İnsanlık sürgünde...
Ailenin TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na mektup yazması üzerine CHP'li Tanrıkulu,
mahkûmun can güvenliğinin sağlanmasını istedi.
İnsanlığa sığmaz

Son dönemde cezaevinde baskının arttığına dikkat çeken anne Kolcu,
“Oğlumdan haber alamadığım için Elbistan’a giderek kapalı görüşte
bulundum. Gözünün altı tamamen morluk içinde, kafasında kırık ve yaralanmalar
vardı. Oğlum 2 Nisan’dan bu yana açlık grevinde. Çocuğumun hayatından endişe
ediyorum. Sorumluların cezalandırılmasını istiyorum” dedi.
Ailenin TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na mektup yazması üzerine CHP İstanbul
Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, iddiaları Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’a yazılı olarak yönelterek, Kolcu’nun can güvenliğinin
sağlanmasını istedi. Emrah Kolcu, 2007 yılında Elazığ’da işlediği bir suçtan
dolayı tutuklanarak cezaevine konuldu. İddiaya göre bu süre içerisinde
cezaevinde uyuşturucu ile tanışarak kullanmaya başladı. Cezaevlerinde süren
uyuşturucu ticaretini anlatmak istediği için, cezaevi yönetimi ile sorunlar
yaşayan Kolcu bu süre içinde sırasıyla Sivas, Erzincan, Erzurum, Bayburt,
Trabzon ve Malatya cezaevine sürgün gönderildi.
Sürgün gittiği birçok cezaevinde şiddet gören Emrah Kolcu, geçen günlerde
Elbistan Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Burada da gardiyanlar tarafından şiddete
mağruz kalan Kolcu’dan haber alamayan ailesi, cezaevine giderek çocukları ile
görüştü. Oğlunun göz altında morluk ve kafasında kırıklar olduğunu gören anne
Sayime Kolcu, Elbistan Cumhuriyet Savclığı’na başvurarak sorumlular hakkında suç
duyurusunda bulundu.
Oğlunun cezaevinde ağır işkence gördüğünü ve doktorların rapor vermediğini
öne süren anne Kolcu, “Oğluma yapılan şiddet alenen görülmesine rağmen
doktor rapor dahi vermemiş. Emrah’ın psikolojisinin bozulması amacıyla ‘teras
katı’ denilen yerde çırılçıplak 10 gün soğuk suda bekletilerek insanlığa
sığmayacak davranışlarda bulunmuşlar” dedi. CHP’li Tanrıkulu da ailenin
TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na yazdığı dilekçenin ardından Başbakan Erdoğan’a
Emrah Kolcu’nun Alevi olduğu için işkence ve dayağa maruz kalıp kalmadığını
sordu.
Cumhuriyet