan dere bulup HES yapıyorlar'
Davanın avukatlarından Yakup Şekip Okumuşoğlu ise savunmasında HES
projeleri ile ilgili sınırlı bir alanda çevresel değerlendirme yapıldığını oysa
ki Danıştay kararlarında da görüldüğü üzere havzanın bütüncül ekolojik
değerlendirilmesinin yapılmasının gerekli olduğuna vurgu yaparak şunları
söyledi:
“Hazırlanan HES projeleri ve verilen 'ÇED olumlu' raporları ile bu ülkede
artık her şeyin yapılabileceğine kanaat getirdim. Öyle ki aya merdiven, Niagara
şelalesine santral, hatta Karadeniz’in ortasından deniz dolgusu ile Romanya’ya
yol bile yapabilirler. Ama bu projelerin ne gibi bir çevresel etkileri olacağı
derinlemesine incelenmiyor. Sınırlı bir değerlendirme içeriyor. Havza bazında
ekosistem değerlendirmesi şart! Google Earth üzerinden dere tespit edip gelip
üzerine HES inşaatına başlanıyor. Bu vadide yaşayan, havasını soluyan, ağacını
sevenlere sorulmuyor. Vadide yaşayan Kazım Delal’e fikrini soran yok. Ortaçağ
döneminde derebeyleri vardı. Şimdi bunların yerini çok uluslu şirketler yani su
efendileri aldı.”
Davaya müdahil olan HES firmasının avukatları ile bakanlık yetkililerinin çeşitli savunmaları ve Delal’in avukatları Kazmaz ile Okumuşoğlu’nun mahkemeye sunduğu belgelerle ilgili değerlendirmeleri duruşma sona ererken davayla ilgili kararın önümüzdeki günlerde açıklanacağı öğrenildi.
'Bakanlıklar kendi kararlarını görmezden gelmiş'
Duruşmanın ardından yapılan bir basın açıklaması yapan davanın
avukatlarından Remzi Kazmaz, davanın HES’lere karşı yapılan mücadele için örnek
bir dava olduğunu vurgulayarak; “Burada asıl olan su mücadelesidir. İçme
sularına dahi göz koyanlar, buradaki yurttaşların direnişini ve kararlılığını
göz ardı etmiş. Ayrıca ilgili bakanlıklar burada kendi aldıkları kararları ve
diğer bakanlıkların kararlarını da görmezden gelmiş. Söz konusu bölgede Bakanlar
Kurulu’nun heyelan kararı var, çeşitli bakanlıkların raporları var. Bölgede
Andon içme suyu projesi var ve ayrıca turizm bölgesi olarak da ilan edilen Andon
Ilıcaları da bu bölgede. Bu davanın başından itibaren hukuk anlamında çok ilginç
gelişmeler yaşadık” dedi.
Dava sürecinde İdare Mahkemesi heyetinin tamamen değiştirildiğini ve davayı
açan başta Kazım Delal olmak üzere diğer yurttaşlara çeşitli baskı ve
tekliflerde bulunulduğunu anlatan Avukat Kazmaz, HES projeleri için mutlaka bir
araştırma komisyonu kurulması gerektiğini de vurguladı.
Kazım Delal: 'Bu dava bizim için namus meselesi
oldu'
Dava sonrasında basın açıklaması yapan Kazım Delal ise öncelikle davanın
başından itibaren kendisine destek verenlere teşekkür etti. Bu davanın sadece
kendisini ilgilendirmediğini, bütün yaşam mücadelesini ve HES’lere karşı yapılan
mücadeleyi ilgilendirdiğini vurgulayan Delal, “Bu dava HES’lere karşı verilen
mücadelenin en önemli davalarından biridir. Bu dava artık bizim için namus
meselesi olmuştur. Bu vadi yüzbinlerce nüfusun içme suyu ihtiyacını karşılıyor.
Derelerimizde zaten su kalmadı, kalanı da tünellere alınarak hayat damarlarımız
kesiliyor. Bu sular olmasa bizler buralarda yaşayamayız. Topraklarımız elimizden
zorla alınmak isteniyor. Bu projelerle cennetimizi cehenneme çevirmek
isteyenlere izin vermeyeceğiz. Eğer buna yatırım ve kalkınma diyorlarsa biz bunu
istemiyoruz. Vadilerimizi katletmesinler. O nedenle duyarlı olan herkes bize
destek olsun istiyoruz. Artık yetkililer de bu HES’lerden vaz geçsinler, bizi ve
derelerimizi öldürmesinler” diye konuştu.
Derebeyliklerine geçit yok
DEKAP Sözcüsü Ömer Şan ise davanın ardından yaptığı açıklamada, Yurttaş
Kazım’ın verdiği HES mücadelesinin örnek alınacak bir çaba olduğunu
vurgulayarak, “Bu dava aynı zamanda yaşam mücadelesi için Garp Cephesi olmuştur.
Kazım Delal ahırındaki ineğini satmış, eşinin biriktirdiği harçlıkları almış
yetmemiş bankadan kredi kullanarak açtığı davaların masraflarını karşılamaya
çalışmıştır. Yaşam mücadelesi içerisindeki birçok duyarlı yurttaşımız da bu
süreçte kendine destek vermiştir. Endemik türlerin ve koruma öncelikli alanların
yer aldığı bir bölgede bu projeye izin vermek, katliama göz yummaktır. Yaşam
alanlarımızın katledilmesine izin vermeyeceğiz. HES’lere karşı mücadelemiz,
bütün bu projeler iptal edilinceye, Su Kullanım Anlaşmaları ve Üretim Lisansları
iptal edilinceye kadar aynı kararlılıkla devam edecektir. Oluşturmak istedikleri
Su Efendilerine, Derebeyliklerine ve HES baronlarına izin vermeyeceğiz”
dedi.
Yurttaş Kazım'ın dava sürecinde neler yaşandı?
Yaklaşık 250 bin kişinin ihtiyacını karşılayan içme suyu tesislerinin de
bulunduğu Salarha Vadisi- Küçükçayır Köyü’nde yapımı planlanan Ambarlık 1-2
Regülatörü ve HES projesi için dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı, “Çevresel Etki
Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir” kararı verdi. Bu karar üzerine köyde
yaşayan 68 yaşındaki Kazım Delal, kararın iptali istemiyle Rize İdare
Mahkemesi'ne dava açtı. Delal, dava kapsamında yapılacak bilirkişi incelemesi
için mahkemenin talep ettiği 4 bin 500 lira masrafı ise ahırındaki ineğini
satarak ödedi. Rize İdare Mahkemesi, bölgede yaptığı bilirkişi incelemesinin
ardından Bakanlığın verdiği “ÇED gerekli değildir” kararını iptal etti.
Ancak ilk mahkeme sonuçlanmadan önce, dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı aynı
proje için 'ÇED gerekli' kararı verdi. Önceki dava sonuçlanmadan devam eden ÇED
sürecinin ardından Bakanlık, firmanın hazırlattığı ÇED raporunu onayladı. Kazım
Delal bu kez de bakanlığın verdiği bu kararın yürütmesinin durdurulması ve
iptali istemiyle yeniden dava açtı. Davada yürütmeyi durdurma kararı veren
mahkeme, Kazım Delal’den yeniden yapılacak bilirkişi incelemesi için 4 bin 500
lira ödemesini istedi. Delal, paranın bir kısmını eşinin birikimlerinden
sağladı, biraz da banka kredisi çekerek bilirkişi harcını yatırdı. Yapılan
bilirkişi incelemesi sonucunda mahkeme “yürütmenin durdurulması” kararını
kaldırdı.
soL - Haber