"Ambulansa düşman bile kurşun sıkmazken..''

Hopa olaylarında ölen emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun amcasının oğlu Osman Lukumci, ''Olay sonrası ölen Metin Lokumcu'nun bulunduğu ambulansın kapısı açıkken polisler ambulansın altına gaz bombası attı. Ambulansa savaşta bile düşman kurşun sıkmaz'' dedi.

'Polis, ambulansın altına gaz bombası attı'

Hopa Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında savunma yapan Metin Lokumcu'nun amcasının oğlu ve Eğitim Sen Hopa Temsilcisi Osman Lukumci, kendisinin de öğretmen olduğunu söyledi. Dereler ile Türkiye'nin IMF ile Dünya Bankası tarafından ''parsellenip satılmasına'' karşı çıkmak için 31 Mayıs 2011'de Hopa Meydanı'nda olduğunu belirterek, meydanda toplanan kişilerin AKP'liler ya da Başbakan'a sataşmak gibi bir derdi olmadığını ifade etti.

Lukumci, amaçlarının seslerini, miting yapmak için Başakan Recep Tayyip Erdoğan ile Hopa'ya gelen ulusal medyaya duyurmak olduğunu söyleyerek, ''İddianamede kamu malına zarar vermekle suçlanıyorum. Kamu ortak alandır. Derelerin de kamu malı olduğunu düşünürsek derelerine sahip çıkan insanlar mı kamu malına zarar veriyor'' ifadesini kullandı.

Olaylarda kalabalığa müdahale eden polisin orantısız güç kullandığını, göz yaşartıcı gazlarla, su sıkarak müdahalede bulunduğunu anlatan Lukumci, olaylarda özgürlükten, vatandan söz eden Metin Lokumcu'nun hayatını kaybettiğini ifade etti.

Osman Lukumci, rahatsızlanan Metin Lokumcu'yu ambulansa kendisinin koyduğunu ve kaldırıldığı hastanede öldüğünü anlatarak, şöyle konuştu:
 ''Metin Hocayı ambulansa ben bendirdim. Hopa Meydanı'nda yanıma geldi, biber gazından etkilenmişti, nefes alamıyordu. 'Beni hastaneye yetiştir' dedi. Hayatımızın her alanında birlikteydik. Kendi aracım uzakta olduğu için ambulansa aldık. Ambulansta müdahale ettiler. Olay sonrası ölen Metin Lokumcu'nun bulunduğu ambulansın kapısı açıkken polisler ambulansın altına gaz bombası attı. Ambulansa savaşta bile düşman kurşun sıkmaz.''

Polisin attığı gazdan ilkokul öğrencilerinin de aralarında olduğu tüm herkesin etkilendiğini söyleyen sanık Lukumci, gaz bombası atılmasının ardından kapısı kapatılan ambulansla hastaneye götürülen Metin Lokumcu'nun öldüğünü öğrenince hastaneye gittiğini söyledi.

Lukumci, hastanede bekledikleri sırada 2 cipin geldiğini ve içinden çıkan sivil giyinimli polislerin havaya ateş açtığını anlatarak, şöyle devam etti: 
''Hastanede beklerken 2 cip geldi. İçinden inen polisler Rambo filmlerinden tanık olduğum silahlarla, hiçbir şey sormadan havaya ateş açtılar. Bu kişilerin bir kısmı hastaneye girdi, bir kısmı ateş açmayı sürdürdü. Aynı hastanede ölen Metin Lokumcu'nun arkadaşları ise hastanenin acil servisi tarafındaydı. Bu kişilerle aralarında 40-50 metre mesafe vardı. Herkes şoke oldu, ne olduğunu anlayamadı. Araya jandarma girmeseydi orada çok sayıda insan ölebilirdi.'' Sanık Osman Lukumci, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, beraatını talep etti.
Duruşmada öğlene kadar 14 sanığın ifadesi alındı

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hopa mitingi öncesi ve sonrasında yaşanan olaylara ilişkin davada öğlene kadar 14 sanığın ifadesi alındı, duruşmaya öğlen dolayısıyla ara verildi.

Hopa Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 24 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı. Bazı sanık yakınları da duruşmada hazır bulundu. İfadesi alınan sanıklardan Murteza Akbıyık, 31 Mayıs 2011'de yaşanan olaylar öncesi yapılacak basın açıklamasına katılmak üzere Hopa Meydanı'na gittiğini ancak basın açıklaması yapılmadan polisin göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su sıkarak kalabalığa müdahale ettiğini söyledi.

Kaçışırken polisin cop vurması sonucu yere düştüğünü, polisin yerdeyken bile kendisini darp etmesi yüzünden elinin bilekten kırıldığını söyleyen Akbıyık, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Üniversite öğrencisi sanık Onur Gümüşkaya ise Halkevleri üyesi olduğunu belirterek, Halkevleri ve Derelerin Kardeşliği Platformu'nun çağrısı üzerine olay günü basın açıklamasına katılmak için Hopa Meydanı'na geldiğini ifade etti.

Basın açıklaması yapılmadan polis müdahalesiyle karşılaştıklarını söyleyen Gümüşkaya, ''Su haktır satılamaz, çayda kotaya son demek suç değildir. Burada yargılanması gereken hakkına sahip çıkanlar değil, hakkı gasp edenlerdir'' ifadelerini kullandı. Bazı sanıklarda olaylarda suçları olmadığını ve mağdur olduklarını savunarak, beraat talebinde bulundu.

Dünkü duruşmada 14, bugünkü duruşmada da şu ana kadar 14 sanığın ifadesini alan mahkeme, duruşmaya öğlen arası verdi. Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda henüz ifadesi alınamayan diğer sanıklar savunma yapacak.



➽ Paylaş:
“AKP zihniyetinin erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormusunuz?..”
Okurlara..